KAMERAMAN: KUBİLAY ALTUĞ

Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Eski bir girişimciyim. Genelde girişimciler önce kurumsal sonra girimci olur. Ben, girişimcilikten kurumsallığa geçiş yaptım. Önce yönetim danışmanlığı yaptım. Uluslararası bir şirketi yönettim. Ondan sonra Hürriyet'te Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi oldum. Kısa bir süre sonra genel müdürlüğünü üstlendim. 2,5 sene yaklaşık o görevi yaptıktan sonra da Doğan Holding'in CEO'luk görevini üstlendim.

Doğan Gurubu olarak enerjideki hedefleriniz neler? Yakın zamanda stratejik ortaklık için belirlediğiniz hedefler var mı? Farklı bir sektöre girmeyi düşünüyor musunuz?

Enerji alanı Doğan Holding'in mevcutta da yatırım yaptığı bir alan. Özellikle sürdürülebilir enerji hem güneşte, hem su kaynaklarında, hem de rüzgarda... Orada makul bir portföy içinde hareket edilmesi gerekiyor. Şunu kastediyorum. Güneşin çok olduğu sene su az olabiliyor . Suyun çok olduğu sene güneş az olabiliyor. Dolayısıyla yurt dışında portfolyoları analiz ettiğimizde aslında farklı kaynakların dengelendirmesinde bir portfolyo oluşturuluyor. Biz de benzer bir yolu izlemek istiyoruz. Yeni yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapalım istiyoruz. Bu vesileyle de portfolyomuzu daha da dengeli hale getirmek istiyoruz. Yani hem büyütmek hem de bahsettiğimiz kaynaklar arasındaki dengeyi sağlamak istiyoruz.



 

İş hayatında en zorlandığınız anlara bir örnek verir misiniz? 

Hikaye demeyeyim de en zorlandığı ülkeyi diyeyim isterseniz. Hikayeyle sizi çok boğmayayım. Ben bunu kendi daha önceki tecrübemde de yaşadım. Burada da Hürriyet'teyken karşılaştım. Rusya pazarı bizi çok zorladı. Kültür olarak, dil olarak kanuni alt yapı olarak çok zorladı. Benim geçmiş işimde de açtığım bir çok yeni ofis oldu. Bir tanesini kapadık Rusya ofisi.. Daha sonra Hürriyeti'nde Rusya'da yaptığı büyük bir seri ilan yatırımı vardı. Oradan çıkışı da bana kısmet oldu. Çok da zevkli bir tecrübe olmadı. Zor oluyor gerçekten. Demin bahsettiğim dil, kültür, hukuki alt yapı, ilişkiler bir çok şey bilinmez olduğu için stresli bir hale geliyor. Hürriyet'te bizim Rusya'dan çıkışımız da yüksek stresli ve oldukça da zor oldu. Açıkçası Rusya deyince iş veya herhangi bir sebeple gündemimizde olmamasını tercih ediyoruz.

Doğan Holding CEO'su Çağlar Göğüş ile sozcu.com.tr Ekonomi Editörü Derin Gökçe


İş hayatında heves edip de yapamadığınız bir şey oldu mu ?

İçimde ukte yok açıkçası, samimiyetle söylüyorum. Hayatta ve iş hayatında şansın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şu ana kadar şansım o anlamda yaver gitti. Genelde doğru yerde doğru zamanda olmak önemli. İnanın böyle içimde ukte kalmış hiçbir şey yok. İş anlamında...

Bu kadar yoğun tempoda iş ve özel hayatınızı nasıl ayırt edebiliyorsunuz?

Çocuklardan telefon geldi mi kimin yanında olursa olsun yüzde yüz açarım. Hatta geçen gün Holding'teki tanıtım da da öyle bir adım çıkmış... Vallahi bir şekilde vakit ayırıyorum nasıl oluyor bilmiyorum ama ayırıyorum. Yani baktığınızda onu yapmazsanız olmuyor. İşte hafta sonu, tatil. İlla vakit ayırıyorum.Siz de taktir edersiniz ki belli bir yaştan sonra siz isteseniz de vakit ayırmak, onlarda eskisi kadar çok olmuyor. Kendi hayatları kendi dünyaları oluyor.

Türkiye'de emlak sektörü sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Bu süreçte Hürriyet Emlak'taki ilan sayılarında bir düşüş oldu mu? Bu sizin sürecinizi nasıl etkiledi?

