Güneydoğu’da operasyon, Başika’ya asker ve Rusya’yla krizin çıktığı tek adres, Mesud Barzani'nin doğalgazı...

*Bina Bawi, Miran, Chemchemal, Kormor ve Topkhana Kurdamir toplam 500 milyar metreküp doğalgazın bulunduğu ve çıkarma işleminin yapıldığı merkezler...
* Chemchemal, Pearl Petroleum tarafından işletiliyor. Aynı şirket Kormor’u da işletiyor.
* Genel Enerji, Miran ve Bina Bawi’den doğal gaz çıkarıyor.
* Repsol şirketi ise Topkhana Kurdamir’i işletiyor.


Türkiye’nin gündeminde son bir haftadır üç ayrı konu var:
Güneydoğu’da PKK terör örgütüne yönelik 10 bin güvenlik gücüyle yürütülen operasyon; Irak’ta Başika kampına gönderilip, sonradan çekilen ek askerler ve Rusya ile düşen uçak sonrasında hız kesmeden devam eden gerilim.
Bu üç birbirinden farklı gibi görünen konunun, aslında tek bir ortak noktası var:
Kuzey Irak’taki doğalgaz rezervleri.
Mesud Barzani yönetimindeki Kuzey Irak’taki Kürt özerk bölgesinin tümü parsellere ayrılmış durumda. Bu parsellerde aralarında BOTAŞ ve bağlı şirketlerin de olduğu uluslararası şirketler hem petrol, hem de doğalgaz arıyorlar.
Amerikan Enerji Enstitüsü’nün raporlarına göre, Kuzey Irak’ta toprak altında 3 trilyon metreküp doğalgaz yatıyor.
Şu ana kadar, Kuzey Irak’taki beş parselde (Cemcemal, Miran, Bina Bawi, Kormor, Tophana Kurdamir) toplam 500 milyar metreküp doğalgaz bulunduğu kesinleşti, buralarda üretim de başladı.
Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketiminin yaklaşık 50 milyar metreküp olduğu düşünülürse, sadece Kuzey Irak’taki doğalgazın Türkiye tüketimine verilmesi, 300 yıllık ihtiyacın karşılanması anlamına geliyor.

IRAK GAZI NASIL GETİRİLECEK?

Türkiye, Kuzey Irak’taki Kürt gruplarla 2013’te enerji alanında işbirliğine dair bir “çerçeve anlaşması” imzaladı. Ancak bu anlaşmanın, doğalgaz alışverişi açısından içinin doldurulması gerekiyor. Petrol alımı konusunda alışverişin başlamış olmasına rağmen, doğalgaz konusunda şimdiye kadar bir ilerleme sağlanamadı.
Ta ki, Türkiye Rus uçağını Suriye sınırında düşürene kadar...
Rus uçağının düşürülmesinin ardından, Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçisi olan Rusya’nın (Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketiminin yarısından fazlası Rusya’dan geliyor, 26,9 milyar metreküp) gazı kesme olasılığına karşılık, Botaş sessiz sedasız hazırlıklara başladı.
Kuzey Irak’tan Türkiye’ye uzanacak doğalgaz boru hattı projesi için, ihale hazırlığı başladı.
Hattın ayrıntıları belli; hattın 360 kilometresi Irak topraklarında kalacak. “Şırnak hattı” adıyla anılan 640 kilometrelik bölümü ise Türkiye’de olacak. Erbil’den başlayacak olan hat, Yumurtalık’ta son bulacak. Hattın maliyetinin yaklaşık 4 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.
Hattın Irak topraklarında kalan bölümü için, Kuzey Irak yönetimi çalışmalara başladı bile. Fizibilite çalışmaları yapıldı. Yakında ihaleye çıkılması bekleniyor.
Türkiye’de ise BOTAŞ “Şırnak hattı boru ve pompa ihalesi” hazırlıklarına başladı.
Boru hattının inşaatının en az 2 yıl sürmesi bekleniyor.

10 BİN KİŞİLİK OPERASYON DA ŞIRNAK’TA

İşte tam bu noktada da, AKP hükümetinin talimatıyla Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinde tam 10 bin güvenlik görevlisiyle başlatılan operasyon devreye giriyor;
PKK terör örgütünün Şırnak’ta güçlü olması, planlanan doğalgaz hattının inşası ve korunması için büyük tehlike anlamına geliyor.
Operasyonun özellikle Şırnak’ta yoğunlaşması, güvenlik güçlerinin Cizre ve Silopi’de sokak sokak operasyon düzenlemelerinin altında yatan en büyük nedenlerden biri de bu.
Türkiye, PKK’ya yönelik operasyonlarda bugüne kadar hiç yapmadığını yaptı; ilçe merkezlerine polis ve jandarma dışında, bir de askeri birlikleri ve tankları sokarak, topyekün bir “güvenlik sağlama” harekatına girdi.

