Şöyle uzaktan bi bak...
Kesme şeker gibidir Bodrum.
Evler bembeyaz, küp küp’tür.

*

Çünkü... 70’li yıllarda sahillerimiz vahşi şekilde yağma edilmeye başlandığında, Bodrum’da müthiş bir zeka gösterildi, galiba Hasan Reşat Öncü’nün belediye başkanlığı dönemiydi, imar planı yapıldı, evlere “beyaz” mecburiyeti getirildi. Böylece, hem görsel bir ahenk sağlandı, hem de coğrafyanın mantığına uygundu, kavurucu güneşin etkisi azaltılmış oldu, evlerin nispeten serin kalması sağlandı.

*

Peki hiç düşündünüz mü, bembeyaz Bodrum evlerinin kapısı penceresi neden mavidir? Beyaza uyumlu olsun diye mi? Hayır... Yörenin karakterine, yörenin gerçeklerine uyumlu davranma alışkanlığının sonucudur. Mavi renk, akrepleri uzak tutar.

*

Fesleğen mesela, sadece süs olsun diye koymazlar pencerenin kenarına... Sivrisinek kovar. İstersen aerosol banyosu yap, hiçbir kimyasal, mis gibi kokan fesleğen kadar koruyamaz.

*

Yazlık konutlara rol model olan en yaygın bina tipi, Sakız evidir Bodrum’da... 200 yıldır aynı mimari şekilde inşa ediliyor, usta çırak ilişkisiyle bugüne kadar geldi, iki katlı, en fazla üç katlıdır, gömme giriş kapısı vardır, cumbalı veya daracık balkonludur, gösterişsiz, sadeliğin güzelliğidir, 200 yıldır eskimeyen modadır.
Ve, binaların kat sınırı da yine 70’lerdeki imar planının ruhuna dayanır. Elbette herkes gibi parayı çok sever Bodrumlular ama, her şeye rağmen, Bodrum’u paradan daha çok severler. “Beyaz” hakimiyetini bozmadıkları gibi, “ortak akıl” göstermeyi başardılar, tarlalara bahçelere yayıldılar ama, yükselmediler, kat sınırını delmediler.

*

İşte bu nedenle, Bodrum’u önceki gece ne kurtardı derseniz?
Son dönemlerdeki bütün vandallığına rağmen, Bodrum’u Bodrum olarak koruyanlar kurtardı... Bodrum’da yüksek yapılaşmaya izin verilseydi, bugün en az bin kişinin cenaze töreni vardı.

*

Kimsenin burnunun kanamadığı 6.6 ibrettir.

*

Şehre saygı duyarsan, seni koruyor.
Şehre saldırırsan, canınla ödüyorsun.