Baş­ba­kan ola­cak ada­mı öy­le ta­rif edi­yor­lar ki, “kuk­la­” ta­nı­mı ha­fif ka­lır...
AK­P’­de “Baş­kan­cı­” çev­re­ler res­men ka­pı ku­lu is­ti­yor­lar!..
“Dü­şük pro­fil­li Baş­ba­ka­n”
Ne ayıp!..
Bu­nu ken­di ar­ka­daş­la­rı için söy­le­ye­bi­li­yor­lar...
Dü­şük pro­fil­li... Ezik!..
“Ben bil­mem li­de­rim bi­li­r”
“Li­de­rim ne der­se o olur!”
“E­vet efen­dim, se­pet efen­di­m”
“Li­de­rim hem cum­hur­baş­kan­lı­ğı, hem baş­ba­kan­lık, hem ba­kan­lık, hem ge­nel mü­dür­lük ya­par, ben sak­sı gi­bi otu­ru­rum, emir­le­ri­ni har­fi­yen uy­gu­la­rı­m”
Baş­ba­kan ama...
As­lı Boş­ba­kan!..

*  *  *

Biz, bu­gü­ne ka­dar ya­pı­lan ta­rif­ler­den bu­nu an­lı­yo­ruz...
Baş­ba­kan de­ğil bir ne­vi ka­pı ku­lu!.. Re­cep Be­y’­in ka­pı­sın­da bek­le­yen, onun her de­di­ği­ne ku­lak ve­ren...
Boş­ba­ka­n’­ın AB ve ABD ile il­gi­si ol­ma­ya­cak...
Dış po­li­ti­ka­ya ka­rış­ma­ya­cak...
İç po­li­ti­ka­ya zin­har!..
MİT ve as­ker­le te­ma­sı ol­ma­ya­cak...
Aka­de­mik un­va­nı bu­lun­ma­ya­cak, ya­ban­cı dil bil­me­ye­cek...
Ka­rı­sı dok­tor, ka­dın do­ğum mü­te­has­sı­sı fi­lan ol­ma­ya­cak, il­ko­kul terk ola­cak...
Ken­di­si ne ya­pa­cak?..
Seh­pa­nın üze­rin­de va­zo ola­cak!..

*  *  *

Öy­le ta­rif edi­yor­lar ki alt­ta ka­la­nın ca­nı çık­sın!..
Şim­di gös­ter­me­lik bir kon­gre ya­pı­la­cak ve bir ge­nel baş­kan, do­la­yı­sıy­la bir boş­ba­kan se­çi­le­cek...
Na­sıl?..
Tek aday­la!..
Ya­ni kon­gre­den ön­ce aday be­lir­le­ne­cek, film ica­bı top­la­nan de­le­ge­le­re “İş­te bu­nu se­çi­n” de­ni­le­cek...
Ye­ni Tür­ki­ye­’de par­ti içi ile­ri de­mok­ra­si (!) böy­le­ce te­cel­li et­miş
ola­cak!..
Bü­tün bun­la­rın üze­ri­ne ye­ni bı­yık­lı Sad­ra­zam Mu­avi­ni “Ör­nek bir kon­gre ya­pa­ca­ğı­z” de­mez mi?.. Val­la çat­la­tır­lar in­sa­nı!..

*  *  *

Esas olan Baş­kan­lık...
Baş­ba­kan­lı­ğa kim ge­lir­se gel­sin, ön­ce ken­di al­tın­da­ki kol­tu­ğu tek­me­le­me­ye ça­lı­şa­cak...
Baş­kan­lık ana­ya­sal ola­rak ge­lin­ce­ye ka­dar, Tür­ki­ye bu dü­şük pro­fil­li “e­zi­k” boş­ba­kan­la fii­len baş­kan­lı­ğı ya­şa­ya­cak...
Ah­met Da­vu­toğ­lu gi­bi bi­ri bi­le Sa­ra­y’­ı tat­min ede­me­di­ği­ne gö­re, onun ye­ri­ne ge­le­cek ola­nın han­gi pro­fil­de ola­ca­ğı­nı dü­şü­nün ar­tık!..

*  *  *

Tür­ki­ye bu­nu hak edi­yor mu?..
Öy­le ve­ya böy­le par­ti­nin ba­şı­na gel­miş, iki se­çim­den geç­miş bir baş­ba­kan bir gün için­de bu ka­dar ko­lay dev­ri­le­bi­li­yor­sa...
AKP trol­le­ri iğ­renç sal­dı­rı­lar­la o baş­ba­ka­nı ye­rin di­bi­ne
so­ka­bi­li­yor­sa...
Ve bun­ca me­la­ne­te rağ­men seç­me­nin yüz­de 49.5’i gö­zü ka­pa­lı gi­dip oyu­nu bun­la­ra ve­ri­yor­sa...
Tür­ki­ye bu­nu el­bet­te hak edi­yor!..

Ölüm caddesi!..


Bu­gü­ne ka­dar tra­fik ma­gan­da­la­rı yü­zün­den kaç ölüm va­ka­sı ol­du,
he­sa­bı­nı bi­len var mı?..
İn­san­la­rın im­ren­di­ği o pı­rıl­tı­lı Bağ­dat Cad­de­si­’nin bir adı da ölüm
cad­de­si­dir!..
Dün ve ön­ce­ki gün TV ka­nal­la­rın­da zik­zak­lar çi­ze­rek gi­den, el fre­ni­ni çe­kip kıç at­tı­ran ara­cın gö­rün­tü­le­ri var­dı...
Ba­ba pa­ra­sı yi­yen sü­rü­cü ya­ka­lan­mış, 190 li­ra ce­za ya­zıl­mış; onun için leb­le­bi çe­kir­dek pa­ra­sı...
O gö­rün­tü ge­ce, tah­mi­nen sa­ba­ha kar­şı alın­mış, cad­de bom­boş, kal­dı­rım­lar­da in cin top oy­nu­yor...
Ya­hu ay­nı man­za­ra, gün­düz vak­ti yo­ğun tra­fik için­de bi­le ger­çek­le­şi­yor... Oğ­lan, so­kak­tan cad­de­ye kıç at­tı­ra­rak çı­kı­yor, bir kal­dı­rım­dan öte­ki­ne sav­ru­lu­yor, las­tik­ten du­man­lar çı­kı­yor, in­san­lar du­var dip­le­ri­ne
ka­çı­şı­yor...
Spor ara­ba­la­rın ve mo­to­sik­let­le­rin eg­zoz gü­rül­tü­sü ge­ce-gün­düz 6 şid­de­tin­de dep­rem gi­bi bi­na­la­rı sar­sı­yor... Pe­ki tra­fik po­li­si var mı?.. Evet ba­zen araç ring ya­pıp gi­di­yor, ak­şa­mü­ze­ri de ba­zen Şaş­kın­bak­ka­l’­da
du­ru­yor... Ne­ti­ce?.. Ha­ti­ce!..
Bağ­dat Cad­de­si­’ne as­lın­da “ka­nun­suz cad­de­” de­mek ge­re­kir!..