Türk Tanıtma Vakfı Başkanı Kemal Baytaş’dan bir mektup aldım.
Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan söz ediyor.
Baytaş bugün 91 yaşındadır... Uzun yılların tecrübesi, gözlem ve görgüsü ile yaptığı değerlendirmelerini önemli görüyorum. Şöyle diyor:
“Son dönemde yaşadığımız olaylardan ders alıp, sorunlara neşter vurmak artık kaçınılmazdır.
Ordu üzerine kurulan kumpas olayında iktidarın başı, bu davada “başsavcı olarak” görev yaptığını ilan ediyor.
AKP hükümeti sözcüsü Ergenekon soruşturmasında “Ordu bağırsaklarını temizliyor!” diyor.
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyorlar ama kendi çocuklarına çürük raporu alıp ya da para ödeyerek askerlik yaptırmıyorlar.
Vaktiyle “Asker denildiği zaman tüyleri diken diken olanlar” şimdi Afrin’de destan yazan askerin Türk milleti ve devletinin değil, AKP’nin ordusu olduğu propagandasını yapıyorlar.

* * *

Askeri güçsüzleştirmek ve itibarsızlaştırmak için askeri okullar ve askeri hastaneleri kapattılar, orduda bazı kuvvet komutanlarını Genelkurmay Başkanlığı’ndan alıp, İçişleri ve Savunma Bakanlığı’na bağlayarak ordudaki hiyerarşik komuta kademesini yerle bir ettiler. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ “Bu böyle devam ederse ileride ordudan zafer beklemek hayal olur” diyor.
Tüm statlardan Atatürk ismi kaldırıldı. “İstiklal Savaşı’nda keşke Yunan kazansaydı” diyen bir meczubu, Cumhurbaşkanı’nın hastanede ziyaret etmesine karşı Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları sessiz ve tepkisiz kalarak bundan rahatsız olmadıkları izlenimi verdiler.

* * *

Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili “Yargı kimseden emir almaz” diyor.
Bu zatı muhterem ya halkı aptal sanıyor, ya da başka bir gezegende yaşıyor.
Ben “Kozmik oda rezaleti” ile ilgili yazdığım bir köşe yazısı nedeniyle 15 aya mahkûm edildim. HSK, beni mahkûm eden hâkime sormalıdır: “Bu mahkûmiyet hâkimin kendi kararı mı, yoksa aldığı talimatın bir gereği mi?” Bunu çok merak ediyorum.
Yüksek yargı organları başkanları “Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü” ile birlikte kendi kariyer ve kimliklerini yerle bir ediyorlar.
Erdoğan bile “Millet elini semaya açmış adalet istiyoruz, diyorsa yargıda sorun var demektir” diyor.
İktidar, kendi yarattığı sorunlardan kendisi şikâyet ediyor. Halk da bunları yutuyor. Yakında 17-25 Aralık olaylarında “Paraları sıfırlatan CHP’dir” derlerse kimse şaşırmasın.

* * *

Türkiye ne zaman güçsüz kalsa Ermenilerin ve emperyalistlerin oyununa gelen Kürt ya da Atatürk düşmanı yobaz partiler piyasaya çıkıyor.
Ülkeyi perişan ettiler. Halk bunlar ne biçim Müslüman diye sormuyor.
Ama bu böyle devam etmeyecektir. Halk, İstiklal Savaşı’ndaki gibi “Bir millet uyanıyor” olayını yine gerçekleştirecektir.
Atatürkçü bir parti iktidar olursa dünyadaki imajımız değişecek, yabancı sermaye ve turist Türkiye’ye akacak, en geç 8 ay sonra Avrupa Birliği’ne girmiş olacağız.”
NOT: Yukarıdaki satırlar siyasi öngörüleri her zaman gerçekleşen 91 yaşındaki büyük bir yurtseverin eleştiri ve uyarılarıdır.

Karanlık işkencesi!


Artık bahar geldi sayılır... Günler uzuyor. Enerji Bakanlığı’nın küçük yaştaki öğrenci evlâtlarımıza gördüğü “Karanlık işkencesi”nden kurtuluyoruz...
Bu kafalar değişmezse, aynı çile, aynı işkence sonbaharda yeniden başlayacak.
Bunlar “Biz ne yaparsak doğrudur” diyerek halkın isteklerini hiçe sayıyor. Önümüzdeki yıl seçimler var. Vatandaş cevabını sandıkta vermeli...
Elektrik Yüksek Mühendisi Abdullah Cenkçiler yolladığı iletide “Yaz saati uygulamasının kışın da devam etmesi insanlara eziyetten başka bir işe yaramadı. Tasarruftan vaz geçtik, tüketim 600 milyon kilovatsaat daha fazla oldu. Bunu Enerji Bakanlığı’nın resmi verilerine dayanarak söylüyorum” diyor.

TEBESSÜM

Ülkede ne varsa onlar yapmış!


Eski yıllardan bir gün... Demirel daha hayatta... AKP iktidarı büyük işler yaptığını söyleyerek övünüyor, eskileri kötüleyip “Bu ülkede ne varsa bizi yaptık.” demeye getiriyor. Bazıları daha da ileri gidip “Bizden öncekiler hiçbir şey yapmamış!” diyor.
Bu abartılı övünüp böbürlenmeler Demirel sıkıyor ve AKP’lilere şöyle sesleniyor:
“Bizden önce kimse bir şey yapmadı diyorsunuz. Yıllardır satıp savurduklarınızı babanız mı yaptı?”

GÜNÜN SÖZÜ


Korkman gereken ölüm değil, güzel bir hayat sürememektir!

basliksiz-2-rahimi