Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’ya “Türkiye çaresiz değil, Türkiye kendi savaş uçağını ve helikopterini üretiyor” diye bir kelam etmişti on gün önce...
Sözde kendi uçağını üreten Türkiye, Amerika’da Boeing firmasına THY adına 40 uçaklık, 11 milyar dolarlık sipariş geçti.
Şu şansa bakın ki Cumhurbaşkanı’nın Amerika’da girdisi çıktısı, oturması, kalkması, toplam 50 dakika süren görüşmenin ardından uçak alım anlaşması açıklandı. Amerika ile görüşmek üzere türlü şikâyetlerle oraya git, THY’ye 11 milyarlık yolcu uçağı alarak geri dön. İyi iş!

* * *

İnsanın aklına ister istemez Ortadoğu kabile devletleri gibi siyasi rüşvet için yapılan ticari anlaşmalar geliyor.
Bu Trump’ı beğenmiyorlar ama adam gerçekten de Amerika’nın çıkarlarını koruyor. Dükkâna gireni boş çıkarmıyor. Gelene geçene mal kilitliyor.
Suudi Arabistan’a 110 milyar dolarlık silah, Katar’a da 12 milyar dolarlık savaş uçağı satmıştı. Güney Kore’ye, Japonya’ya hava savunma sistemleri derken bize de yolcu uçağı iteledi...

* * *

Bari en azından şu THY’ye getirilen Amerika uçuşlarında elektronik cihaz yasağını hatırlatsaydık. Belki yüzleri kızarır, utanırlar, indirim yaparlardı. Yahu bu THY değil mi geçen yıl bilançosu kötü gelince “ya toplu işçi çıkarılacak ya da ücretlere 2017 yılı için zam yapmayacak” diyen?
Yolcu dolduramayınca maliyet kısmak için 25 dar gövde ve 7 geniş gövde uçağını hangarlarda boşa çeken...

* * *

Dahası THY, bünyesindeki uçak gövde ve motorlarının ekonomik ömrünü bu yıldan itibaren 20 yıldan 25 yıla çıkardı. Haliyle mevcut uçaklarla beş yıl daha fazla uçulacak. Tasarruf yapılacak. Şirket 2018-2020 yılları arasında filosuna katmayı planladığı 39 adet dar gövde uçağı 2022 ve 2023 yıllarına kaydırmıştı. Sonradan iptal ettiğini açıkladı.
Bu yılki bilançolarına bakıyoruz; ilk üç ayda 1.4 milyar lira zarar, ikinci üç ayda 194 milyon lira zarar... 11 milyar dolarlık siparişi geçmeden önce bir kâra geçseydin, para kazansaydın keşke...

* * *

Benim merakım yönetiminde dünya havacılığının duayen isimlerinden Ensar Vakfı, Türgev Vakfı, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nden atanan yöneticiler mi verdi bu kararı?
Ülke borçtan kırılırken çok elzem bir anlaşmaydı hakikaten. Dolarlarınızı bozdurun lirada kalın. O parayla altın alın. Altınlarınızı getirin bankaya yatırın, size devlet tahvili vereceğiz deyip her türlü nakit paraya sıkıştığını belli eden Türkiye’nin, Amerika’da yaptığı zengin kalkışı biraz gereksiz olmadı mı?