İlan sayısı bizim aslında emlakta çok takip ettiğimiz bir metrik değil. Daha çok ilan kalitesine öncelik veriyoruz. Çünkü tüketici geçmişte yanlış ilanlarla çok yanlış yönlendirilmiş. Hepimizin başına gelmiştir. İlanda metroya 3 dk diyor. Ama mesela metroya 3 dakika dediği zaman arabayla 3 dakika demek istiyormuş. Gidiyorsunuz o 3 dakika oluyor 20 dakika yürüyerek. Dolayısıyla tüketiciyi çok yanlış yönlendirdiği için bu ilanlar, biz kalite hedefini ön plana çıkardık. Çünkü ikisi birlikte olmuyor. Adet dediğinizde illaki kaliteden ödün veriyorsunuz. Kaliteyi de belirgin derecede artırmaya çalışıyoruz. Hem içinde eksik bilgi olmasın, sahte bilgi olması bir ilan iki defa girilmesin. İlan sayılarımızda 3 aşağı beş yukarı benzer seviyelerde. Açıkçası kaliteye önem verdiğimizden adedi eskisi kadar çok takip etmiyoruz.

Fiyatla ilgili yorumumda şu an ilk kez Türkiye'de fiyat konusunda artış durdu. Bizim gördüğümüz kadarıyla. Bazı semtler fırsatsal olarak hala artıyor.. Yeni havalimanının olduğu bölge hala ciddi bir şekilde prim yapmış vaziyette. Sarıyer, Tarabya o bölgeler ciddi şekilde pirim yapmış vaziyette. Bunun yanından bazı semtlerde de o artış durdu. Ve muhtemelen de bazı yerlerde kısmen düşüyor.

Emlakın farklı alanlarında bir yatırım düşünüyor musunuz?

Açıkçası Hürriyet Emlak bizim için şu an birinci öncelik. Emlak dediğiniz zaman bir de o işin konut yapma boyutu var. Açıkçası çok birinci önceliğimiz değil. Biz özellikle o platformumuzu güçlendirmek istiyoruz. Tüm önceliğimizi de ona vereceğiz. Bu platformu destekleyecek işler yapabiliriz? Nedir? Gayrimenkul verisinin toplanması, işlenmesi hepsi bu platformun üzerinde olacak diye düşünüyoruz. Çok dağılmak istemiyoruz.

Hürriyet Gazetesi'nin satışı Doğan Gurubu'nu nasıl etkiledi?

Bizim için sırf Hürriyet değil tüm medya gurubu satıldıktan sonra biz geri kalan işlerimize odaklanıyoruz. Bizim elimizde enerji, akaryakıt dağıtım, finansal hizmetler ve çelik halat ikisinde de yüzde 60'ın üzerinde ihracat yapan ve katma değerli ürünleri üreten çelik halat ürünlerine odaklandık.

Medya çok günlük yaşayan bir endüstri olduğu için ister istemez yönetimininde konsantrasyonu zorluyor. Biz tüm odağımızı da geri kalan işleri daha fazla büyütmek. Piyasada da bunlarla sinerji oluşturabilecek yeni işlere bakmak istiyoruz.

Bir gazetenin CEO'luğunu yapmak sizin için nasıl bir deneyimdi?

Bana sorarsanız çok özel bir tecrübe.. Çok dinamik bir endüstri. Gün içinde hayatın 4-5 kez değiştiği bir endüstriydi. Orada sabah 6-6.30'da hayat başlıyor. Gece saat 1'de 2'de hayat bitiyordu. Bir de şöyle de bir faydası oldu. Tüm Türkiye'nin nabzını tutmak adına da ciddi bir tecrübe birikiyor. Normal bir iş hayatında 10 yılda, 15 yılda genel ülkeyle ilgili o tecrübeyi çok hızla kazanıyorsunuz. Zorlukları da var strateji yapmanın zor olduğu bir sektör. Kısa dönemli reaksiyonlar üzerine kurulu bir sektör. Genel olarak ciddi bir tecrübeydi. Hala sektör olarak çok ciddi dostluklarımız var. Devam ediyor.

Satış sürecinde de oradaydınız nasıl oldu nasıl gelişti?

Satış süreci daha çok holdingin götürdüğü bir süreç olarak devam etti. O süreçte 3,5 ay 4 ay civarında sürdü. O süreçte de mümkün olduğu kadar operasyonu aksatmadan o geçişi en uygun en profesyonel şekilde ekip olarak götürdük. Yeni hissedarlarına yine oldukça profesyonel bir şekilde devrettik.

İçinizde bir burukluk oluştu mu?

