Geride bırakmaya hazırlandığımız yılın en önemli gündem maddelerinden biri de eğitimdi. 2017'nin eğitim gündemine en çok müfredat ve sınav sistemlerinin değişikliği damga vurdu. Güncellenen taslak öğretim programlarını Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 13 Ocak'ta askıya çıkarıldığını açıkladı. 10 Şubat'a kadar da herkesten görüş ve öneri beklediklerini söyledi. Özellikle Atatürk'le ilgili konuların ciddi bir şekilde azaltılması ve evrim konusunun müfredat dışı bırakılması, İslami kimliğinin ağırlık kazanması büyük tartışma yarattı. Bununla birlikte, akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarının taslak hazırlık sürecinde bilgisi olmaması programı kimlerin hazırladığı, değişikliğin gerekçesi ve felsefesinin açıklanmaması çok eleştiri aldı.

18 Temmuz'da ise Bakan Yılmaz, yeni müfredatı açıklayarak, 2017-2018 eğitim öğretim yılında 1, 5 ve 9'uncu sınıflarda uygulanacağını söyledi. Açıklanan güncellenen öğretim programlarında, cihat kavramı gelirken, evrim bir üst öğretim kurumlarına bırakıldı, Atatürkçülük konusu çok ciddi şekilde azaltıldı. Bunun üzerine veliler, sokaklara çıkarak, bilimsel ve laik bir eğitim istediklerini dile getirdiler.

Müfredat tartışmalarının dumanı daha soğumamışken, eğitim gündemine TEOG'un kaldırılacağı açıklaması bomba gibi düştü. TEOG'un yerine nasıl bir sistem geleceği henüz belirsizken ve tartışmalar alev alevken, üzerine bir de üniversiteye giriş sisteminin değişeceği açıklaması geldi. İki yerleştirme sınav sisteminin de ne şekilde değiştirileceği, parça parça ve sürekli değişerek açıklanması, hem öğrencileri hem de velileri strese soktu. Sınava girip girmeyeceğini, hangi dersleri çalışıp çalışmayacağını bilmeyen öğrenciler bu nedenle zaman kaybı yaşarken, veliler de bir yandan çocuklarını sakinleştirmeye çalışırken, bir yandan da özel öğretim kurslarına verdikleri ücreti alıp almayacağı derdine düştü.

ÜNİVERSİTE SINAVINDA BELİRSİZLİKLER SÜRÜYOR


Üniversiteye giriş sisteminde sınavlar üç hafta sonundan bir hafta sonuna çekildi, beş günden de iki güne indirildi, sınav soru sayıları azaltıldı, puan türleri 18'den dörde indi ve iki oturum şeklinde yapılması kararlaştırıldı. Dönem içinde yapılan sınav kaldırılıp, dönem sonuna taşındı.

Ancak konuyla ilgili bazı belirsizlikler hala devam ediyor. Örneğin, puanların hesaplanmasında derslerin hangi katsayılarla çarpılacağı henüz net değil. Bir de eski sistemde kullanılan sıralama barajlarının yeni sistemde aynı mı değiştirilerek mi kullanılacağı belli değil.

TEOG GİTTİ, YERİNİ ENDİŞE ALDI


Liseye giriş sisteminde ise merkezi sınavın kaldırıldığı, adrese dayalı yerleştirilme yapılacağı, yüzde 10'luk kesimin girebileceği belirtilen nitelikli okullara gitmek isteyenlerin ise sınavla gireceği açıklandı.

Bu durum, veliler tarafından 'sınav kalkmadı' olarak yorumlandı ve öğrencilerin çok büyük bölümünün yine sınava hazırlandığı ortaya çıktı. Velilerin en büyük endişesi de adrese dayalı sistemde çocuklarının istemediği bir okul türüne yerleştirilmesi. Buna neden olarak da son yıllarda imam hatip ve mesleki teknik lise sayılarının hızla artmasını gösteriyorlar.

Eğitimde 2017'de yapılan önemli değişikliklerden biri de dik yazının getirilmesi oldu. Dik temel yazı öğretmenlerin tercihine bırakıldı.

