Erdoğan bombayı patlattı:
“İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız... O gün de yakın... İnşallah Selahaddin-i Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi’nde namazımızı da kılacağız...” dedi...

*

Dışişleri Bakanı Davutoğlu bombayı patlattı:
“Seyirci kalmayacağız, Esed gidici, bunu biliyoruz, çok güzel şekilde görüyoruz” dedi...

*

Hükümet sözcüsü bombayı patlattı:
“Eğit donat şeklinde bir planımız var, uygulama başlıyor... Nasıl oluyor bu; getireceğiz eğiteceğiz, donatacağız, göndereceğiz” dedi...

*

Sağlık Bakanı bombayı patlattı:
“Suriye’de yaralananları güzelce tedavi ediyoruz, şu an bu destek hizmetimiz devam etmektedir...“ dedi...

*

MİT Müsteşarı bombayı patlattı:
“Şimdi sekiz adam gönderirim, o taraftan bu tarafa iki bomba atarlar, anlatabiliyor muyum sayın bakanım, şöyle ki iki tane salladın mı...” dedi...

*

Erdoğan bombayı patlattı:
“IŞİD değil DAEŞ...”

*

Savcı bombayı patlattı:
“İnsani yardım TIR’ları arandı, silah ve mühimmat var...”

*

Cumhurbaşkanı bombayı patlattı:
“Bu şekilde müdahale edenlerin ve yazanların peşini bırakmayacağım...”

*

Mahkeme bombayı patlattı:
“IŞİD’e giden TIR’daki silah ve mühimmatları haber yapan Can Dündar ile Erdem Gül tutuklanarak Silivri’de hücreye konuldular...”

*

Emin olun, patlatılan şu saydığımız bombalar, Suruç’ta, Ankara Gar Meydanı’nda ya da Sultanahmet’te patlayan bombalarla aynı seridendir...
Kimisinin sesi o an çıkar...
Kimisinin sonradan...
Her ikisinden de geriye, parçalanmış cesetleri toplamak kalır...