Bizim gibi yurtiçi tasarrufları çok düşük, cari açığı yüksek, her daim dış finansman ihtiyacı olan gariban ekonomiler için yabancı yatırımlar ihtiyaçtan da öte... Zaruret!
Arap kazmayı sallasa yerden petrol fışkırıyor yine de yabancı yatırımcı aranıyor. Suudi Arabistan bile borsasını dışa açtı.
Peki, gel deyince yabancılardan bize yatırım geliyor mu? Şöyle ki; Türkiye’ye giren doğrudan yabancı yatırım 2016’da yüzde 31 gerilemişti. Yıllık 17.2 milyar dolardan 11.9 milyar dolara indi.

* * *

Bu yıl ocak-mayıs döneminde 4.8 milyar dolarlık yatırım girdi. Aylık 1 milyar dolarlık yatırım girişine methiyeler düzenler oldu. Şöyle söyleyeyim sadece haziran ayında Türkiye’nin dış ticaret açığı 6 milyar doların üzerinde...
Yılı yaklaşık 70 milyar dolarlık ticaret açığı ile kapatacağız. Yıllık cari açık 40 milyar doların üzerinde olacak.
Sahi, hani Araplardan 100 milyar dolar yatırım gelecekti? İlk beş ayda 550 milyon dolarda kaldı. Kalan bakiye 99 milyar 450 milyon dolar... Yüzde 1’i bile gelmedi. Demek Türkiye’nin Araplar nezdinde hatırı bu kadarmış.

* * *

Başka bir kritik nokta; yatırım denilen para, üretim yapmaya mı geldi yoksa alışveriş merkezi alıp kira mı toplayacak?
Türkiye’ye üretim için yatırım yapanların nesli çoktan tükendi. Yabancılar, kalıcı yatırım yapmak, parasını getirmek için neye bakar? Şeffaflık var mı? Hukuk işliyor mu? Denetimler tam olarak yapılıyor mu? Bağımsız kurumlar çalışıyor mu? Kısaca kafası rahat mı? Millet olarak bizim kafamız rahat değil, onların nasıl olacak?
Hukukun guguk olduğu, şeffaflığın ırzına geçildiği yerde, iyi günde kolay kazancı gören para elbet gelir ama ürktü mü hemen uçup gider. Tutamazsın! Sonra “dolar neden artıyor?” sorularına cevap ararsın.

* * *

Türkiye demokratik değerlerden uzaklaştıkça küresel şirketlerin, uluslararası yatırımcıların radarından çıktı. Türkiye’de yaşananları el âlem görmüyor sanmayın.
Bugün, denetlenmeyi kabul etmeyen bir İktidar var. Vergi toplayan, hesap veremeyen, vermeyi reddeden bir yönetimden bahsediyoruz. Neye el atsan “gizli”, nereye baksan “devlet sırrı” gibi kavramlarla vergilerimizin nasıl harcandığı TBMM’ye dahi açıklanmıyor.

* * *

Ne iş diye soruyorsun; “Açıklanması ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verir” cevabı geliyor. Bu durumda enflasyonda, büyümede, işsizlikte, borcumuzda açıklanan verilerin şeffaf olmasını bekleyemezsiniz. Yalan olduğu ortaya çıkarsa ne diyecekleri bile belli; “Gerçek verilerin açıklanması ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verirdi, söyleyemedik!” Ya sonra? Erişim engeli, haber yasağı...
Haliyle yabancı yatırımcı gelir mi? Fabrikayı çakar çıkarım diye bekliyorsanız o iş yaş... Kredi Garanti Fonu’nun kapısından ayrılmayın derim ben...