ÖZEL OKUL SAYISI DEVLET OKULU SAYISINI GEÇTİ


Devlet teşvikiyle birlikte, son yıllarda eğitimde son yıllarda özel okulların sayısı artmaya devam ediyordu. 2017'de ise İstanbul'da özel okul sayısı devlet okulu sayısını geçti. 3 milyonun üzerinde öğrencinin ve 6 bin 127 okulun bulunduğu İstanbul'da 3 bin 63 resmi, 3 bin 64 özel okul hizmet veriyor.

ÖĞRETMEN STRATEJİ BELGESİ AÇIKLANDI


2016 yılının sonunda sözleşmeli öğretmenlik getirildi ve 2017'de atanan tüm öğretmenler bu şekilde atandı. Yıllardır beklenen 'Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023' yayınlandı. Belgede, tüm öğretmenlerin dört yılda bir yeterlilik sınavına girecekleri, çeşitli ölçütlere göre de kariyer sistemi oluşturulacağı belirtildi.

ÖĞRETMENLER NE BEKLİYOR?


Zeynep öğretmen: Günlük ders saati azaltılmalı

Pek çok arkadaşımız haksız hukuksuz şekilde KHK ile işini kaybetti. Sistemdeki olumsuzluklar ve öğretmeni değersizleştirmeler devam etti. Yine öğretmen cinayetleri yaşandı, maaşlarımız eridi ekonomik olarak iyileştirme yapılmadı. Ders saatlerinin günde altı saat olması ve çoğu okulun ikili öğretim vermesinden dolayı teneffüsler 5 dakikaya inmesi öğrenci için de öğretmen içinde sıkıntı oluşturuyor. Günlük ders saati azaltılmalı. Ayrıca ek ders ücretlerimiz yetersiz. Nöbetler çok yoğun oluyor haftada iki nöbet tutuyoruz ve sadece bir nöbetini parasını alıyoruz. Artık öğretmenin öğrenci tarafından şiddet tehdit edildiği, aynı şekilde velinin de tehdit ettiği durumları çok yaşıyoruz. Beklentimiz, mesleğimizin değerli hale gelmesi, uygun çalışma koşullarına ve ücretlerine kavuşmak.

Banu Günüç, Eğitim-İş Ankara 2 No.lu Şube Başkanı: Aydınlık bir Türkiye mücadelesine sahne olacak

2017 yılı eğitimciler için zor bir yıl oldu. Özlük haklarımız ve diğer mesleki konular bir yana öğrencilerimiz ve eğitimimiz için 2018 yılına da kaygıyla giriyoruz. Sürekli değişen bir sınav sistemiyle istikrarsızlığın en net örneğini verdik. Sistemin uygulayıcıları olan öğretmenler ne öğretim programlarının ne de sınav sisteminin değişmesinde söz sahibi olmadılar. Yandaş sendika ve birkaç yandaş kurumun dışında söylenenler dikkate alınmadı. Eğitim öğretim yılına Atatürk'ün müfredattan çıkarılması tartışmalarıyla başlamışken bilimsel ve laik eğitimi savunmak öncelikli görevimiz olmuştur. Bu nedenle 2018 yılının aydınlık bir Türkiye için mücadelelere sahne olacağını düşünüyoruz.

egitim_kitap_ders_cocuk_shutter

ÖĞRENCİLER NE İSTİYOR?


Doğa, 12. sınıf öğrencisi: Adaletli bir sınav sistemi istiyorum

2018'beklentim, elbette daha iyi bir eğitim sistemi. 2017'de değiştirilen sınav sistemiyle sosyal ve fen bilimleri azaltıldı ama konularda kısıtlama gelmedi. Bu yüzden ne çalışacağımızı bilmiyoruz. Yani konu sayısı çok, soru sayısı az. Yapılan sık değişiklik, çok haftamızı aldı. Önce sosyal yok denmişti, çalışmadık bu nedenle. Ancak sonra geldi. Böylece zamanımız boşa gitti. Ayrıca dilden hazırlık yapan bir öğrenci olarak bizi unutuyorlar. Lütfen unutmayın. 2018'de adaletli bir sınav sistemi olsun istiyorum. Ve bu kadar sık sınav sisteminin değişmemesini diliyorum.

