Tommiks.
Mevzu Dakota’da geçiyor ama...
Aslında İtalyan’dır.

*

Teksas.
Zagor.
Kaptan Swing.
Mister No.
Teks.
Hepsi “kurtarıcı” öyküleridir, hepsi adalet, özgürlük savunucularıdır.
Hepsi İtalyan orijinlidir.

*

Çünkü düpedüz, örtülü Amerikan propagandasıdır... Hepsinin İtalya’da, hepsinin aynı tarihlerde üretilmiş olması tesadüf değildir. İkinci dünya savaşı’ndan sonra, ABD’nin ve NATO’nun merkez üssü’dür.
Superman, Batman, Spiderman gibi efsane karakterleri yaratan Amerikan çizgi roman sektörü, Tommiks’i Zagor’u beceremez miydi? Elbette hasosunu becerirdi. Ama, kültür transferini bu kadar kısa sürede, böylesine yaygınlaştıramazdı. Avrupa kaynaklı olunca, Türkiye başta olmak üzere tüm kıtaya salgın gibi yayılıverdi.

*

Red Kit neden Belçika doğumludur sizce?
Dünyanın en sevimli Amerikalı kovboyu neden Belçika üretimidir?
İlk yayın tarihi 1946.
Savaş bittikten hemen bir yıl sonra.

*

Bazen, hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

*

Mesela, Temel Reis.
Ispanak yiyor, pazuları şişiyor, Kabasakal’ı bir yumrukta uçuruyordu, televizyonda Temel Reis’i seyreden annelerimiz de habire ağzımıza ıspanak sokuşturuyordu.
Halbuki, 85 yıl önce ilk çizildiği döneme ait “virgül hatası”ydı. Bir kilo ıspanakta 30 miligram demir var diye biliniyordu. Sonradan anlaşıldı ki, sadece üç milligram var. Mercimekte, yumurtada katbekat fazla demir vardı. Yani, haybeye yemiştik onca ıspanağı!

*

La Fontaine mağduru olan karga’ya da oldum olası çok üzülürüm doğrusu... Malum, kurnaz tilki zekasını kullanmış, sesin ne güzel demiş, şarkı söylemesini istemiş, ağacın dalında tüneyen saftirik karga inanmış, ağzındaki peyniri düşürmüş, tilki peyniri kapmış filan.

*

Peki, bunun böyle yaşanmış olabilmesi mümkün müdür?
Bilimsel olarak değildir.
Aptal muamelesi yapılan karga, deneylerle ispatlanmıştır ki, yunus ve şempanzeden sonra en zeki üçüncü hayvandır. Kurnaz zannedilen tilki ise, zeka seviyesiyle ilk 10 hayvan arasında bile yoktur.

*

Bir başka iftiranın kurbanı olan ağustosböceği de birkaç sene önce nihayet aklandı.
Karınca bütün yaz harıl harıl çalışırken, tembel ağustosböceğinin ağaç gölgesinde püfür püfür yan gelip yattığı, kış gelince de aç bilaç kalıp karıncaya yalvardığı falan zannediliyordu.
Meğer araştırmalar gösterdi ki, toprak altında yaşayan ağustosböceklerinin yeryüzüne çıktıktan sonra sadece dört haftalık ömürleri var. Sadece ağustos ayında yaşıyorlar. İsmi de oradan geliyor. Ağustos ayından sonra hayatta kalamıyorlar. Dolayısıyla, kış ayları için yiyecek biriktirmelerinin zaten hiç manası yok.

*

Kıssadan hisse...

*

Milenyumda dünyaya gelen dünün çocukları, göz açıp kapayana kadar yetişkin oldular, 24 Haziran’da ilk kez oy kullanacaklar.

*

Değerli gençler...
Bu memleketin başına ne geldiyse “büyüklere masallar”dan geldi.
Bu durumu değiştirmek sizin elinizde.
Siz doğduğunuzdan beri “doğruymuş gibi” anlatılan “yanlışlara” kanmayın lütfen.

*

Size dayatılan örtülü propagandanın “kaynağı”na dikkat edin, ekonomik verilerdeki “virgül hataları”na aldanmayın, “aptal, tembel, darbeci, terörist” gibi kulaktan dolma yaftalara inanmayın.
Gerçeklere odaklanın.
Gerçeklerden yana olun.
Sizleri de ayakta uyutmalarına izin vermeyin.


sozcu-plusu-abone-ol