Anayasa Mahkemesi’nin adaletine şaşırmamak mümkün değil!
Elektrikte “Kayıp-kaçak” bedellerini namuslu vatandaşların faturalarına eklemek ve hırsızlıktan doğan kayıpları onlara ödetmek anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değilmiş!
Ey Anayasa Mahkemesi! Bu kararla “Kaçak elektrik” kullananları korumuş, onları ödüllendirmiş olmuyor musun?
Hakkaniyet var mı bu kararda?

* * *

Kayıpları önlemek, kaçak elektrik kullananları yakalamak devletin görevidir. Eğer devlet bu görevini yapmıyor ya da yapamıyor ve kaçakçıları yakalayamıyorsa vatandaşın suçu ne?
Devletin kontrolündeki elektrik dağıtım şirketleri, kayıp-kaçak elektrik bedellerini namuslu yurttaşların faturalarına ekleyip, onlara ödetiyor, Anayasa Mahkemesi de bunu “anayasanın eşitlik ilkesine uygun bularak” onaylıyor...
Sevsinler böyle eşitliği!
Bu olayda eşitlik ya da hakkaniyet var mı?
Adalet bunun neresinde?

* * *

Kaçak elektrik kullanan hırsızdır. Alınan son kararla hırsızlar korunuyor, namuslu vatandaşlar cezalandırılıyor!
Kurban olayım sizin adaletinize! Başka ne diyebilirim ki?
Nasreddin Hoca’nın ünlü lâfı gibi... “Memlekette taşları bağlamışlar, köpekleri serbest bırakmışlar.” Kaçak elektrik kullananların hırsızlığını namuslu yurttaşların sırtına kene gibi yapıştırdılar. Nasıl iştir bu?

“Ey Avrupa Birliği anan güzel mi senin?”


Şu Avrupa Birliği’ni yönetenlerin namusundan, karakterinden iyice şüphelenmeye başladım.
Hiç iyi niyetli değiller! Hatta kötü insanlar bunlar... Çıkarcı, ahlâkları zayıf kişiler!
Şu hale bakın!
Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları toplantısında Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders, “Türkiye’ye vize kolaylığı sağlanması için Türkler önce terörle mücadele kanunlarını hafifletsinler” dedi.
Belçikalı Bakan hem de bunu bizim Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci Ömer Çelik’e söyledi.
Ne demek bu? Terörler mücadeleyi gevşetin, yumuşatın, teröristlere biraz göz yumun demek...
Yahu, insafınız kurusun! Ne alçakça sözler bunlar?

* * *

Türkiye 35 yıldır kanlı terörle mücadele ediyor. 40 bine yakın insanımız öldü. Ekonomimiz terör nedeniyle büyük kayıplara uğradı.
Ne utanmaz insanlarınız siz? Alın vizenizi başınıza çalın, ya da münasip bir yerinize koyun!
Terörü tamamen yok etmek için daha çetin bir mücadele yapılması gerekirken Avrupa Birliği “Yumuşatın” diyor... Yumuşatalım ki, teröristler yeniden güç kazanıp azgınlaşsınlar, yeniden kan kustursunlar!
O terör, dilerim bir gün sizin başınıza da musallat olur. O zaman görürsünüz yumuşatmayı, hafifletmeyi!

* * *

Avrupa Birliği’nin şımarık bir mensubu olan Hollanda’nın siyasetçileri de güvenilmez, kalleş, ahlâkı zayıf insanlar...
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabul edilmesi için “Sözde Ermeni soykırımı”nı tanımasını şart koştular.
“Türkler önce Ermenilere yaptıkları 1915 soykırımını kabul etsinler, sonra Avrupa Birliği’ne girmeleri konusunu görüşüp tartışalım” diyorlar.
Utanmazlıktan da öte, ahlâksızca bir teklif bu...
Ey Hollandalı siyasiler! Ne diyelim sizlere?
Türkçe’de böyle saçma sözlere “Ananız güzel mi sizin?” diye cevap verilir. Ben de öyle diyorum!

TEBESSÜM

Ormancı’dan taşlamalar!


Günümüzde insan diye ortalıkta dolaşan bir sürü yaratık var. Mizah ve taşlama yazarı İbrahim Ormancı, bu tipleri eleştiren
taşlamalar yazıp göndermiş. Okuyalım:

* * *

Çıkıp ekranlara durmadan racon keser,
“Biz iktidarız, adamı yamulturuz” der,
FETÖ’nün sözcülüğünü yapanları görmez ama,
Atatürkçü Sözcü Gazetesi’ne iftiralar düzer.

* * *

FETÖ’nün sözcüsüydü, övgüler düzüyordu,
İslam’ın Gülen Yüzü isimli kitaplar yazıyordu,
Baktı işin ucu yaş, 180 derece dönüp,
Artık şevkle FETÖ’cüleri ifşa ediyordu.

* * *

Sorsan herkese ülkemizin yüzde 99’u Müslüman,
Korkar olduk çocuklarımızı sokağa salmaktan,
Ülkemizde üç yaşında bebeğe tecavüz edildi,
Utandım yeminle insan olduğumdan!

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanlar iki şeyin daha iyisini bulamadı: Evlilik ve demokrasi.

sd