Ne kadar da tatlı bir o kadar farklı, ne kadar da pişkin hayata ilişkin, ne kadar da değişik bir o kadar ilginç açıklamasıyla Bakan Mehmet Şimşek yolun sonuna geldiğimizi itiraf etti; “Ya borçlanacağız, ya vergileri artıracağız!”
Ülkeyi yöneten böyle bir argüman ileri sürüyorsa “ya aç kalacağım ya da hırsız olacağım” diyene de laf edemezsin.

*  *  *

Neden lafı dolandırıyor ki? Açıkça söylesin, “ekonomi yan yattı” desin.
Türkiye şu anda borçlanmıyor mu? Ülke tarihinin en borçlu döneminde...
Vergileri artırmıyor mu? Vergiler ülke tarihinin en yükseğinde...
İkisi birden gerçekleştiğine göre bu işin “ya şu ya bu” su kalmamış!
Peki, üçüncü bir ihtimal yok mu? Yani maliye ve para politikasında yol bitti mi?

*  *  *

Hani üretmeyi denesek... Harcamaları kıssak... İsrafı önlesek... Ne bileyim yap-işlet-zengin et modelinden vazgeçsek? Tasarruf etsek?
Öyle ya,  Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklama ortada... İtibardan tasarruf olmaz sonuçta... Yabancı devlet yetkilileri geldiğinde, uçaklar, Mercedesler, binlerce odası olan sarayı görmezse, Türkiye hakkında ne düşünürler öyle?

*  *  *

Yıllardır, araştırma, geliştirme, üretim, teknoloji, tarım ve sanayiye yatırım yapmayıp parayı betonun 50 tonuna gömersen geleceğin son nokta burası olur.
İnovasyon denilince hükümetin bakanının aklına, tankın arkasına tişört tıkamak geliyorsa yine iyi gelmişiz dersin.
Ülkeyi din eksenine çevirip, her öğrencinin buluşma adresini yaparsan imam-hatip, bugüne bile şükredersin.
Ben hâlâ milli uçağımızı göklerde, milli arabamızı yollarda, ekonomimizi uçuşta göremiyorum. Gördüğüm tek yer, seçim öncesinde duvarlara yapıştırılmış posterler.

*  *  *

Sahi, hani referandumda “evet” çıkınca zengin oluyorduk? Olmadı mı o iş? Kandırıldık mı?
Şişirilmiş, hormonlu verilere göre “Türkiye ekonomisi çok iyi durumda” değil miydi? Yoksa açıklanan veriler mi yanlış, verileri açıklayanlar mı yanlış yapmış?
Yanıltıldık mı? Kazıklandık mı? Aldatıldık mı? Yine mi?
Birader, 15 yıldır lahanayı yerken kıtır kıtır sapına gelince mee! Belli ki bu sefer paraya fena sıkıştık.

*  *  *

Bakın aklıma ne geldi? IMF’ye borç veriyorduk ya hani, öyle demişlerdi. Naçizane tavsiyem verdiğimiz borcu geri isteyelim. Artık Türkiye’ye borçlarını ödeyen IMF de kendi başının çaresine baksın. Bize mi güvenip 188 ülkeyi kendilerine üye yaptılar?
Hadi hepsinden geçtim, sen koskoca devletsin, harcamalara para yetiştiremiyorsun. Hiç mi düşünmüyorsun sıradan vatandaş bu kadar vergi yükünün altında nasıl para yetiştirecek hayatına?