Sen tanklar yürürken neredeydin?  Ben alandaydım, sen neredeydin? Ben uçağıma binmiş geliyordum. Hatta otel sahibi Serkan, bana “tekneyi hazırladık, sizi Yunan adalarına kaçıralım” dedi de ona çok fena kızdım; “gavurun memleketine esir olacağıma kendi ülkemde ölürüm” dedim. Evet uçağınıza binmiş geliyordunuz  ama o sırada tanklar zaten teneke olmuştu. Atatürkçü laik subaylar, darbeci subayların girişimini durdurmuş, Birinci Ordu kumandanı da telefonla bağlanmış, “biz duruma hakimiz, sayın cumhurbaşkanım gelin, sizi karşılayacağım” garantisi vermişti.
Arşivlerde var.
Araştıran bulur.
Olan aynen buydu.
Tanklar köprüleri tuttuğunda; tankın önüne duran, tankın üstüne çıkan hiçbir siyasi parti lideri olmadı. Biri otelde dinleniyordu.  Bir başkası düğünde eğleniyordu. Öbürü partililerle yemek yiyordu.
Reis  tanka çıkmadı.
Başbakan da çıkmadı.
25 bakan var.
25’in 1’i bile tanka yaklaşmadı.
Elimizde bir küçük görüntü, fotoğraf olsa diyeceğiz ki, evet... Bak Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar  tanka çıkmış! Şimdi anketlerde “evetler” ile “hayırlar” bıçak sırtı durumu yansıtırken Kılıçdaroğlu’na “tanka çıkmadı, darbeci ile temas kurdu ve kaçtı” demeye getiriyorlar.
Tam bel altı vuruş!

*  *  *

Sen lüks otelde durum kolluyordun. Öbürü de VİP salonda bekliyordu. Tanklar da yürüyordu. Darbeci askeri, darbeci olmayan asker durdurdu, tanklar teneke olunca önlerine belediyenin çöp kamyonları ile belediyelerden ihale kapan müteahhitlerin beton karma araçları dizildi, bunun adı gazetelere “halk darbeyi önledi, demokrasi destanı yarattı” diye yazıldı.
Tamam, yazılsın.
Böyle halkımız olsun.
Kulağa da hoş geliyor.
Fakat gerçekte olan bu değil. Gerçekte olan şu; tanklar sokağa çıktı, liderler tanka çıkmadı. Zaten Kemal Kılıçdaroğlu, o gece belediye başkanına “Sür otomobili tankların üzerine... Ben bu tankın üstüne çıkıp o darbeciye dur diyeceğim” demeyi akıl etseydi;  bugün “Devleti tek bir kişiye teslim edecek bu anayasa teklifini” halka onaylatma girişimine gücünüz olmayacaktı.
Yakın tarihte örneği var.
Tanka çıkan muhalefet önderi, ülke halkının yüzde 80’ini arkasına alıyor. Rusya’ da Boris Yeltsin diye oy desteği olmayan sıradan bir muhalefet lideri vardı. Rus ordusunun sertlik yanlısı subayları devlet başkanı Gorbaçov’a karşı tankları yürütüp,  darbe yapmaya kalktı. Yeltsin tanka çıktı, Rus halkının yüzde 70’inin oyunu bir gecede arkasına alan lider oldu.

*  *  *

Adil Öksüz’ü biliyordunuz.
Darbeden haberiniz vardı.
Niçin darbeyi önlemediniz?
Kılıçdaoğlu bu soruyu sürekli sordu ve TV’ye çıkıp halkın önünde birlikte tartışmaya davet etti. Öneriyi kabul etmek yerine  “darbeci tankına gitti, darbeciyle görüştü, temas kurdu, sonra da belediye başkanının evine kaçtı,  kasetle geldi kasetle gider ” diyorlar.
Yani böyle bir kaset var.
Üstümüze gelme.
Yayınlarız yapıyorlar.
Tam bel altı vuruş!
Kaset varsa yayınla!

HAYIR demek için 60 neden (58) 

Halk “hukuksuzluğu” gördü!


Kamu binaları, boydan boya “evet” afişleriyle donatıldı. Dağ yollarında yol kavşaklarına, şehirde sokak başlarına “hem cumhurbaşkanı ve hem parti başkanı olmak isteyen liderin tam boy posterleri” asıldı. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, cami imamları seferber edildi. Okullarda çocukları bile “sınava hazırlık kursuna götüreceğiz” diye kandırıp “evet” propagandası yapılan mekanlara taşıdılar. Uçaklar iniyor hemen 5-6 helikopter yanaşıyor; Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, danışmanlar, partililer, etraflarında yüzlerce asker, polis, belediye zabıtası, özel güvenlik... Devletin memurunu, devletin parasını alet edip, propaganda için kullandılar, “evet” istediler.  Halk “hukuksuzluğu” gördü... Ders vermesi beklenir.