Miting meydanlarında, ekranlarda CHP, MHP, HDP liderlerinin söylediklerini hatırlayalım. Hepsi AKP’den hesap sorulmasını, devletin yeniden rayına oturtulması gerektiğini vurguluyordu. Seçim sonuçları, bir siyasi partiyi tek başına iktidara getiremediğine göre, “demokrasilerde çare tükenmez” denilip, o çare bir an önce bulunmalı. Ülkede “kaos” havası yaratılmadan sorun çözülmeli.
Adalet duygusu ülkede yok olmuş durumda... Kamu personeli sınavı, üniversiteye, liseye giriş sınavlarına güven kalmamış. Sınavı kazananlar mülakatlarda alt kimliğine, inancına göre değerlendiriliyor. Bürokrasi, bürokrasi olmaktan çıkmış. Bu ülkenin yeni bir yönetime ihtiyacı olduğu bilindiğine göre görev zamanıdır.

BUNLARI SÖYLEMEDİNİZ Mİ?

17-25 Aralık soruşturmaları ülkede vurgunun, rüşvetin boyutunu ortaya koydu. Bakanların, bakan çocuklarının “kirli” ilişkileri gündeme getirildi. TBMM’de bunların Yüce Divan’a sevk edilmesi konusunda HDP duyarsız kaldı ama seçim meydanlarında bu konuda diğer liderlerden geri kalınmadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, “4 bakandan hesap sormazsak namerdiz” dediler. Bakanların mutlaka yargılanmak üzere Yüce Divan’a gönderileceğini söylediler. O zaman işte fırsat. Buyurun, bir araya gelin ve eski bakanları yargılanmak üzere Yüce Divan’a gönderin.
Ülkede yolsuzluğun, rüşvetin artık zirve yaptığını, adalete güvenin kaybolduğunu her fırsatta ve haklı olarak söylediniz. Bunlar için örnekler verdiniz. Vurgunun, talanın boyutunu rakamlarla açıkladınız. Peki, bundan sonra o yapılanlara seyirci kalmaya devam mı edeceksiniz? Sizin için “hesap sorma” zamanının hâlâ gelmediğini mi düşünüyorsunuz?

EMEKLİ, ASGARİ ÜCRETLİ DEDİNİZ...

Siz söylemediniz mi ülkede asgari ücretin yetersizliğini... Bunun için MHP Genel Başkanı Bahçeli,“Asgari ücreti en az 1.400 liraya çıkaracağız”, CHP Genel Başkanı “1.500 liraya yükselteceğiz”, HDP lideri Demirtaş, “1.800 liraya çıkaracağız” demedi mi? Hadi bakalım yüz binlerce asgari ücretli sizden haber bekliyor.
Seçim propaganda dönemi boyunca 11 milyon emeklinin 9 milyonunun aylığının bin liranın altında olduğunu sizler söylediniz. Bunu bilmeyenler de “Vah vah, emeklilerimizin hali gerçekten perişanmış, hakikaten durumlarının düzeltilmesi lazım” diye size destek verdi. Emekliye bayramlarda iki ikramiye ya da durumlarının iyileştirilmesi sözü verdiniz. Bunlar sizin bir araya gelmeniz için yeterli değil mi?

O SARAYI UNUTMAYIN

Şimdiye kadar “fakir-fukara, garip gruba dostu” olarak tanıtılan Recep Tayyip Erdoğan‘ın bu kadar lüks, şatafat meraklısı olduğu bilinmezdi. Bir-üç-beş saraya sığmadı. Var olan saraylar şimdi kendisine tahsis edilmek üzere düzenleniyor. Anladık ama Atatürk‘ün millete bağışladığı Atatürk Orman Çiftliği’ni talan etmek bu ülkeyi yönetenlere yakışır mı? Bir yandan saray, bir yandan Melih Gökçek‘in dinozorları ses çıkaracak, başını, kuyruğunu sallayacak diye çiftlikte talana devam ediliyor. Mahkemeler “dur” diyor, hemen ani bir plan değişikliğiyle, mahkeme kararı sözde yerine getirilmiş olup yeniden talana devam...
Saray için miting meydanlarında liderler neler söylemedi ki... CHP Genel Başkanı, “O saraya devletle ilgili önemli bir gelişme dışında adım atmayacağını” belirtti. Dahası iktidara gelmeleri halinde sarayı boşalttırıp ODTÜ’ye anahtarının teslim edileceğini kaydetti. MHP Lideri Devlet Bahçeli, o sarayı “Cumhuriyet Müzesi” yapacaklarını açıkladı. HDP de, saraya karşı olduklarını, bu savurganlığın hesabının sorulacağını bildirdi.

BARAJLARI YIKACAK MISINIZ?

CHP, HDP yüzde 10 olan seçim barajının indirilmesi için TBMM’ye yasa önerileri vermişti. Bu öneriler, AKP tarafından reddedildi. Seçime 20 siyasi parti katıldı ancak 4 siyasi parti barajı aşabildi. Peki, diğer siyasi partiler hep böyle mi kalacak?
AKP’nin tek başına iktidara gelememesini, HDP’nin barajı aşmasına bağlayan diğer siyasi partilere mensup olan seçmen HDP’ ye oy verdi. Güneydoğu’da ise ayrı bir korku vardı. HDP’ nin barajı aşamaması halinde, PKK’lıların şehirleri yerle bir edeceğini, sivil itaatsizlik eylemlerinin yayılacağını düşünüyordu. Bunlar böyle gitmemeli, söz verdiğiniz gibi barajı da kaldırmalısınız.
Bu ülke 13 yıllık AKP tahribatının giderilmesi için hepinize bir görev verdi. O zaman kaçma, kaytarma, gelecek seçimi düşünme değil görev zamanıdır.