BAŞİKA, KUZEY IRAK’TAKİ REZERV VE HATTIN GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ

Kuzey Irak’taki çok zengin doğalgaz yatakları, Türkiye açısından bugün ya da yarının değil, gelecek yüzyılın da projesi.
Proje bu denli büyük olunca, sadece Türkiye’nin güvenliği de yeterli değil.
İşte burada da tabloya, Başika giriyor.
Musul’un hemen dışındaki Başika kampı, Kuzey Irak’taki Kürt bölgesinin sınırında yer alıyor.
Başika’da son iki yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı unsurlar, peşmergeler başta olmak üzere, IŞİD’e karşı savaşan diğer Iraklı silahlı unsurlara eğitim veriyordu.
Ancak eğitim için sadece sınırlı sayıda birlik varken, Türkiye ani bir kararla, Başika’ya ek birlikler ve tanklar göndermeye karar verdi.
Türkiye’nin ek birliklerinin Başika’ya gittiği tarih de tesadüf değil; ek birlikler 5 Aralık’ta sevk edildi; Rus uçağının düşürülüp, Türk-Rus krizinin başlamasından sadece 10 gün sonra.
Ek birlik göndermenin amacı, Başika’yı adeta bir “sınır dışında Türk askeri üssü” haline getirip, Türkiye’nin ve Kuzey Irak’taki enerji hattının güvenliğini sağlama almaktı.
Ancak operasyon alelacele yapılıp, işin içine Ruslar, ardından da Amerikalılar girince, gönderilen ek askerler geri çekilmek zorunda kaldı.

BARZANİ’NİN PKK’YA SERT ÇIKMASI DA TESADÜF DEĞİL

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, bir de yıllardır olmayan oldu:
PKK ile Mesud Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi adeta birbirine girdi.
PKK’nın şehir örgütlenmesi KCK, Barzani yönetimini Türkiye’ye destek vermekle suçlayınca, Barzani’nin KDP’sinden çok sert bir açıklama geldi.
Barzani, yıllarca koruyup kolladığı PKK’yı “Kürtlerin hayatını karıştırmakla” suçladı. KDP açıklamasında, “Kürtlerin hayatını karıştırmak sizin mesleğiniz olmuş” denildi.
Tüm bu gelişmelerin içine, ayrıca Mesud Barzani’nin Türkiye’ye yaptığı ziyareti, AKP hükümetinin Barzani’yi Başbakanlık’ta “Kürdistan bayrağı” çekerek karşılamasını da eklemek gerek.

BARZANİ TEK MÜTTEFİK

Tüm bu gelişmeler ışığında gelinen son nokta şu: Rusya’ya doğalgaz bağımlılığını bitirmek isteyen Türkiye, gözünü Kuzey Irak gaz rezervlerine çevirdi.
Politika doğru. Ancak bu politikanın gerçekleştirilmesi için izlenen yolun tüm adımları yanlışlarla dolu...
Güneydoğu’da PKK’yı bitirme operasyonu doğru; ancak öğretmenlerin/memurların geri çekilip, öğrencilerin kaderine terk edildiği imajı yaratmak, çok uzun sokağa çıkma yasakları, tanklarla şehir merkezlerinde operasyon yapmak yanlış.
Türkiye’nin sınırlarını güvence altına almak için sınır ötesinde önlem almaya çalışmak doğru ama bunu “yaptım/oldu” tavrıyla, hiçbir dengeyi dikkate almadan gerçekleştirmeye çalışmak, sonunda da gönderdiğin askeri geri çekmek zorunda kalmak yanlış.
AKP hükümeti, son bir haftada öyle büyük yanlışlar yaptı ki, dünyanın iki süper gücü ile kriz yaşama aşamasına geldi.
Artık Irak’ta ABD, Suriye’de ise Rusya ile karşı karşıyayız. Daha İran’ı, Irak Hükümeti’ni, IŞİD’i, Beşar Esad’ı saymıyorum bile.
Tüm bu sorunlarla uğraşırken tek bir müttefikimiz var; Barzani.
Kuzey Irak’taki liderliği itiş-kakış bir yıl uzatılabilen, daha sadece aylar önce PKK’ya toz kondurmayan, kendi geleceğinin ne olduğu belli olmayan Barzani...
Yeter mi?