Nur içinde yatsın, Profesör Yaşar Nuri Öztürk benim iyi dostumdu. Çok titiz bir insan olduğu için elbiselerini ünlü terzi Mustafa Küçükaslan’a diktirirdi.
Benim elbiselerimi de Mustafa Küçükaslan dikerdi. Bu nedenle Yaşar Nuri Hoca’ya onun atölyesinde sık sık rastlardım. Sohbetlerimiz hep din ve siyaset üzerine olurdu.
Yaşar Nuri Öztürk aydın bir din adamıydı. Bir defasında:
“AKP’nin yanlış din uygulamaları nedeniyle genç kuşak DEİZM’e kayıyor. Kuran’da olmayan yanlış uygulamalar ve sahte din adamlarının insanları Allah ile aldatması, yalan, dolan, hurafe dolu söylemler devam ettikçe sonunda insanlar DEİZM’e sığınmak zorunda kalacaklar” demişti.

* * *

Birinci sayfadaki TOKMAK-1 sütunumda da anlattığım gibi DEİZM tüm dinleri reddeden, ancak Allah’ın varlığına kesinlikle inanan bir inanç şeklidir.
Deistler, doğadaki tasarım ve kanunların kaynağı olan evrensel bir güce, Tanrı’ya inanırlar, dinlere ve peygamberlere inanmazlar.
Yaşar Nuri Hoca’nın, üç-dört yıl önce “İnsanlar bu gidişle huzuru DEİZM’de arayacaklar, gidişat bunu gösteriyor.” şeklindeki sözlerine pek inanmamıştım ama şimdi onun ufku geniş, ileriyi gören bir bilim adamı olduğunu anlıyorum.

* * *

Konya Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “Gençlik ve İnanç Çalıştayı”nda, imam hatip öğrencilerinin “Deizm’e” yöneldiği sonucu çıktı.
Açıklanan rapor MHP lideri Devlet Bahçeli’yi küplere bindirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan durumu daha soğukkanlı karşılatıp Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a bu konuyu araştırma talimatı verdi.
İktidar partisinin yanlış politikaları sonucu insanların dinden soğuyacağını ve toplumda yavaş yavaş DEİZM inancının yayılacağını Yaşar Nuri Hoca yıllar önceden haber vermişti.
Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ü kez daha saygıyla anıyorum.

Gençlere deizmden başka seçenek bırakıldı mı?


AKP iktidarıyla birlikte yıldızı parlayan kadın yazarlardan olan Elif Çakır, imam hatip öğrencilerinin DEİZM’e kaydığına ilişkin araştırmayı köşesine taşıdı.
Konya Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “Gençlik ve İnanç” konulu çalıştayında imam hatip öğrencilerinin okullarda öğretilen dini bilgilerdeki tutarsızlıklar nedeniyle dine inanmayıp DEİZM’e kaydığı ve derslerde okutulanların çocuklara ve gençlere uygun olmadığı sonucuna varıldı.

* * *

AKP yanlısı olduğu bilinen Elif Çakır, AKP’ye tepki göstererek sütununda:
“Söyleyin bakalım, bu gençlere DEİZM’e yönelmekten başka seçenek bırakıldı mı? Her şey gözümüzün önünde yaşanıyor, gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
“Dindar gençlik istiyoruz diyen dindar iktidar yetkililerimiz, imam hatip açacağına, her sokağa cami yaptıracağına, toplumsal yozlaşmanın önüne geçebilseydi, dindar siyasetçilerin aklı zorlayacak açıklamalarına kısıtlama getirseydi, televizyonlara reyting sağlayan ağlak hocalar yerine nitelikli din adamları çıkartmış olsaydı, din bu kadar siyasete âlet edilmeseydi...
Dahası, “Müslümanlıkla ahlâk arasındaki makas giderek açılıyor, Müslümanlar dünya-ahiret dengesini yitirdiler, din artık melankoli ve gözyaşı içinde sunuluyor. Adalet duygusu zayıfladı, giderek güçlünün yanında olan bir din söylemi gelişti...
Din-siyaset, din-ticaret ilişkisine sınır getirilmeli. Dini duyguları her alanda geçer ölçü yapıyoruz, dini yoruyoruz, sonunda din algısı tahrip oluyor” diyen eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu gibi hocalara kulak vermiş olsaydı...
Böylesi yürek yakan bir tabloyla karşı karşıya gelir miydik? Dindar gençlik isterken, karşımızda DEİST gençlik bulur muyduk?”

TEBESSÜM

Ruhları genç kalmış!


Yaşları 80 ile 90 arasında değişen üç ihtiyar sohbet ediyor.
82 yaşındaki adam “Denizde saatte 100 mil sürat yapan bir motorda ölmek isterim” diyor.
86 yaşındaki adam: “Ne 100’ü yahu? Ben 300 kilometre hızla giden bir otomobilde ölmek isterim” diyor. Sonra ikisi birden dönüp 90’lık arkadaşlarına soruyorlar:
“Sen neyi tercih edersin?”
90’lık ihtiyar “Ah ah” diyor “Ben kıskanç bir kocanın kurşunlarıyla ölmeyi tercih ederim.”

GÜNÜN SÖZÜ


Bir türkü: Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi, sen bu işin sonunu düşünmedin mi?

basliksiz-1

sozcu-banner-1