Ben hep yazıyorum.
Önemli buluyorum.
Kırmızı çizgi neydi?
Kırılma nerede oldu?
İslamcı Tayyip Erdoğan ile İslamcı Fetullah Gülen, hangi noktada anlaşmazlığa düştüler de bugün dünyada “ Türkiye kendi ordusu kendi halkının üzerine ateş edip 248 kişiyi şehit edebilen bir ülke” haline geldi? En iyi bilecekler; Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Hayati Yazıcı’dır. Onlar konuşsalar, gidip FETÖ davalarının savcıları ile hakimlerine “kırılmanın olduğu noktayı” açıklasalar “adalete çok hızlı” ulaşmak ve FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkartılması mümkün olacak. Devletin içinden FETÖ temizlenip giderken yerine METÖ montajlanması yaptıran bugünkü iktidarın gerçek niyeti netleşecek.
* * *
Abdullah Gül susuyor.
Bülent Arınç sessiz.
Ali Babacan kayıplarda.
Ahmet Davutoğlu sağır.
Üçüncü Adam!
O da duymaz.
15 yıldır iktidarı elinde tutan partinin bugün birinci adamı: Tayyip Erdoğan. İkinci adamı: Binali Yıldırım. Üçüncü adamı: Hayati Yazıcı, bakanlık yaptı. Şimdi AKP Genel Başkan Yardımcısı. Geçen ayın ortalarında Cumhuriyet Gazetesi’nin deneyimli muhabiri Aykut Küçükkaya, Üçüncü Adam Hayati Yazıcı’nın oğlunun FETÖ bağlantılı bir işadamı ile ortak şirket kurduklarını, Tanzanya’da inşaat malzemeleri üreten fabrika açtıklarını, o dönem Gümrük Bakanı olan Hayati Yazıcı’nın yanına şimdi FETÖ bağlantılı sanık olarak tutuklu bulunan Rize eski Valisi’ni de alarak fabrikanın açılış kurdelesini kesmeye birlikte gittiklerini haber yaptı.
Ve 3. Adam Yazıcı’ya sordu:
Oğlunuz şirkete ortak değil mi?
Fabrikayı siz açmadınız mı?
Cemaat bağlantılı görevden alınan vali, açılışta değil miydi? Aydınlatma amaçlı sorulardı. Üçüncü Adam cevap bile vermedi. Ankara Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla Cumhuriyet Gazetesi’nin “YAZICI’ ya 10 Soru” haberine internet ortamında erişim yasağı getirildi.
* * *
FETÖ davaları savcıları!
“İslamcı Tayyip Erdoğan ile İslamcı Fetullah Gülen’in birbirine düşman kesilmeden önce nerelerde ve hangi siyasi kişilerin aracılığıyla içli dışlı olduklarını” merak etmezler ve bunu öğrenmek için Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Hayati Yazıcı’yı bilgilendirme sorgusuna niçin çağırmazlar?
Gidiyor FETÖ!
Geliyor METÖ!
Seyrediyor SAVCI!
Günün sorusu
KATRİLYON!
Beni uyaran okurlarım haklı. Dünkü “YATTIBABA” yazısında geçen 60 milyar TL, eski parayla 60 katrilyon TL eder. 15 yılda tarım ve hayvancılığa eski parayla 60 katrilyon TL kamu desteği verilen ülkemiz “yabancı çobana ve samana muhtaç hale geldiyse” dağıtılan bu kadar kamu parasına (vergilerden toplanan) hırsızlık girmemiş olabilir mi? Cumhurbaşkanı’nın AKP Genel Başkanı sıfatıyla partililere “hırsızlık, yolsuzluk yapanları kenara koyun” diyeceğine “hırsızlık, yolsuzluk yapanları savcılara bildirin” demesi gerekmez mi? “Hırsızlık yapanları kenara koyun” demek “yedikleri onlara yeter” anlamına gelmez mi?