Türkiye’ye kadınları anlatan değil... Kadınlar sayesinde Türkiye’yi anlamaya çalışan bir kitaptır bu.

*

Fransa’dan İtalya’dan İsviçre’den önce “eşit haklar” tanıyan Atatürk vizyonundan, “eşitlik fıtrata ters” diyen bedevi kültürüne nasıl sürüklendiğimizi sorguluyor.

*

151 kadının portresi, 470 kadının irili ufaklı hikayesi, haberi var.

*

140 senelik zaman diliminde geçiyor, 23 ülkenin coğrafyasına uzanıyor ama, özünde, AKP dönemine ayna tutuyor.

*

Yaralı kadınlar var.
Yararlı kadınlar var.
Yaranamayan kadınlar var.

*

Kuvayi milliyeci kadının nasıl’ını, canlı bomba kadının niçin’ini, ocağına incir ağacı dikilmiş kadının sebep’ini, kalabalık içinde yapayalnız kalmış kadının sonuç’unu kurcalıyor.

*

Terörizm var.
Törerizm var.

*

Aşık kadınlar var.
Aşık atılamayan kadınlar var.

*

Masal prensesleri var.
Cadılar var.

*

Daima hatırlamak istediğimiz kadınlar var.
İlelebet unutmak istediğimiz kadınlar var.

*

Eli ayağı tutan acizler ülkesinde, engellerini aşan kadınlar var. Yüzakımız siyah kadınlar var. Cinsel tercihiyle onur duyduğumuz kadınlar var. Fikriyle dünyayı değiştiren, romanıyla ilham veren, şarkısıyla devrim yaratan kadınlar var. Efsanevi kadınlar var.

*

Ne mutlu Türküm diyen İngiliz kadın var, milli Amerikalı kadın var, özbeöz bizden Fransız kadın var. Doğma büyüme buralı olup, asla bu toprakların insanı olamamış kadınlar var.

*

Cesur kadınlar var.
Yalaka kadınlar var.

*

Özgürlüğü, kırmızı karanfil gibi saçına takan kadınlar var.
Mahalle baskısını, pranga gibi duygularına takan kadınlar var.

*

Ahlak dersi almamız gereken erotik film yıldızı var. Namus dersi almamız gereken genelev patroniçesi var. Etrafa ahlak-namus dersi verip, aslında, etraftan utanması gereken kadınlar var.

*

Dişi’liğe inanan... Tutkuyu av köpeği Tukaş’ın yüreğinde bulan, şefkati Akdeniz heykelinin kollarında kucaklayan, romantizmi Erdemir’in fırını Ayşe’nin alevlerinde gören bir kitaptır bu.

*

Hayatımızı anlamlandıran siz değerli kadınlara, naçizane bir teşekkür olarak kabul etmenizi rica ederim.