Zeynep GÜRCANLI / ANKARA
Saldırı ve saldırıyı gerçekleştirdiği açıklanan canlı bombanın kimliğinin açıklanmasına ilişkin süreç şöyle gelişti;
* Sultanahmet saldırısı Salı günü saat 10.20'de meydana geldi.
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aynı gün saat 13.30'da yaptığı konuşmada Sultanahmet saldırısından "Suriye kökenli canlı bomba eylemini şiddetle kınıyorum" sözleriyle bahsetti.
* Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş saat 15.00'de, beraberinde İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte yaptığı açıklamada, "İntihar bombacısı 1988 doğumlu ve Suriye uyruklu" dedi.
* Kurtulmuş'un açıklamasından yaklaşık bir saat sonra, saldırganın açık kimliği basına sızdı. Sultanahmet saldırısının Suriye uyruklu Nabil Fadlı tarafından gerçekleştirildiği kamuoyuna yansıdı.
"KİMLİĞİ BU KADAR ÇABUK DEŞİFRE OLDU ÇÜNKÜ..."
* Suruç ve Ankara saldırılarının faillerinin açıklanmasının günler sürmesine karşılık, Sultanahmet bombacısının kimliğinin 3 saatte belirlenmesi nedeniyle, kamuoyunda "nasıl bu kadar çabuk" sorusu gündeme geldi. Bu soru, özellikle sosyal medyada sıkça dile getirildi.
* Hükümet yetkilileri, bunun üzerine bombacının saldırıdan 5 gün önce İstanbul'daki göç idaresine giderek, kendini kaydettirdiğini, hatta parmak izi bile verdiği bilgisini sızdırdılar.
* Saldırganın İstanbul'daki göç idaresinde kaydedilirken görüntüleri de basına sızdırıldı.
VE SALDIRIDAN 48 SAAT SONRA ALMAN BAKAN "SALDIRGANIN KİMLİĞİ KESİNLEŞMEDİ...."
* Ancak tüm bu gelişmelerden 48 saat sonra, Sultanahmet saldırısında ölenlerin tümünün vatandaşı olduğu Almanya'nın İçişleri Bakanı de Maiziere bir açıklama yaparak, "Sultanahmet saldırganının kimliğinin kesinleşmediğini" söyledi.
* Sultanahmet saldırısından hemen sonra Türkiye'ye gelen ve neredeyse tüm günü Türk hükümet yetkilileri ile görüşmelerle geçiren Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, kimlik tespitinin nasıl yapıldığının detayını da açıkladı. Alman Bakan, "Türk güvenlik birimleri saldırganın kimliğini kimlik kartı üzerinden tespit etti. Ancak bu kimliğin o adama ait olup olmadığı noktası henüz açıklığa kavuşmadı" dedi.
FADLI'NIN AİLESİ "BİZİM ÇOCUĞUMUZ ÖLMÜŞTÜ" DEDİ
* Hükümete yakın Yeni Şafak Gazetesi, Sultanahmet bombacısı olduğu açıklanan Nabil Fadlı'nın ailesine ulaştı. Yeni Şafak'ta yayınlanan haberde, Nabil Fadlı'nın ailesinin, "oğullarının iki yıl önce IŞİD saflarına geçtiğini, IŞİD'in bir sorumlusunun kendilerine gelerek "Fadlı'nın öldüğünü" bildirdiğini anlattılar. "IŞİD'in Mumbuç sorumlusu bize gelerek ,Fadlı'nın Set Tişrin bölgesinde PYD ile girdiği çatışmada öldüğünü ve cesedinin PYD bölgesinde kaldığını söyledi" bilgisini veren aile, " Biz de taziye çadırı kurup, Kur'an okuttuk" dedi.
KAFA KARIŞTIRAN SORULAR
Sultanahmet saldırısının ardından yaşanan bu gelişmeler, şu soruları akla getirdi;
* Suruç ve Ankara saldırılarının faillerini tespit etmesi günler süren Türk emniyet yetkilileri, Fadlı'nın kimliğini nasıl bu kadar çabuk kesinleştirdi?
* Türk yetkililerin "parmak izi bile var" diyerek, net bilgilerle saldırgan ilan ettiği Fadlı hakkında Almanya İçişleri Bakanı, üstelik Türk yetkililerle görüşmelerinin ardından, neden "saldırganın kimliği kesin değil" açıklaması yaptı?
* Fadlı Türkiye'ye ne zaman, nereden giriş yaptı? Girişine ilişkin herhangi bir kayıt var mı?
* Emniyet makamları, Fadlı'nın Kilis ve Gaziantep'ten sonra İstanbul'a geldiğini açıkladılar. Bu güzehgahı kullandığına ilişkin bilgi nereden edinildi? Fadlı'nın göç idaresine beyanına dayanılarak mı bu bilgiler paylaşılıyor?
* Zaten Türkiye'ye giriş yapabilmiş, serbestçe İstanbul'a kadar gelebilmiş olan saldırgan, neden Sultanahmet saldırısını yapmadan sadece beş gün önce, İstanbul'daki Göç İdaresi'ne giderek, kendisini kaydettirme ihtiyacı duydu?

