Ancak, Kuzey Irak referandumu ve güney sınırlarımızda yaşanan sorunlar yüzünden zaten diken üstünde duran döviz kuru, en son ABD ile vize krizinin patlak vermesiyle bir anda hızlı yükselme trendine geçti. İlk gün 3.80 TL seviyelerini aşıp hızlı dalgalı bir seyir izleyen dolar kuru daha şimdiden 2018 yılı için öngörülen OVP hedeflerinin üzerinde seyretmeye başladı.
KİŞİ BAŞINA GELİR DÜŞECEK
Dolarda hedeflenen seviyenin çok üzerine çıkılması özellikle dolar bazında milli gelir, kişi başına düşen gelir, cari açık, enerji ithalatı, bütçe açığı, enflasyon, işsizlik ve büyüme gibi çok kritik hedeflerin bozulmasına yol açabilecek. Ayrıca, 2020 yılı için hedeflenen 1 trilyon doların üzerindeki milli gelir seviyesi hayal olarak kalmaya devam edecek.
Hükümet 2023 yılında kişi başına gelirimizin 25 bin dolara çıkacağını kamuoyuna ilan etmişti. Ancak dolar kurunun geldiği seviye, böyle bir hedefin de daha uzun yıllar hayal kalacağını, daha da kötüsü birbiri ardına yapılan büyük revizyonlarla 10 bin dolar seviyesine taşınan kişi başına gelirin yeniden tek haneli rakamlara gerileme riskini işaret ediyor.

Enflasyon artacak açık büyüyecek
Kurdaki artış, başta petrol fiyatları olmak üzere ithalat kaynaklı ciddi fiyat artışlarına neden olduğu için enflasyon yükseliyor. Yükselen enflasyon faizleri, dolayısıyla kredi maliyetlerini artırıp yatırım iştahını düşürüyor. Bu yıl 27.2 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan Türkiye, bu ithalatını gelecek yıl 35 milyar dolara, 2019’da 42 milyar dolara yükseltecek. Dolar bazında yapılan bu ithalat bütçe açığının daha da artmasına neden olacak. Fiyat artışları yüzünden vatandaş daha fazla dolaylı vergi ödemek zorunda kalırken, bütçe bu sayede ek gelir elde edecek.