Final muhteşem oldu, kutlu yürüyüş mutlu bitti.
“Şimdi ne olacak?” diye soruyorlar.
Ne olmayacak ki?
Halk, coşkun ırmaklar gibi taştı bir kere... Bu sel büyüyerek devam edecek?
Nereye kadar?
Yaklaşık 2 yıl 4 ay sonra (3 Kasım 2019 Pazar günü) yapılacak seçimlere kadar...
Bir şartla... Artık bir halk lideri olan Kılıçdaroğlu’nun, milletin verdiği krediyi iyi kullanması şartıyla...
Ufukta umut ışıkları belirdi. “Adalet Yürüyüşü”nün korku duvarını yıkıp, toplumun üzerine sinen uyuşuk, ağır ve pis havayı dağıtarak bir dinamizm yarattığı kesin...
İşte bunu sürdürmek ve başarılı çıkışı “iktidar yürüyüşü” haline getirmek gerekiyor.
İktidar mensuplarının Ankara-İstanbul arasındaki yürüyüş boyunca “Adalet yollarda aranmaz” diye ağlaşmaları, yürüyenleri teröristlere destek olmakla suçlayıp, yola mermi koyma ve gübre dökme gibi zarif (!) hareketlerde bulunmaları, korkularının derecesini gösteriyor!
Adalet Yürüyüşü sadece bir başlangıçtır. Umutsuzluk koması sona ermiş bulunuyor.
“Böyle gelmiş, böyle gider” sözü artık geçersizdir. Türk Ulusu özlediği adalete mutlaka kavuşacaktır.