Can Yücel’in şiiri.
Şöyle diyor:
“İnce uzun bir hayvan.
Çarpıyor.
Çarpıyor.
Çarpıyor kendini taşlara.
Canı mı sıkılıyor?
Can mı çekişiyor yoksa.
Yok efendim
Dedi yanındaki adam.
Gömlek değiştiriyor yılan”

* * *

Rüzgar döndü. Dönen rüzgara göre gömlek değiştirmeler başladı. Dün rüzgar oradan eserken, oraya koşup onun gömleğiyle milletvekili, bakan, borazan gazetede yazar, sıfırdan büyük işadamı, üniversite sahibi, okul ve yurt işleticisi, hastane patronu, vali, kaymakam, TÜBİTAK’ta profesör, TEKNOPARK’ta uzman, BDDK’da daire başkanı olanlar; bugün  kirliymiş bu gömlek diye yırtıp atıyorlar.  “Gülen Gömleği” ile görünmek, katillikle, vatan hainliğiyle, canilikle, darbecilikle eşdeğer oldu.
Dikkat isterim.
Savcılığa sızdılar.
Hakimliğe sızdılar.
Meclis’e sızdılar.
Polise sızdılar.
Medyaya sızdılar.
Partilere sızdılar.
Dine sızarak geldiler.
Dershanelere sızdılar.
Üniversitelere sızdılar.
Diyanet’e sızdılar.
Tarikata sızdılar.
Kendileri tarikat oldular.
İhalelere sızdılar.
MÜSİAD’a sızdılar.
TÜBİTAK’a sızdılar.
BDDK’ya sızdılar.
“Allah ile aldatarak”
Sıza sıza bugüne geldiler.
Şimdi ne yapıyorlar.
Gömlek değiştiriyorlar.

* * *

Sızanlar.
Ve sızdıranlar.
İkisi de çarpıyor.
Çarpıyor kendini taşlara.
Birlikteydiler.
Gömlek değiştiriyorlar.
Türkiye’nin de önüne altın fırsat geldi: Temiz Meclis. Temiz Savcı. Temiz Hakim. Temiz Polis. Temiz Yargı. Temiz Basın. Temiz Gazeteci. Temiz İşadamı. Temiz Parti. Temiz Milletvekili. Temiz Lider. Temiz Üniversite. Temiz Diyanet. Temiz Din. Temiz İman. Temiz Eğitim. Temiz Ordu. Temiz Türkiye doğabilir.  Temiz Halk; Türkiye’yi gerçekten ileri demokrasiye, tam ekonomik bağımsızlığa ve ABD’nin, AB’nin, Rusya ile Çin’in saygı duyduğu pırlanta bir ülkeye kavuşturabilir.
Modeli olan.
Halktan destek görür.
Oyların çoğunu alabilir.
Muhalefet ne bekliyor?

* * *

Muhalefet iktidara deterjan olmasın. İktidar kendini temizleyecekse kendi deterjanını kendisi bulsun. İktidar, OHAL kalkanı arkasına saklanarak Türkiye’nin geleceğini de kurmaya kalkmasın. Muhalefet halkın önüne “Temiz Türkiye Modelini” koysun.
Türkiye temizlenmeli.
Yeniden kirlenmesin diye “yargıda, yasamada, yürütmede, basında, eğitimde, orduda, poliste, devlette, ekonomide” köklü değişiklikler olmalı.
Muhalefet ne öneriyor.
Model açıklama zamanıdır.
Gömleklerin kirli olduğunu ve bugün gömlek değiştirenlerin de pis pasaklı olduğunu yaşayarak gördük.
Altın fırsat geldi.
Kaçmasın.

Kim koruyor?
Niye koruyor?

Şemdinli eski Savcısı Ferhat Sarıkaya,  kendi ifadesinde itiraf etmiş, ifadesi basına servis edilmişti. FETÖ bağlantılı ilk savcıydı. Pensilvanya’nın ilk denemesi olan “kumpas bilgilerle iddianame” yazmış Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ı suçsuz yere hapislerde çürütmüş, Genel Sekreter Enver Arpalı’nın da intihar etmesine sebep olmuştu. FETÖ’den tutuklanan Gülen Cemaati Bilkent İmamı Mehmet Saltan’ın da ifadesi dün gazetelerde yayınlandı; “2008 yılında üzerinde ‘Ferhat Bey’ yazan ve içinde 15-20 bin TL olan bir zarfı bana Osman isimli biri verdi. Zarfı götürüp Ferhat Sarıkaya’ya verdim” dedi. Ferhat Sarıkaya şu anda Ankara Sincan Savcılığı’na devam ediyor. Böyle biri hâlâ savcılık yapıyor.
Kim koruyor?
Niye koruyor?