5 günlük Batı Afrika gezisi öncesi dün Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan giderayak ülke gündemine oturacak açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili verdiği tahliye kararını değerlendiren Erdoğan “AYM kararına sadece sessiz kalırım o kadar oma onu kabul etmek durumunda değilim.  Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum” dedi. Erdoğan sözlerinin sonunda ise  "Şimdi tabii yola çıkıyorum. Bundan sonra herhalde biraz daha ortalık çalkalanabilir yani” yorumunda bulundu. Dediği gibi de oldu. Erdoğan'ın sözleri pazar olmasına rağmen ülke gündemini 'çalkaladı.'

FOTO:DHA - Erdoğan hareketi öncesi "Şimdi tabii yola çıkıyorum. Bundan sonra herhalde biraz daha ortalık çalkalanabilir yani” dedi.


Erdoğan Afrika ziyareti öncesi İstanbul'da hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. AYM'nin tutuklu gazetecilerle ilgili kararına ilişkin Erdoğan şöyle konuştu: “Her şeyden önce şu ana kadar her hangi bir açıklamada bulunmadım. Açık net söylemek durumundayım. Bu olayın ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır ve Cumhurbaşkanlığı sözcümüzde bununla ilgili bazı açıklamaları yapmıştı. Bir defa biz bakar kör olmak durumunda değiliz. Bazı gerçekleri açık net görmeyiliz. Bana göre medyanın sınırlı özgürlüğü olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde de medyada sınırsız özgürlük olamaz.AYM kararına sadece sessiz kalırım o kadar oma onu kabul etmek durumunda değilim.Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Bu bir beraat kararı değil tahliye kararıdır. Onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Direnseydi AYM’nin karar boşa çıkacaktı. Ya da AİHM’e gidecekti. Bana göre atılan adımlar doğru adımlar değildir.”

“BİZİM DÖNEMİMİZ İFADE VE FİKİN ÖZGÜRLÜĞÜNDE EN İDEAL NOKTAYA ULAŞTIĞI DÖNEMDİR”


“Fakat bu süreç, bu şekilde atılan adımlar bana göre doğru adımlar değildir” diyen Erdoğan “Bakınız bizim 13-14 yıllık iktidarlarımız medyanın fikir ve düşünce özgürlüğü noktasında en ideal noktaya ulaştıkları dönemlerdir. Bizim dönemlerimiz basın mensuplarının sürekli cezaevlerine doldurulduğu bir dönem değildir. Eğer yazılı ve görsel medya bu konuda samimi ise açsınlar bütün o künyeleri baksınlar. Yüzlerce basın mensuplarının cezaevlerine tıkıldığı dönemler bizden önceki dönemlerdir. Ve bizden önceki dönemlerde cezaevlerindeki bu yüzlerce insan acaba oralarda hangi suçlardan yatıyorlardı. Ve bizim iktidarımızda bunlar cezaevlerinden çıkmışlardır. Biz önlerini açtık. Biz yaptığımız yasal düzenlemelerle önlerini açtık. Biz bu yaptıklarımızla demek ki yanlış yaptık herhalde. Hala bize saldıranlar bunları görmezden gelerek bize saldırıyor” diye konuştu.

“.. İFADE VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SONUNA KADAR YANINDAYIM AMA..”


Kişisel olarak “ifade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanında olduğunu” savunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında evet bu ülkenin adına veya bu ülkeye saldırı hakkını kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur. Niye ? Değerli arkadaşlar hangi ülke olursa olsun istihbarat örgütleri herhangi bir savcının rahatlıkla müdahale edeceği bir örgüt değildir. İstihbarat örgütlerinin adeta sınırsız diyebileceğimiz yetkileri vardır. Zaten bu yetkiler olmazsa o devlet güçlü olamaz. O devlet ayakta duramaz. Bayır-bucak Türkmenlerine MİT yardım götürüyor. Bu yardım sebebiyle sen kalkıp müdahale edeceksin, oradaki şoförünü, subayını yatıracaksın yere adeta onları bir düşman ordusunun mensuplarını yakalamış veya teröristleri yakalamış  onları yere yatırıyormuş gibi yere yatıracaksın silahları onlara uzatacaksın. Ve düşünün şimdi bu ülkede yargı makamında olanlar o sürecin resmedilmesine, aracı olanları yardım yataklık edenleri tahliye edecek. Kusura bakmayın. Ben bu kadar rahat onların yanında olamıyorum. Ve bu konuda da inandığım doğrular neyse bu doğrularında sonuna kadar arkasında olduğumu ifade etmek istiyorum. Şimdi tabii yola çıkıyorum. Bundan sonra herhalde biraz daha ortalık çalkalanabilir yani.”

FOTO:SÖZCÜ - Erdoğan'ın sözleri Meclis'i de 'çalkaladı'

MECLİS KARIŞTI


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AYM kararlarına yönelik sert eleştirisi Meclis’te tartışmalara neden oldu. Üç muhalefet partisi Erdoğan’ı eleştirirken, AKP’den ‘sadece eleştirmiştir’ desteği geldi. CHP’li Özgür Özel, referandumla yetki veren AKP’ye “Allah’ın sopası yok. Bu dünyada kafaya pat pat vuruyor” dedi.

Can Dündar da Erdoğan'ın tahliye kararına ilişkin sözlerine yanıt verdi. Dündar, kendisi ve Erdem Gül’ü tahliye eden Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymuyorum’ sözlerine, bir gardiyanla yaşadığı diyaloğa atıf yaparak cevap verdi.

FOTO:Cihan - Can Dündar, Erdoğan'ın 'tahliye' eleştirisine yanıt verdi.


Can Dündar konuyla ilgili olarak “Cumhurbaşkanı bizim tahliyemizle alakalı, tahliyemizi değerlendiren bir konuşma yapmış, ‘tanımıyorum bu kararı’ demiş. Şöyle oldu, 26 Kasım günü biz içeri girdik. 2 gardiyan eşliğinde kalacağımız koğuşa bizi götürdüler. Üstümüzden kilitleyecek gardiyan. Dedi ki, ‘abi ne kadar sürer sence bu iş?’ ‘Valla dedim, faşizmin eline bir kere düşmeyeceksin.” ifadelerini kullandı.