Tarih: 5 Şubat 1994.
Yer: Saraybosna.
Müslüman Boşnak sivillerin gittiği Markale Pazarı’na atılan havan topu sonucu, 68 kişi öldü ve 144 kişi yaralandı.
Saldırıyı üstlenen olmadı. Gözlerin çevrildiği Sırp Ordusu iddiaları reddetti.
Katliamın ardından NATO, Sırp güçlerine yönelik ültimatom yayınladı ve Sırpların Saraybosna’dan ağır silahlarını çekmesi ya da bu silahları BM kontrolüne bırakması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde hava saldırısına başlayacağı konusunda uyardı.
Sırplar ültimatomun şartlara uymak zorunda kaldı.
Tarih: 28 Ağustos 1995.
Yer: Saraybosna.
Markale Pazarı’na atılan havan topu sonucu bu kez 37 kişi öldü, 90 kişi yaralandı.
İki gün sonra... NATO ilk kez harekata geçerek Sırp Ordusu’nu bombalamaya başladı ve ekim ayında Sırplar teslim oldu.
İlk Markale katliamını Sırp Ordusu’nun yaptığı konusunda bugün herkes hemfikir.
İkinci Markale katliamı konusunda ise bugün kafalar karışık; NATO müdahalesi için bu provokasyonun düzenlendiği iddia ediliyor.
Ortaya çıkarılan balistik raporlar bu iddiayı güçlendiriyor.
Keza... O dönem Yugoslavya kriziyle ilgilenen David Owen, Yasuşi Akaşi, Mikhail Rose, Lord Carrington gibi politikacılar, saldırının Sırplar tarafından yapıldığından şüphe duyduklarını açıkladı.
1995 yılında Bosna Hersek’teki Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanı Andrey Demurenko, Markale pazar yerine atılan havan topunun kesinlikle Boşnak mevzilerinden ateşlendiğini ileri sürdü.
20 yıl önce Bosna’daki benzer katliamları Sırp Ordusu’nun yaptığı sanılıyordu.
Bugün... CIA’nın Afganistan’da yetiştirip Bosna’ya gönderdiği fanatik dinciler eliyle kimi provokasyonlar yaptığı ortaya çıkmaya başladı.
Evet, Markale Pazarı tartışması hâlâ sürüyor...
Tıpkı Suruç...
Tıpkı ardından gelen Ankara katliamı gibi...

Bosna’daki MPRI


Yıl, 1996...
ABD, -kuşkusuz CIA eliyle- Bosna’da “Equip-Train” programı başlattı. Yani, bugünlerde Suriye muhaliflerine verdiğimiz destek nedeniyle sıkça gündemimizde olan “Eğit-Donat” programı!
Amerikan Savunma Bakanlığı bu programı hayata geçirmesi için “kiralık ordu” MPRI şirketiyle anlaştı. Şirket 1987 yılında sekiz emekli ABD subayı tarafından kurulmuştu. MPRI’da 340 emekli ABD generali görev yapıyordu.
Bu arada şunu eklemeliyim; Amerikan Ordusu’nda görevli subaylar iki ya da üç yıl ücretsiz izin alıp bu tür kiralık ordularda görev alabiliyor! Ve ne hikmetse mutlaka terfi ettiriliyorlar! Neyse..
MPRI, Bosna programı için 400 milyon dolar aldı; bu paranın 140 milyon dolarlık tutarı Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Malezya, Brunei tarafından karşılandı.
MPRI ilk iş olarak, Bosna’ya gelmiş yabancı fanatik dincilerin Bosna Ordusu altında toplanması için kolları sıvadı.
İşe aldıklarından biri de Cezayirli mücahit Abdul Si Hamdi idi. Aslında Hamdi, 1995 eylül ayında Bosna’nın ortasındaki Doji Vakuf ve Yayşe şehirlerinde, kaçmakta olan yüzlerce sivil Sırp’ın yok edilmesinden sonra bir daha silah kullanmaya tövbe etmişti. Fakat...
Bocinja’daki evine gelen MPRI şirketi mensuplarının eve bıraktıkları 5 bin dolar ve aylık 1.500 dolar maaş, kararını değiştirdi.
Arnavutluk/Tiran yakınlarındaki Ljabinot adlı MPRI kampına katıldı.
Abdul Si Hamdi’nin bundan sonra yaşadıkları bizi yakından ilgilendiriyor.
Şöyle...

MİT’in işleri


Yıl, 2003...
Abdul Si Hamdi ve iki silahlı arkadaşı Haris K. ile Fikret B. MPRI kamplarını ve yaşadıklarını Alman araştırmacı Franz Josef Hutsch’a anlattı.
1997 Mart’ında 15 Bosnalı mücahitle Türkiye’ye gelmişlerdi. Bunlardan yedisi Bolu’da geceli gündüzlü İngilizce eğitimine tabii tutulmuştu. Siirt’te ise hava hizmetleri subayı olarak eğitmişlerdi. Sıkı durun...
Eğitimin gerçekçi olabilmesi için Türk Ordusu’yla Kuzey Irak’taki çarpışmalara götürülmüşlerdi!
Sadece bunlar mı?
Arap ve Afgan savaşçılarından oluşan 300 kişilik bir başka grup İstanbul üzerinden Kuzey Kıbrıs’a gidip eğitim almıştı.
Tüm bunlar MİT’in koordinatörlüğünde yapılıyordu!
“Eğit-Donat” programıyla yetiştirilen dinci fanatikler sadece Bosna’da değil Kosova’da, Makedonya’da da kullanıldı. 172 terörist eylem gerçekleştirdikleri iddia ediliyor!
Bugün... Yargılanmaları ancak ABD yönetimi izin verirse mümkün olan MPRI gibi kiralık ordu mensupları dünyanın dört bir yanında ne tür gizli işler çeviriyor?
Örneğin... Suruç ve Ankara katliamlarıyla ne derece bağlantıları var?
Yıllardır fanatik dincileri “eğit-donat” programlarına destek veren MİT’in, IŞİD’in Ankara saldırısı konusunda nasıl istihbaratı olmaz?..
Soru çok...
IŞİD’in arkasında kim var ve amacı ne?
IŞİD, PKK ve itibariyle HDP’ye savaş açtı; “saldırısının amacı budur” diyebilir miyiz?
Olabilir.
Ama... Bir de şöyle düşünelim:
Ankara saldırısı dünya medyasında geniş yer buldu. IŞİD’in ne derece fanatik örgüt olduğu tekrar yazıldı, söylendi.
Şimdi..
Bu durum; Kuzey Suriye’de, Akdeniz’e ulaşmak isteyen Kürt koridorunun önündeki tek engel olan IŞİD’e büyük bir saldırının sebebi olabilir mi?
Ankara katliamıyla köşeye sıkıştırılmış AKP, bu askeri operasyona destek verir mi? Kuzey Suriye’deki tampon bölge talebinden vazgeçer mi? Kürt koridoru projesine boyun eğer mi?
Derim ki...
Çok boyutlu bakın!
Baksanıza...
Markale Pazarı saldırısı hakkında yıllar sonra ne bilgiler çıkıyor!
Olan dünya güzeli ülke Yugoslavya’ya oldu...