Vatandaşın, İstanbul'da kesinti sonrasındaki açma ve kapama bedellerini bile ödeyemez hale geldiğini de vurgulayan belirten Tekin şöyle konuştu: “ İstanbul Büyükşehir Belediyesi, açma ve kapama bedeli adı altında elini vatandaşların cebine sokmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Abone olan vatandaşlarımız da her ay zam yapılan su ve gaz faturalarıyla boğuşuyor. Her ay enflasyon oranında zam yapılmasını Sayıştay hukuka aykırı buluyor ama beyefendilerin hukuk anlayışı paradan ibaret olduğu için Sayıştay’ın uyarısı onlar için bir anlam ifade etmiyor. Her geçen gün faturasını ödeyemeyen vatandaşlarımızın sayısı artıyor. Sosyal devlet anlayışını tesis etmek için, bu zalim belediyecilik anlayışına dur demek için elimizden gelen mücadeleyi Cumhuriyet Halk Partisi olarak vereceğiz.”
BAŞBAKAN'IN YANITLAMASI İÇİN SORU ÖNERGESİ
CHP'li Tekin, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması için de bir soru önergesini TBMM'ye sundu. Tekin'in soru önergesinde şu unsurlar yer alıyor;
"Hükümetiniz tarafından doğalgazdan, suya, akaryakıttan ulaşıma, ekmekten vergilere kadar birçok alanda yapmış olduğunuz zamlar neticesinde çaresiz kalan vatandaş, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi.
İstanbul’da, İSKİ ve İGDAŞ’ın 2017 yılında faturalarını ödeyemeyen 580 bin evin suyunu, 493 bin evin de gazını kestiği iddialarına ilişkin soru önergemin yanıtlanması önem arz etmektedir;
1.Milyonlarca vatandaşın asgari ücretle çalıştığı ve açlık sınırının altında yaşadığı bir ülkede, vatandaşın en temel ihtiyaçlarından mahrum bırakılmasını nasıl açıklıyorsunuz?
2.Toplam olarak 1 milyon tüketicin su ve doğalgazının kesildiği İstanbul’da, bir aileyi 4 kişi kabul edersek, yaklaşık olarak 4 milyon yurttaşımız etkilenmiş olduğu bu soruna nasıl seyirci kalabildiniz?
3.Suya ve gaza her ay enflasyon oranında zam yapılmasını doğru buluyor musunuz?
4.Sayıştay’ın, suyun maliyeti dikkate alınmadan, su ve gazdaki fiyat tarifesinin her ay enflasyon oranında belirlenemeyeceğini söylemesine rağmen bu yanlıştan neden dönülmüyor?
5.Yurttaşa, tüketiciye "başının çaresine bak" , "benden bir şey bekleme" demekten öteye geçip bu mağduriyetin giderilmesi için ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?"