Demirel’in vefatını öğrendiğimiz gün bir başka büyüğümüzü (Türk basınının bilge yazarı) Bedii Faik’i toprağa verdik.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ilk genel sekreteri olan gazeteci-yazar Bedii Faik Akın 94 yaşında hayata veda etti. Fıkra ve sohbet yazılarında bir üstat idi.
* * *
Bedii Faik’in yakın dostlarından olan gazeteci-yazar Bora Paran ile eşi Feryal Paran, Londra’dan gelerek dün Teşvikiye Camii’ndeki cenaze törenine katıldı.
Bedii Faik, 27 Mayıs 1960 ihtilalinden önce, zamanın iktidarı Demokrat Parti ile Başbakan Adnan Menderes’e karşı sert muhalefeti ile tanınırdı. Bedii Faik bu nedenle tutuklanmış, sahibi olduğu Dünya Gazetesi de birkaç kez
kapatılmıştı.
* * *
1958-59 yıllarında Bedii Faik’in kısa, sert ve vurucu fıkraları iktidardaki Demokrat Parti’yi çileden çıkarıyordu.
İşte o günlerin birinde Bedii Faik, Demokrat Partililerden öfke dolu bir telgraf aldı:
Senden nefret ediyoruz. Yazılarını da artık okumuyoruz. Gazeteni, tuvalet kâğıdı olarak kullanmak için almaya devam edeceğiz!” diyorlardı.
Bedii Faik ertesi gün bu telgrafa gazetesinden kısaca şöyle cevap verdi:
“Devam edin, devam edin... Böylece bir gün kıçınız başınızdan daha akıllı olur!”
Bedii Faik’in bu cevabı basın tarihine geçmiştir. Nur içinde yat üstat.

Vali Küçük, Allah büyük!

Ülkenin bu iktidardan bir an önce kurtulması gerekiyor. Çünkü her geçen gün demokrasiden biraz daha uzaklaşıyoruz.
AKP, Türkiye’yi 13 yılda düşünce ve fikir özgürlüğü, insan hakları ve demokrasi konularında dünyanın en geri ülkeleri arasına soktu.
İşte size, hiçbir demokratik ülkede görülmeyen bir rezalet daha:
Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, bölgede IŞİD’in varlığı ile ilgili sorulara kızarak 4 gazeteciyi gözaltına aldırdı.
Onlara talimat yukarıdan geliyor.
“Balık baştan kokar!” atasözümüz boşuna mı söylenmiş!
* * *
Basın Konseyi gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto ederek:
Şanlıurfa Valisi’nin 4 gazeteciyi gözaltına aldırtmasını kınıyoruz. Bu uygulamalar korkutma, yıldırma amaçlıdır. Halkın haber alma hakkının engellenmesidir” diye bildiri yayınladı.
Açıklamaya aynen katılıyorum. Sıkıyönetim dönemlerinde bile valilerin böyle antidemokratik uygulamalarına tanık olmamıştım.
İktidar, yönetimiyle, valisiyle, polisiyle Türkiye’yi demokrasi ve çağdaşlıktan uzaklaştırıyor.
* * *
AKP’nin demokratik olduğunu iddia ettiği ülkemizde son dönemde “392 yazar ve yayıncı” hakkında dava açıldı.
Bu rakam dünyada rekordur.
Açılan davalarda mahkûmiyetler de peş peşe geliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Today’s Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Müdürü Bülent Keneş’e 1 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Daha önce de Gaziantepli gazeteci Yaşar Elma, Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl, 10 ay 10 gün hapse mahkûm edilmişti.

Te­bes­süm

Allah’ın taksimi!

Komşunun bahçesine giren çocuklar, bir sepet dolusu şeftali toplamışlar.
Ancak, bunu nasıl paylaşacaklar?
“En âdil bölüşmeyi yapsa yapsa o yapar” diyerek Nasreddin Hoca’ya gitmişler.
Hoca “Kul taksimi mi istersiniz, Allah taksimi mi?” diye sormuş.
Çocuklar, daha adaletli olur diye “Allah taksimi tabii ki” demişler.
Nasreddin Hoca “Pekâlâ” diyerek taksim işlemine başlamış. Çocuklardan kimine iki tane, kimine üç tane, bazısına da birer tane vermiş. Bir çocuğa da hiç vermemiş...
* * *
Afallayan çocuklar “Bu nasıl iş yaa?” diye şaşkın şaşkın birbirlerine bakmışlar.
Nasreddin Hoca’nın hiçbir şey vermediği çocuk “Nasıl paylaşma bu? Allah’ın taksimi böyle mi olur?” diye itiraz edince Hoca:
“ Yoo” demiş “Hemen celallenmeyin. Etrafınızı görmüyor musunuz? Köy ağasının muhteşem bir konağı, kocaman bir koyun ve inek sürüsü var. Muhtarın on odalı evi, otuz koyunu, dört atı, bakkal Rıza efendinin on davarı, Kel Mehmet’in iki ineği var, bazı köylülerin hiçbir şeyi yok. Görüyorsunuz, benim de sadece bir eşeğim var. Allah’ın taksimi böyle, ne yapalım?.. Ve bunu hiç unutmayın... Bu size hayat dersidir!”

Gü­nün Sö­zü

Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar!