Tevfik Diker, Ankara’da “Yolsuzlukla Mücadele Derneği”ni kuran, 19 ve 20’nci dönem Manisa milletvekilidir. Asker kökenlidir. Yolsuzluklarla savaşını yıllardır sürdürüyor.
Bana, yolsuzluk ve hırsızlık konusunda iki ayrı dindarın görüşlerini özetleyerek yollamış ve ardından ilginç bir soru sormuş. Okuyalım:

★★★

İlahiyatçı Cemil Kılıç’ın görüşü:
“Bir ilahiyatçı olarak yazıyorum. Türkiye’de İslâm ahlâkına en yakın yaşam tarzı laik kesimin yaşam tarzıdır.
Dinci cemaat ve tarikatlar ise tam bir İslâm düşmanlığı yapıyorlar. Hırsızlık, yolsuzluk, yalan, kumpas, iftira, vb...
İslâm’ın reddettiği her şeye rastlamak mümkün. (Cemil Kılıç)”

★★★

İkinci görüş:
Yeni Türkiye’nin din adamı Prof. Hayrettin Karaman, daha önceki görüşünü tekrarlayarak:
“Yolsuzluk yapana hırsız denilmez” diye fetva verdi.
Peki, hırsız kime denir?
Âli İmran Suresi 161’inci ayet “Her kim hıyanet eder, kamu malından bir şey aşırırsa, aşırdığını kıyamet günü yüklenip geri getirir” diyor.
Ayette geçen “Aşırmak” kelimesi “Hırsızlık yapmak, çalmak” değil midir?
İşte iktidar yanlısı bu tür din adamları sayesinde, çalıp çırpmak meşru hale getiriliyor!
Ben Yolsuzlukla Mücadele Derneği’ni kuran Tevfik Diker olarak Sayın İlâhiyatçı Cemil Kılıç gibi düşünüyorum.
Sayın büyüğüm,
Halka, okurlarınıza sorar mısınız, onlar ne diyor?
Selam ve saygılarımla.”
(tevfikdiker@gmail.com) 

Emeklilikte yaşa takılanların dramı!


Ülkemizde emeklilerin dramı bitmiyor.
Yetersiz maaş nedeniyle ay sonunu getirememeleri bir yana, bazıları da uzun yıllar prim ödeyip emeklilik hakkını kazandıkları halde emekli maaşı alamıyor.
“Emeklilikte yaşa takılanlar” deniliyor o talihsiz gruba...
Bu konuda çok sayıda şikâyet geliyor.
“Yaşımız ilerlediği için hiçbir yerde iş bulamıyor, mağduriyet yaşıyoruz, büyük sıkıtılar çekiyoruz” diyorlar.
Süreleri dolduğu ve emekli oldukları halde yaşları nedeniyle bekletilenler gerçekten mağdur durumdalar.
45-50 yaş civarındaki bu insanlarımız nereye başvursalar “Yaşınız ileri. Maalesef iş veremiyoruz” cevabıyla karşılaşıyorlar.
Okurlarımdan Hayrettin Yılmaz şöyle şikâyet ediyor:
“Türkiye’de emeklilik bir komedi.
Hem emekli ediyorlar, hem de ‘Yaşın tutmuyor’ diye emekli maaşı vermiyorlar!”

★★★

Orhan Yaran adlı başka bir okurum da:
“Ben de emeklilikte yaşa takılanlardanım. Hiçbir yerde iş bulamıyorum. Özetle açım. Bunu söylerken utanmıyorum. ‘Kimler utanacaksa onlar utansın’ diyorum.
Efendim ekonomik durumlar erken emekli olanlara para vermeye uygun değilmiş. Ekonominin de içine ettiler! Kendi keyiflerini hoş tutmak için emeklileri feda ettiler.
Tuz kokmuş artık... Tuz bile kokmuşsa sorunu çözmek zor tabii ki!”

Türk Bayrağı ve Starbucks


İşadamı Erol Aksoy’dan bir tepki mesajı:
“Ermeni diasporasının baskıları sonucunda, 3 milyon 700 bin nüfusa sahip Los Angeles’deki 446 bin Ermeni’yi memnun etmek için işletmelerinde bulunan Türk Bayrağı’nı kaldıran Starbucks firmasının, 80 milyon nüfusa sahip yüzbinlerce müşterisinin bulunduğu ülkemde para kazanmasını ve hissiyatımızı hiçe saymasını kabullenemiyorum ve Starbucks’u BOYKOT ediyorum.”
Erol Aksoy hassasiyetinde haklıdır. Ne yazık ki, aynı hassasiyet ülkemizi yönetenler dahil, birçok kimsede yok!

TEBESSÜM

Koltuk programı!


İktidardaki partinin lideri halka nutuk çekiyormuş...
“Ey aziz vatandaşlarım, ey muhterem hemşehrilerim...”
Daha hiçbir şey vaat etmediği halde alkışlar ortalığı çınlatmış...
Lider tüm ciddiyetiyle devam etmiş:
“Bütün isteğim, dört yıl daha iktidarda kalmaktır ki, partim tespit ettiği programı uygulayabilsin...”
Yine alkışlar ortalığı çınlatırken, dinleyenlerden birinin sesi yükselmiş:
“Bize hedefinizi, amacınızı anlatın. Partinizin programı nedir?”
“Dört yıl daha iktidar olabilmek, dört yıl daha bu koltukta kalabilmek!”   

GÜNÜN SÖZÜ


Erkeklik, yiğitlik, mertlik; senden daha güçlü olana direnebilmektir!

basliksiz-2