Mali olarak küçükten büyüğe sıralayalım... İşsizlerle başlayalım;
Resmi işsizlik yüzde 11,3’le son 5 yılın zirvesinde... İşsiz sayısı 3 milyon 259 bin olarak açıklandı. Ancak umudunu yitirdiği için iş aramayı bırakan 2 milyon 535 bin kişi ile birlikte toplam işsiz sayısı 5 milyon 794 bin kişide...
Bırakın resmi rakamları, gerçeklerden konuşalım derseniz işsizlikte yüzde 22-23 bandına ulaşıyoruz.
Şanslı olup da çalışana bugün verilen 949 liralık asgari ücret neye yeter diyorsanız, tabii ki hiçbir şeye! Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1301, yoksulluk sınırı 4238 liradan başlıyorken, kendinize yelpazede yer biçin...
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 yılı için hesapladığı aylık 835 TL olarak baz alınan “yoksulluk sınırına”  göre Türkiye’de halen 22 milyon yoksul yurttaşımız varken, durum hoş değil!

KÜÇÜK, NEFES ALAMIYOR

Gelelim esnafa... Her yıl ülke genelinde on binlerce bakkal, manav, bayi, büfe, nakliyeci, kuaför, lokantacı, kasap... Say Allah say... Artık parmakla sayılıyorlar.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu kayıtlarına göre 2005 başından, bu yılın mart ayı sonuna kadar olan dönemde sicil terkini yaptırarak faaliyetine son verenlerin sayısı 1 milyon 318 bin 218’e ulaşmış.
Buna göre günde ortalama 350 dükkân ve küçük işyeri kapanmakta, yılda ortalama 130 bin esnaf ve sanatkâr faaliyetine son vermekte... Dolaylı etkileri bir yana; 1,3 milyon esnaf aileleriyle birlikte düşünüldüğünde on yılda 5-6 milyonluk bir nüfusun mağdur olduğu görülüyor.

BÜYÜK, DENİZDE BOĞULUYOR

KOBİ’ler mi? KOBİ’lerin finansmana erişiminin artırılması amacıyla gayrimenkullerinin teminat kabul edilmesini teşvik olarak açıklandı. Fazla söze hacet kalmadı. Buna göre taşınmazlarını ipotek ettirerek aldığı krediyi ödeyemeyen KOBİ’nin taşınmazı haczedilecek. Daha ne istesin KOBİ’ler?
Büyük şirketlerin sadece adı değil derdi de büyük! Kurlardaki hızlı artışın devamı, yüksek döviz pozisyon açığı bulunan şirketler kesimini ciddi bir kur zararı ile karşı karşıya kaldı.
Bu durum kredilerinin üçte ikisini bu kesime açmış bulunan bankacılık kesimini olumsuz etkiliyor. Yaklaşık 183 milyar dolar döviz açığı bulunan reel sektörün mali yapısı giderek bozuluyor.
Firmaların zararı ve yaşanabilecek iflaslar, işsizlikte artış, devletin vergi kaybı ve bankacılık sektörü için büyük risk anlamına geliyor.
Yani? Finanstan kazancı çıkarın, geri neyi kalır ki?