Sıla, 8. sınıf öğrencisi: '2018'den bir şey bekleyemiyorum'

Benim için 2017 yılı okullar açılana kadar güzeldi. Okullar açılınca TEOG sistemi değişiyor denilene kadar güzeldi. Kasım ayında sınav olacak diye kendi halimde çalışıyordum. Zaten TEOG sistemi yeni oturmuşken sınav değişikliği, bununla beraber artan dedikodular, stres bir araya gelince beni ve birçok yaşıtımı derinden etkiledi. Neden sistemin değiştiğini anlayamadan 60 soruluk sınav 80, sonra da 90 soru oldu. Bu benim gibi 8. sınıflar üzerindeki baskıyı artırdı. Biz sınavın ilk kurbanları olduğumuzdan soruların nasıl olacağını bilmiyoruz. Bu yüzden beklentim iyice düştü. 2018'den hiçbir şey beklemiyor yani bekleyemiyorum. Çünkü aklımda hep 'altı ay içinde sınav sistemi yine değişir mi' sorusu var. Bunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Hayal kurmadan yapamayan ben artık hayal bile kurmuyorum.

VELİLER NE İSTİYOR?


Hülya, veli: Sıfırdan bir eğitim politikası tasarlanmasını istiyorum

Okulları sadece temel eğitim verebilen kurumlar olarak kabul etsek bile eğitim kalitesi yetersiz. Üzülerek söylüyorum, öğretmen kalitesi de yetersiz. Bu kadrolarla nitelikli eğitim vermeyi düşünmek mümkün değil. Eğitim konusuna geçemiyoruz bile. Çünkü çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Barınma, beslenme, güvenlik gibi. Temel ihtiyacı karşılayamadığınız bir yerde kıymetli bir basamağa geçemezsiniz. Biz veli olarak eğitimin niteliğine geçemiyoruz. Mesela okulda güvenlik sorununu çözemiyoruz. Kapılardan girişi tutun da tecavüze varana kadar güvenlik sorunu var. Devletin okullarına içimiz rahat çocuklarımızı emanet ettiğimiz günler geride kalmış. İktidarın eğitim politikası yamalı bohça gibi tutmuyor. Silip yeniden sıfırdan yazılmalı. Sıfırdan bir eğitim politikası tasarlamasını istiyorum. Burada en büyük sorumluluk muhalefet partilerine düşüyor. Ben üzülerek görüyorum ki muhalefet partilerinin gündemlerinde eğitim yok. Toplumsal yaşama kafa yoran herkesin eğitimi birinci olarak üst sıralara taşıması gerektiğini düşünüyorum. Eğitim meselesi memleket meselesi çünkü. Umutlu muyum? Umutluyum. Toplum bunu görüyor ve buraya müdahale edecektir. Çocuklarına ve geleceğini sahip hiçbir toplum millet özelliğine sahip değildir.

Mehmet, Veli: Çocuklar hayata küstürülmesin

2018'den beklentilerim büyük. Bir veli olarak çocuklarımızın, eğitim sistemini bu hale getiren büyüklerine benzememesini garanti altına alacak yeni bir sistemin kurgulanmasını bekliyorum. Bu sistemin kişilere, hükümet değişikliklerine ve zamana karşı korunaklı olmasını umut ediyorum. Dünya vatandaşı yetiştirecek, değişen teknolojik şartlara uyum sağlayan çağdaş ve yenilikçi bir müfredatı olmazsa olmaz olarak görüyorum. Geleceklerini hayal eden ve bunun için büyük bir azimle çalışan çocukların sürekli değişen kurallar yüzünden hayata küstürülmemesini diliyorum.

Yakındaki bir liseye gitme fikri ulaşım sorununu ortadan kaldırmayacak. Çünkü herkesin yakınında tercih edebileceği bir lise mevcut değil. (Filiz, veli)

2018'de veli olarak okulların ülkenin geleceğini hazırlayacak, mutlu, huzurlu bireyler yetiştirmek üzere donanmasını ve öğretmenlerin mutluluğunu ve bilgisini çocuklarımıza aktarmak üzere yarıştığı bir eğitim sistemi diliyorum. (Sevgi, veli)

Ortalamamız ne kadar yüksek olursa olun, evimize yakın olan meslek, imam hatip gibi istemediğimiz okullara gitmek zorunda bırakılıyoruz. (Berk, öğrenci)

2017 yılında TEOG bence daha iyiydi. TEOG için çok endişeliyim. Yeni sistem bence çok zor. Başarılı olanlar iyi liselere gidecek geri kalanlar ise meslek ve imam hatip liselerine gidecek. TEOG varken daha gayretliydim. Kaldırılınca gayretim düştü. (Sultan, öğrenci)