‘İZMİR MODELİ’ DİYORUZ
“İzmir potansiyelin altında büyüyordu, belli ekonomik sıkıntılar vardı. Bu sosyal hayatı da etkiliyordu. Kendimizi kentin kalkınması ve yaşam standardının yükselmesinden sorumlu tutup bunu ilk defa uyguladık, stratejik plan yaptık ve kentte pek çok şey değişti. Farklı bir belediyecilik modeli yürütüyoruz. Yatırımlar ve projelerle birlikte, kentte Türkiye’ye örnek bir yerel yönetim modeli ortaya çıktı. Buna ‘İzmir Modeli’ diyoruz.”
‘CHP ÇOK ENTERESAN OLDU’
“Hemen her cumartesi günü açılış, temel atma ve diğer etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. 52 haftanın en az 40’ında haftalık etkinliklerimiz var. CHP çok enteresan bir örgüt haline geldi. Siyasetçi modelinde 1980’e kadar CHP’de partililer ölümüne belediye başkanlarını savunurlardı. Böyle bir gelenek vardı. Hırsız, ahlaksız değilse, eksiğine, gediğine bakmadan bunu yaparlardı. Şimdi ise üç beş kişi oturup genel başkan, belediye başkanı oluyor. Bardağın dolu tarafına bakıp, olumlu yanlarını anlatmıyor. Partilinin belediye başkanına sahip çıkmamasının ilacı yok.”
‘YANLIŞ TERCİHLER YAPILDI’
“2014 yerel seçimlerinde aday belirlemeden doğan hatalardan dolayı sekiz ilçeyi kaybettik. Bunun beşi, partimiz mensubu olup da aday gösterilmeyince başka partilere geçenlerden kaynaklandı. Halen 30 ilçemizin 22’sinde CHP, bir MHP, yedi de AK P’li başkan bulunuyor. CHP’den üç dönem başkan seçildim. Genel merkez aday gösterdi biz de mahcup etmedik. Her zaman partimizin emrindeyim. Aday belirleme yol ve yönetiminin akla ve bilime dayalı yapmasına büyük ihtiyaç var. Elimizde 36.500 delege var. Ön seçim onlarla yapılır. Ancak partiye kayıtlı üyelerle yaparsak yozlaşma olur. Delege ile ön seçim belirlemek daha uygundur aksi halde aday olmak isteyen kişi eşini, dostunu ve kendisine oy verecekleri partiye kaydettirir.”
‘DAHA KARAR VERMEDİM’
“Aday olup olmayacağıma henüz karar vermiş değilim. Eğer başkanlık arzum olursa ‘adayım’ derim tabii ki takdir genel merkezindir. Sonuçta aday parti içerisinde belirleniyor. Aday olup olamayacağımı seçime altı ay kala, 1 Ekim’de açıklayacağım. Tüm adayların açıklanması için de gecikilmemeli ve ekim ayı başlarında adaylar açıklanmalıdır. Eğer aday olmayacaksam da bayrağı partili birinin yani CHP’li başkanın eline teslim etmem lazım."
“İZMİR’DEKİ YATIRIM VE PROJELER TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU”Ankara Temsilcimiz Saygı Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte İzmir’in gözbebeği Kültür Park’ta dolaştı. Yerelden genele sorunlar masaya yatırıldı. Kocaoğlu, yatırımlar ve projelerin Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi.
‘İKİ AÇIKLAMA YAPTIM’
“24 Temmuz seçimlerinden sonra yaptığım iki yazılı açıklama var; birincisi üç cümle, genel başkanın önderliğinde partide değişim olsun istedim bunun da şart olduğunu belirttim. 4 Temmuz’da yaptığım bu açıklama sağa sola sündürülünce 11 Temmuz’da aynı sözlerimi açarak bir açıklama daha yaptım. Bu sözlerim partide farklı bir biçimde yorumlandı. Genel başkan hariç genel merkezde diğer kademelerde farklı bir biçimde anlatıldı. Ben hiçbir zaman adamcı olmadım. Ekibim yok, birlikte yürüdüğüm arkadaşlarla hep doğruyu yapmaya çalıştık doğru bir şey yapıyorsan destek olunmalı, doğru söyleyenin arkasında olunmalı.”
