Dert bir değil ki... İçeride her şeyi toparlasak dışarısı dağınık kalacak... Dışarıda işler düzelse içerisi zaten toparlanacak gibi değil... Muhtemelen hem içerinin hem de dışarının ceremesini çekeceğiz.
İçerisiyle başlayalım. Koalisyon hükümeti falan kurulacağı yok gibi görünüyor. MHP ve HDP muhalefette kalmayı kendilerine görev edinmişler. En heveslisi CHP, AKP’nin kabul etmeyeceği şartlar ileri sürüyor.
Tam da Cumhurbaşkanı’nın istediği gibi bu karmaşadan bir halt çıkmaz. Kuvvetle muhtemel kasım sonunda bir kez daha sandıklara gideceğiz. Erken seçim ise anketlere göre hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Oldu da koalisyon kuruldu diyelim... Kör-topal bir süre idare eder.  Partiler bakanlık paylaşımı dışında hiçbir konuda birlik olamazlar.


Durup bekliyorlar


Haliyle Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu’nu Saray’da toplamaya kalkınca da bozulur o koalisyon... Hadi ona “tamam” deseler, bu sefer de gözlerinin üzerinde kaşları var baskısına dayanamaz, yine bozulur o koalisyon. Yılı deviremeden çöker gider.
Vaziyet böyleyken Merkez Bankası’nın değil adım atmak, parmağını oynatacak cesareti yok. Keza bu durum herkesi etkiliyor. Bırakın şirketlerin yeni yatırım yapmalarını, çoğu küçülme derdinde. Herkes savunma pozisyonunda... İşten çıkanın yerine yeni adam bile almıyorlar.
İhracat azalıyor, cari açık artıyor, enflasyon hedeflerin uzağında, Türkiye büyümüyor, işsizlik artıyor... Ne kaldı? Borçlar... Çin, Brezilya ve Türkiye dışarıdan borçlanan şirketlerin en bol olduğu ülkeler.


Hasret kalacağız


Şimdi dışarıya geliyoruz. Yunanistan’ı hiçbir şey kurtaramaz. Oldu da Avrupa 50-100 milyar Euro daha para gömmeye karar verdi, ancak süreci erteler. Artık olan oldu... Sıkışan Yunanistan formülünü uygulayacak. Avrupa bir türlü kafayı doğrultamayacak.
İşin kötüsü, bizim en büyük ticari ortağımız da Avrupa... Onlar kötü, biz kötü...
Amerika’nın tuzu kuru... İyi toparladılar. ABD Merkez Bankası; “Faiz artışı için ilk adımı bu yıl içinde atmanın uygun olacağı” açıklamasını yaptı. Türkçe meali; “Parayı kendime çekmeye başlıyorum, başınızın çaresine bakın” demek. Diğer bir açıdan, çölün yağmura hasreti gibi geçtiğimiz yıllardaki para bolluğunu arayacağız...


İçi seni dışı beni yakar


Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin tamamı bu işten hasarsız kurtulamazlar.
Daha önce bahsetmiştim, Çin’de işler kötüye gidiyor, borsası çökecek diye... Çöktü!  Eğer çöküş, bulaşıcı bir hastalık gibi yayılırsa, durum fena... Şimdilik küçük lakin potansiyeli olan bir ihtimalden bahsediyoruz.
Suriye meselesini ise içeriye mi dışarıya mı koyacağıma bir türlü karar veremedim. Onu da bir yere oturttuk mu resim tamam.
Şimdi gidişatın Türkiye için risk oluşturmadığına inananlar çıkıp bir hava alıp, bir kez daha düşünsünler.