İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Sevinçli bir haberi sizinle paylaşmak isterim. İstanbul'daki polis arkadaşımıza yürekten teşekkür ediyorum. Onları hep beraber alkışlayalım. Polis arkadaşlarımızın zor şartlarda çalıştığını biliyoruz. Polise ve askerimize sıkılan her kurşun millete sıkılmış kurşundur. Kabul etmiyoruz. Nasıl ki polis arkadaşlarımız Reina katliamcısını yakaladılarsa Adil Öksüz'ü de yakalamasını bekliyoruz.

Bütün milletvekillerimize, özellikle grup başkanvekillerine teşekkür ediyorum. Bir kadın vekilimize saldıracak kadar alçaldılar. Bizim mücadelemiz bayrak mücadelesidir. Vatan mücadelesidir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Bizim mücadelemiz budur. Bizim tarihe karşı sorumluluğumuz var. Biz muhalefeti bu sorumluluk içinde yapıyoruz, sarayda oda kapma muhalefeti için değil. Hırslarımızı tatmin etmek için siyasi bir mücadele yapmıyoruz.Öç alma duygusuyla siyaset yapmıyoruz.

15 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETİYORLAR


15 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Defalarca uyardık, bizi suçladılar. Bugün haklı olduğumuz ortaya çıktı. CHP'nin şu konudaki eleştirisi haksızdır diyemez! Doğrunun yanında olduk, doğru yasalar getirdiklerinde biz de destekledik. Siyaset, özellikle yönetenler yaparsa bunun bedelini millet öder.

Ergenekon Balyoz davalarını düşünün. TSK'Ya en büyük darbeyi Ergenekon ve Balyoz'la vurdular! İntiharlar oldu. Sonra dediler ki hata yapmışız. Kumpasa teslim olduk dediler. bunun faturasını kim ödedi askerler, masum insanlar ödedi.

15 Temmuz darbesi oldu, şimdi diyorlar ki yanlış yaptık, Allah bizi affetsin. Allah sizi affeder de mağdurlar sizi affeder mi? 1 milyon kişi mağdur oldu. İnsanlar aç susuz bırakıldı.

Dış politikada defalarca söyledik, yanlış yapıyorsunuz dedik. Suriye'yi karıştırdık, Irak'ı karıştırdık, Rusya ile kavga ettik, İran'la kavga ettik. TIR'larla silah gönderdik. IŞİD'i kanka belledik. Yapmayın dedik! Siz baasçısınız dediler! Siz bilmezsiniz dediler! Dünyada kuş uçsa bize sorarlar diyorlardı. Şimdi Ortadoğu'da bir kabile reisine boyun eğdiler. Mavi Marmara'da 20 milyon dolara Türkiye'nin itibarını sattık.

10 MİLYON İŞSİZ VAR


Ekonomide yanlış yapıyorsunuz dedik, dolar her zaman ülkemizde olmaz dedik. Katma değeri yüksek ürün üreteceğiz dedik. Defalarca söyledik, işsizlik geldi yüzde 12'ye geldi, iş aramaktan umudunu kesenler hariç. Faturayı millet çekiyor. Bir evde işsiz varsa huzur yok demektir. Üniversiteyi bitirmiş ve işsizce ne olacak bu çocuk! Milyonlarca işsiz var. Resmi rakamlara göre 6.5 milyon gerçek rakamlara göre 10 milyon işsiz var. Sadece geçen ay 450 bin kişi işsiz kaldı. Benzin geldi 6 liraya mazot geldi 5 liraya! Çiftçi nasıl üretim yapacak?

MÜFREDATI DEĞİŞTİRECEKLERMİŞ


Müfredatı değiştireceklermiş! Atatürk'ü, İnönü'yü çıkaracaklarmış! Her bakana göre değişen bir eğitim politikaları var. Hiç bir anne baba, çocuğunu okula huzur içinde göndermiyor. Bunların sonucunda ne oluyor; terör aldı başını gidiyor, dolar aldı başını gidiyor, işsizlik aldı başını gidiyor! Üreticiler zorda.
Bakanlara bakıyorsun hepsi ayrı politikadan bahsediyor. Kimin ne iş yaptığı belli değil. Uyuşturucu kullanımı, fuhuş, kadına şiddet, çocuklarda cinsel istismar, gazeteciler hapiste, akademisyenler hapiste. 10 binin üstünde sadece bir bakanlıktan görevden alınmalar oldu.

