16 Nisan referandumu sonrasında AKP Genel Merkez binasında dün yapılan törende "başrolde" iki kişi vardı; Biri üyelik formunu imzalayıp, yaklaşık 1000 gün sonra AKP'ye dönen, üstelik sadece 20 gün sonra da parti Genel Başkanlığını da teslim almaya hazırlanan Recep Tayyip Erdoğan; Diğeri ise, 20 gün içinde Parti Genel Başkanlığı'na, iki sene içinde ise Başbakanlığa veda etmeye hazırlanan Binali Yıldırım idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP'ye üyelik formuna imza attığı anlarda, herkesin gözü tören salonunda orta sıralarda birlikte oturan bu ikiliye dönmüştü. İmza atarken Erdoğan'ın gülümsediği, Yıldırım'ın ise duygulanıp gözlerinin yaşardığı gözlendi.

CHP'Lİ TEKİN: YILDIRIM HEM KOLTUĞA, HEM DEMOKRASİYE AĞLIYOR


Yıldırım'ın, tam da tüm kameralar üzerine çevriliyken, bir ara gözyaşlarını siler gibi bir jest yapması "duygulanması" olarak yorumlandı. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise, Yıldırım'ın "hem giden Genel Başkanlık/Başbakanlık koltuğuna, hem de Türkiye'de kaybedilen demokrasiye ağladığı" yorumunu yaptı.

Tekin, Sözcü'ye yaptığı açıklamada şöyle dedi;

"Duygu yüklü bir tören şovuyla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı keyifliydi, Sayın Başbakan da çok duygulanmıştı, ağlıyordu. Sayın Yıldırım'ın ağlamasının ilk sebebi, koltuğunu kaybetmişti ona ağlıyordu. İkincisi ise, kendisi de eminim farkındadır, atılan o imza ile Türkiye'de demokrasi kaybetmiştir.Sayın Yıldırım aynı zamanda, Türkiye'nin demokrasiyi kaybetmesine de ağlıyordur diye tahmin ediyorum. Çünkü başka ağlanacak bir durum yok; Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğunda AKP'ye üyeliği silinmiş olabilir. Ancak kendisi hep fiilen AKP'nin Genel Başkanı olarak kaldı. Sadece üyeliği silinmişti, ancak kendisi fiilen AKP'yi yönetiyordu."

Yıldırım'ın AKP MYK toplantısında kendisine "Sayın Genel Başkanım" diye hitabeden partiliye "bir daha söyle kulağa ne kadar hoş geliyor" dediğini de hatırlatan Tekin, "Törendeki bu ağlamanın sayın Binali Yıldırım'ın "eyvah ben ne yaptım, neler geldi başıma?" diyen bir görüntüydü" diye konuştu.