Koca bir ay doldu. Hatta geçti bile. 6 büyük kentin, 6 belediye başkanı geldiklerinde mal varlıkları neydi, giderken ne oldu? Karşılaştırmalı bir döküm yapıp, halkın önüne hesap koyacaklar ve işte görüyorsunuz; “hırsızlık yapmadık, belediye parasını yemedik, yedirmedik, kentlerimiz için çalıştık” diye bekledim.
Bir ay boşa bekledim.
Biri bile çıkmadı.
İşte hesap.
Gelirken bir ceketim vardı.
Giderken de bir ceketim var.
Diyemedi.
Bir aydır susmaktalar.
Diyebilirsiniz ki!
Bir dakika, kendine gel.
Belgeyle konuş!
Gidenlerin belediye parasını yiyici olduğunu nereden çıkarıyorsun?
Haklısınız.
Belgeyle konuşmalı.
“Hırsızlık yapmadılar, yolsuzluk yapmadılar, yemediler, yedirmediler, kendilerini seçen kente ve kentliye hizmet için çalıştılarsa” o zaman neden emre boyun eğip, başkanlıktan ayrılmaya razı olup gittiler?
Sadece bu soru!
Tek başına belge!

* * *

Belge mi istiyorsunuz?
İşte başka bir belge:
Ankara Belediye Başkanı’nın yerine gelen Mustafa Tuna (yeni belediye başkanı) basına örtülü bilgi verdi.
Dedi ki:
Giden Belediye Başkanı Melih Gökçek Ankara’da Ankapark yaptırmış. Atatürk Orman Çiftliği’nin 1 milyon 100 bin metrekare arazisi alınmış. Üstüne 10 tane çelik çadır kondurulmuş.
Çelik çadırların:
6’sı büyük.
Her biri 5 bin metrekare.
4’ü çok büyük.
Her biri 10 bin metrekare.
Yani gözünüzün önüne getirin; GS’ın, Beşiktaş’ın, FB’nin. Bursaspor’un, Trabzonspor’un stadyumlarının her biri 7 bin 140 metrekare fakat bu çelik çadırlar 10 bin metrekare.
1217 oyuncak satın alındı.
Çelik çadırlar arasına kondu.
Yaklaşık 2 milyar TL.
Eski parayla 2 katrilyon.
Harcandı.

* * *

Ankapark’ın Ankaralılara ve başka kentlerden sırf bu oyuncaklara binip eğlensinler diye gelecek olanlara hizmet sunması için 3.000 çalışana ihtiyacı var. 3.000 çalışan, Ankara’nın üç büyük ilçesi Keçiören, Altındağ, Mamak belediyelerinde çalışanlardan daha fazla.
Bitti mi?
Hayır bitmedi.
Gelen belediye Başkanı Mustafa Tuna gazeteci Deniz Zeyrek’e; “Ankapark’ın Tamamlanması için ne kadar gerekiyor bilmiyoruz. Bu parkı belediyeden kiralayıp işletecek bir talipli de bulamıyoruz” dedi.
Harcanan 2 milyar TL.
Daha da ne istiyor?
Onu da kestiremiyorlar.
Demek ki, harcamanın hesabı, kitabı yok. Bu çelik çadırları kuran şirketler kim, 1217 oyuncağı satanlar kim, ihaleyle mi aldılar, ihaleler nasıl yapıldı, ön ödemeler, son ödemeler neydi araştırıldı mı? Araştırılsaydı kaça biteceği de bilinirdi değil mi? Bu soruların cevapları halka açıklanmıyorsa plansız, programsız savurulup harcanan 2 milyar TL’nin
(2 katrilyon TL) üstünü örten bir tavır sergileniyordur.

* * *

Bir ay doldu.
Şu sonuç çıktı:
Gidenler:
Belediye parası yiyiciydi.
Gelenler:
Gerçekleri örtücü.
Bana belge mi soruyorsunuz?
Başka bir belgeyi işte yazıyorum: Giden belediye başkanları iktidar partisindendi, gelen belediye başkanları da iktidar partisinden. İktidar partisinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, gidenleri uğurlarken bir ay önce; “Biz şehirlere ihanet ettik.... Tüm belediyelere müfettiş gönderilecek... Teftişte iktidar- muhalefet belediyesi ayrımı olmayacak... Bir durum varsa gereken yapılacak, hepsine bakılacak...” sözü vermişti.
Söz unutuldu.
Unutturuldu.
Gidenler: Yiyici!
Gelenler: Örtücü!
Haberleri izleyin.
Her gün yeni belge gazetelerde, TV’lerde haberlerin içinde gizlenmiş duruyor.
Örneğin İstanbul’da İETT Genel Müdürü neden gitti?