Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, Türkiye’nin dahil olduğu Doğu Akdeniz’de son dokuz yüzyılın en kötü kuraklığının yaşandığını açıkladı. Su işleri bakanımız Veysel Eroğlu “NASA da kim oluyor, onlar bizim çok gerimizde, bizim teknolojimiz onlardan ileri” dedi.

*

NASA 1958’de kuruldu... NASA kurulur kurulmaz, Hollywood yüzünü uzaya döndü. Bir sene sonra, 1959’da, Columbia tarafından “Twelve to the Moon” çevrildi. Siyah beyaz bilim kurgu film, aya giden 12 astronotun macerasıydı.

*

Ekip çokulusluydu, farklı farklı milletlerden oluşuyordu. Biri siyahi üç Amerikalı, diğerleri Rus, Alman, Japon, İsveçli, Fransız, İngiliz, Polonya kökenli İsrailli, Brezilyalı ve Türk’tü.

*

Türk astronot Muzaffer Tema’ydı. Aya giden ilk Türk’tü.

*

Alt tarafı film deyip geçilemezdi. Çünkü Amerikan vizyonunu yansıtan Hollywood’un dünyaya bakış açısını gösteriyordu. 1959 itibariyle “uzaya gitse gitse bu milletler gider” diye düşünmüşlerdi.

*

Mesela, ABD’de milyonlarca İtalyan yaşamasına rağmen, onlarca İtalyan aktör olmasına rağmen, astronotlar arasında İtalyan yoktu. Çinli yoktu. Kanadalı yoktu. Avustralyalı yoktu. ABD’deki Latin nüfusun ezici çoğunluğuna rağmen Meksikalı astronot yoktu. Koreli, Danimarkalı, Hollandalı, İspanyol yoktu. Türk astronot vardı.

*

Hollywood’un “uzaya gitse gitse bu milletler gider” dediği 1959’da... Yuri Gagarin’in uzaya çıkmasına daha iki sene vardı. Neil Armstrong’un aya ayak basmasına 10 sene vardı. Sadri Alışık’ın “Turist Ömer Uzay Yolunda” filminin çekilmesine henüz 14 sene vardı.

*

Filmdeki astronotların milletlerine bakarsak... Amerikalılar aya ayak bastı, siyahi astronotları var, hatta, uzaya dört defa giden siyahi bir astronot şu anda NASA başkanı... Rusların uzay istasyonu bile var. Alman astronot gitti, Japon astronot gitti, İsveçli astronot gitti. Fransız astronot hem kadındı, hem de uzaydan dönünce Fransa hükümetinin AB’den sorumlu bakanı oldu. Bizim bakara makaracı Egemen Bağış’a verdiğimiz koltuk yani... Fransa’da astronota verdiler o koltuğu... İngiliz astronot Atlantis mekiğiyle gitti, Polonyalı astronot Soyuz mekiğiyle gitti. İsrailli astronot Columbia mekiğiyle uzaya çıktı, dönüşte infilak ettiler. Hollywood’un Brezilya öngörüsü de tuttu, Brezilyalı astronot 2006’da Soyuz’la gitti.

*

Gel gör ki... “Bunlardan cacık olmaz, bunlar uzaya gidemez” denilen bazı milletlere haksızlık edilmişti. Mesela, İtalyan astronot Soyuz mekiğiyle gitti, Rus istasyonunda aktarma yaptı, Endeavour mekiğiyle döndü, üstelik dönüş yolundaki mekiğin pilotuydu, uzaydayken Papa’yla bile konuştu. Çinlileri de tutturamadılar, adamlar uzayda yürüyüş yapıyor, ay’da robot dolaştırıyor. Kanada desen... Erkek astronot da gönderdi, kadın astronot da gönderdi, Türkiye’de asrın liderimizin makam şoförünü milletvekili yaptılar, Kanada’da astronotu ulaştırma bakanı yaptılar.

*

Avustralyalı astronotlar gitti, biri altı ay uzayda kaldı. Meksikalı astronot 1985’te gitti. Arjantinli, Kübalı, Perulu, Kosta Rikalı, Kolombiyalı, Porto Rikolu astronotlar gitti. Kimisini Amerikalılar bindirdi götürdü, kimisini Ruslar bindirdi götürdü. Koreli, Danimarkalı, İspanyol, Belçikalı, Hollandalı, Bulgar, Çek, Avusturyalı, Romanyalı, Ukraynalı, İsviçreli, Slovakyalı, Macar, Azeri, Türkmen, Özbek, Kazak, Moğol, Gürcü, Kırgız, Litvanyalı, Güney Afrikalı, Vietnamlı astronotlar gitti.

*

NASA da kim oluyor, biz onlardan ileriyiz diyen Veysel Eroğlu, daha önce, Hindistan’da Pakistan’da olur böyle şeyler demişti. Hindistanlı astronotlar uzaya gitti, Hindistan Mars’a uzay aracı bile gönderdi. Suudi astronot gitti, şu anki Kral’ın oğlu... Malezyalı gitti, Afganistanlı gitti. Suriyeli astronot var birader.

*

Hollywood’un hayalleri ve hatta hayallerinde olmayanlar bile uzaya çıktı. Geriye sadece “hayal kırıklığı ülkesi” kaldı.

*

NASA kurulduğunda uzay yolculuğu potansiyeli görülen, dünyaya yön verecek ülkelerden biri sayılan Türkiye... Kendisini o seviyeye çıkaran Atatürk Cumhuriyeti yerine, “aktronot”ları tercih etti.

*

Gene de bozmayın moralinizi... Lafla peynir gemisi yüzüyorsa, uzay gemisi de duble yolda gayet güzel gider herhalde!