Zeynep Gürcanlı/ANKARA

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül MİT TIR'ları haberi yüzünden geçtiğimiz yıl Kasım ayında tutuklanmış ve 92 gün cezaevinde kalmışlardı. Can Dündar MİT TIR'larına ait görüntülerin, "solcu bir milletvekili dostu tarafından flash disk içinde kendisine getirildiğini" açıklamıştı. Yandaş gazeteler ise bugünkü sayılarında; "Can Dündar'a bu görüntüleri getiren kişinin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu olduğunu" öne sürmüşlerdi. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP milletvekili Enis Berberoğlu haberin "kurmacalığına" isyan ederek "Eski bir gazeteci yeni bir siyasetçi olarak bu sorumluluğu üzerime almaya hazırım" dedi. Berberoğlu milletvekili olmasına rağmen "bir savcının nasıl telefonlarını dinlediğine de" dikkat çekerek isyan etti.


FOTO:DHA - Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül MİT TIR'ları haberi yüzünden tutuklanmıştı.


İşte Enis Berberoğlu'nun açıklaması:

"Arkadaşlar, bugün havuz medyasındaki 4-5 gazetede çıkan haberleri ben de okudum. Bırakın tek kaynağı, tek elden çıktıkları bariz ortada. Seçilen fotoğrafım bile aynı. Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandıkları haberle ilgili duruş ve görüşüm ortada ve değişmedi. Eski bir gazeteci ve yeni siyasetçi sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Çünkü öyle bir haber ki doğruluğu hiç tartışılmıyor, dolayısıyla kime gelse yazılır, paylaşılır ve basılır. Telefon sinyallerimin Cumhuriyet Gazetesi yakınında tespitine, Can Dündar ile geçtiği yazılan görüşmeye gelince. Arkadaşlar, ben 30 yıllık bir gazeteciyim, o tarihte CHP'nin medyadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım. Dolayısıyla her gazeteden veya TV'den ajanstan medya mensubu ile görüşmemden daha doğal ne olabilir? Ama bu görüşmeler her defasında haber kaynağı sıfatıyla yapılmaz. Bazen eski arkadaş, meslektaş olarak bir araya gelirsiniz, bir çay içmek için ziyarete gidersiniz. Camı çerçevesi inmiş bir gazeteye de uğrarsınız, başka bir gün taziyeye gidersiniz. Ancak asıl sorulması gereken şudur: Dosyada sanık veya tanık olarak gösterilmediğim halde bu haberlere göre savcılık cep telefonumun sorgulamasını yapmıştır. Dokunulmazlık taşıyan bir TBMM üyesi sıfatıyla Hakim Savcılar Yüksek Kurulu'nu göreve çağırıyorum. Aynı şekilde TBMM Başkanılığı'nın bu konudaki görüşünü merak ediyorum."