İSTİFA EDECEKSİN KARDEŞİM!


Türk lirası Suriye lirası karşısında bile değer kaybetti! Orada savaş var. Tüm bunlara rağmen çağrı yaptık, her türlü desteği vereceğiz dedik. Ama getiremezler. Yönetemiyorsan ayrılacaksın, bırakacaksın kardeşim! İstifa edeceksiniz kardeşim!

Biz Cumhurbaşkanı tarafsız olsun istiyoruz. Adalet dağıtan mahkemelerin tarafsız olmasını istiyoruz. Kışlaya siyaseti sokmayın diyoruz. Adalet dağıtacak bir partinin kontrolünde dağıtılır mı? Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Devletin uyumlu çalışmasını sağlar. İktidar ve muhalefet arasında bir tartışma çıktığında ara bulucu olur.

Efendim ben milletim, milli iradeyim. Yok öyle bir şey! Milli irade 80 milyondur.

Karşı olduğumuz birinci madde, Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olmamalı. Nasıl tarafsız olacaksın?

Cumhurbaşkanı hiç bir gerekçe göstermeden Meclis'i fesh edebiliyor. Şimdi istediği zaman Meclis'i fesh ediyorum diyebilecek! Bu Türkiye'de kaos yaratmaktır. Cumhurbaşkanı diyor ki ben böyle bir yetki kullanmayacağım. Ee başkası kullanırsa?

Adalete siyaset bulaşmasın dedik! AYM'nin 15 üyesinin 12'sini kendisi belirleyecek. Buradan adalet çıkar mı? Anayasa Mahkemesi'ne güven duyulur mu?

HSYK'nun büyük çoğunluğunu Cumhurbaşkanı belirliyor. Ben milli iradeyim diyor. TBMM kanun çıkarma yetkisini Cumhurbaşkanı'na devrediyor. Doğru bulmuyoruz.

Başbakanlık kalkıyor. Bakanlar olacak ama hiç bir bakan hakkında gensoru önergesi veremeyecek! Niye gensoru veremiyoruz, yasak! Hükümet kuruluyor, güven oyu alması lazım, güven oyu istemeyecek bundan sonra! 550 milletvekilini 600'e çıkartıyorsun? Asgari ücrete bak!

Bunun anlamı Türkiye Cumhuriyeti'ni bir parti devletine dönüştürmektir. Bütçe hakkı en temel haktır: Bu hakkı da devrediyor! Anayasa'da hangi bölümü çıkardılar biliyor musunuz? Milli bütçe tahminlerini gösteren rapor Meclis'e gelmeyecek artık!

Bu anayasa değişikliği geçerse rejim tamamen değişecektir, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçilecek. Kimsenin can güvenliği olmayacak, yargı sadece saraya çalışacaktır.

Bir kişi hem Meclis, hem mahkeme olacak! Etkisiz, yetkisiz, sembolik bir Meclis olacak! Ben vicdanıma sığdıramıyorum. Ahlakıma sığdıramıyorum. Eğer bu geçerse Meclis'i mezara demokrasiyi de tarihe gömmüş olacağız. Bu sorun ülkesini ve bayrağını seven hepimizin ortak sorunudur. Kendini ister muhafazakar, ister ülkücü ister devrimci tanımla.

ESAS NİYETLERİNİ BELLİ ETTİLER


İktidar partisinin bir milletvekili, aynı zamanda Anayasa Komisyonu üyesi. Çıktı dedi ki ilk 4 madde değiştirilebilir dedi. Türkiye'nin nasıl bir felakete sürüklendiğine artık tanık olduk. TBMM'de hepimizin gözleri önünde ifade etti. Başkent'i değiştireceğiz anlamına geliyor bu, istiklal marşını değştireceğiz anlamına geliyor bu. Laik ve sosyal hukuk devletini değiştireceğiz anlamına geliyor bu.