İNCE’YE SEÇİM GÖREVİ
“Şuna inanıyorum, yerel seçim kampanyasında parti Muharrem İnce’yi kullanmazsa çok büyük hata yapar. Muharrem İnce’nin halkta bir karşılığı var, kürsü hakimiyeti var, esprili, hazır cevap. Seçim sonrası yaptığı açıklamalar nedeniyle ciddi hatalar da yaptı ama karşılığı olduğu da bir gerçek. O yüzden kampanyada mutlaka görevlendirilmeli.‘Boşverin görev verilmesin’ diye genel başkanımızı ikna etmeye çalışanlar da var. Genel Başkan’ın bu kişilere itibar etmemesini dilerim. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa aday olduktan sonra partimizin yapılan üç kurultayında da destek verdim. İnce de bu kurultayların ikisinde Kılıçdaroğlu’na karşı adaydı ikisinde de İnce’yi değil Kılıçdaroğlu’nu destekledim.
KABUL GÖRECEK ADAYLAR
“AKP ve MHP’nin yerel seçimlerde ittifakı konuşuluyor. Genel kabul görecek bir adayla CHP, büyükşehiri kazanır ilçelerde de sayıyı önemli ölçüde artırır. İki ya da üç ilçemizde aday belirlemede iyi ya da kötü kazaya uğrarsa kaybedebiliriz.”
“DEVLET DESTEĞİ OLMADAN BUNLARI YAPTIK”
Aziz Kocaoğlu, devlet desteği olmadan önemli projeleri hayata geçirdiklerini belirtti ve şu örnekleri verdi:
- İzmir’de raylı sistem uzunluğunu 11 kilometreden 179 kilometreye çıkarttık. Metroyu da, tramvayı da kendi kaynaklarımızla yaptık. Devletin tek kuruşluk katkısı olmadı.
- Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük karbon kompozit yolcu gemisi filosunu kurduk. Filoda 15 modern yolcu gemisi ile 3 de arabalı vapur var.
- Türkiye’nin ilk elektrikli otobüs filosunu da İzmir Büyükşehir Belediyesi kurdu.
- İlk ve en büyük doğal yaşam parkı İzmir’de. 130 türde 1500 vahşi hayvan, doğal ortamlarında, geniş barınaklarda yaşıyor.
- Türkiye’nin en nitelikli sanat merkezi, en nitelikli konser salonu da İzmir’de. Türkiye’nin en modern Buz Sporları Salonu’nu da yaptık.
- Anadolu’daki çok küçük kentlere bile 20-25 bin kişilik statlar yapan bakanlık, İzmir’i ihmal ederken, Büyükşehir Belediyesi 2 stat birden yaptı.
‘CHP içinde partimizle ilgisi olmayanlar var’
Kocaoğlu, “Seçimlerde başarısızlık yaşanırsa kurultaya gidilir” dedi.Aziz Kocaoğlu’nun şu saptaması da dikkat çekici: “CHP’liler partisine seçimde de gücü yettiğince çalışır ama CHP ile ilgisi olmayan, CHP’li olmayan insanlar genel merkezde karar mekanizmalarında yetkili olursa o zaman problem başlar.”
‘İKTİDARI ALABİLİRDİK’
Kocaoğlu, “İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü olan 9 Eylül’de burada yaptığımız toplantıları bile aleyhime kullananlar oldu” dedi ve devam etti: “Önceki genel başkanımız Deniz Baykal’la da ters düştüğümüz konular olurdu ama genel başkanlıktan ayrıldıktan sonra havaalanından alıp havaalanında uğurlardım. Bu benim particilik anlayışımdır. Aday gösterilmesem, başkan olmasam da genel başkana arkamı dönmem.”
Başkan Aziz Kocaoğlu, yerel seçimlerle ilgili de şöyle konuştu: “Seçimlerde partimizin başarısız olması durumunda mutlaka kurultaya da gidilir ama kurultaydan kim çıkacak belli olmaz. Hükümetin izlediği politika, oy oranımızı artırmak için son derece uygundu. 24 Haziran seçimlerinde oyumuzu artırmak için hiç böyle bir fırsat olmamıştı. İktidara uzanıp alabilecek kadar çok yakındık.”