Burukluk şöyle oluştu. Çok emek verdik. Hürriyet'te de özellikle benim sorumlu olduğum alanda iyi de bir ivme yakalamıştık.Tabi bu emek olduğu için herhangi bir şirkette çok belli bir yere getirdiğinizde daha da iyi planlarımız daha da güçlü planlarımız varken satılması herkeste bir parça burukluk yaratıyor. Ama iş hayatında şöyle bir gerçeklikte var. Sonuçta bir çok şirket el değiştiriyor. Onu da çok hızla kabullenip geçiş sürecine destek olduk. Ekip gerçekten çok profesyonel davrandı. Siz de biliyorsunuz medya yeri geldiğinde duygusal olunabilen bir sektör. Muhakkak ufak tefek olmuştur duygusallıklar ama çok profesyonel şekilde onu ekip olarak götürdük.

2018 yılını Doğan Holding açısından değerlendirebilir misiniz?

Ben bir süredir yabancı yatırımcıyla temas halindeyim. Hem Doğan Holding vesilesiyle hem benim şahsi olarak da bağlantılarımla... Hala biz Türkiye'nin yurt dışındaki yatırımcı açısından cazip bir konumda olduğunu görüyoruz. İnsan gücü bir çok gelişmekte olan pazara göre nitelikli. Riskinde makul derecede olduğu bir pazar. Tabi burası Almanya değil. Hepimiz farkındayız. Bu aslında Türkiyeyi özel bir yere koyuyor. Bir önceki girişimcilik hayatımda da Filipinler'e kadar gitmişliğim var. İş yapmanın ne kadar zor olduğunu gördüm.

Dolayısıyla 2018 yılında yaşanan kriz çok kötü etkiledi. Şirketleri siz de analiz ediyorsunuzdur. İnanın ciddi bir şekilde mali yük oluşturuyor. Zaten şirketlerin kurumsallaşmalarıyla ilgili problemler olmasıyla birlikte, dolayısıyla bu kur hareketi kriz, faizlerin artması şirketlerin hayatını inanılmaz zorlaştırdı. Bu tabi bankalara muhakkak risk yaratıyor. Dolaysıyla 2018 yılı zor geçti gördüğüm kadarıyla ..

2019 yılından ne bekliyorsunuz?

2019 yılından ne bekliyoruz derseniz. Bir çok ekonomistle de görüştük konuştuk. Biz aslında 2019 yılında böyle makul şekilde bir iki puanlık bir büyüme ama son 3 ay içerisindeki düzenin 2019 yılının sonuna kadar devam edeceğini açıkçası düşünüyoruz. Bu daha kötü gider mi zannetmiyoruz. Bizim şu anki aldığımız baş senaryo aslında 2019 yılının sonunda katastrofik ya da toz pembe bir şey beklemiyoruz. Makul derece de temkinliyiz. Yatırım fırsatlarına da bakıyoruz. Bu tip zamanlarda aslında yatırım için daha makul zamanlar aslında işler çok çok iyi giderken malum kimse şirketine ortak aramıyor. Kimse şirketini uygun koşullarda iyi koşullarda satmakta istemiyor. Biz burada aslında hamle yapabileceğimiz bir sene olur inşallaha diyoruz.

Goldman Sach ile bir ortaklık yaptınız, bunun Türkiye ekonomisi ve emlak sektörü için önemi nedir?

Hürriyet Emlak, Avrupa ve Ortadoğu bölgesinde - finansal gücü, teknolojisi ile - gayrimenkul piyasasının en büyük ve güvenilir ve öncü platformlarından biri olduğu için uzun süredir çeşitli yatırım gruplarının takibinde bulunuyordu. Goldman Sachs grubu da Hürriyet Emlak’ın büyümesini takip eden şirketlerden biriydi. Bu şirketi götürmek istediğimiz nokta hususunda bizimle aynı hayalleri paylaşıyorlar. Artık şirketin geldiği noktada tren daha da hızlanmadan önce binmek istemiş olacaklar ki, yatırım düşüncelerini aksiyona döktüler.

Bu yatırımı sadece Hürriyet Emlak’ın senelerdir gösterdiği büyüme başarısının sonucu olarak görmemek gerekiyor. Aynı zamanda Amerikan bir yatırım bankasının, Türkiye gayrimenkul sektörüne duyduğu güven ve sektörün ciddi bir büyüme göstereceğine inancı olarak da okumak gerekiyor. Zira Goldman Sachs da tüm diğer yatırımcılar gibi büyük büyüme potansiyeli olan şirketlere, ülkelere ve sektörlere yatırım yapıyor.

Türkiye pek çok açıdan müthiş fırsatlar barındıran bir ülke. Dünyanın en büyük yatırım bankalarından birinin – tam da ekonomimizin durağan günler geçirdiği söylenirken – yaptığı yatırım bunun göstergesi. Eminiz ki 2019 yılında büyüme potansiyeli olan, sağlam bir iş modeli ve hayalleri olan şirketlerimiz yabancı yatırımcıların ilgi odağı olmaya devam edecektir. Türkiye’de gayrimenkul sektörüne yön veren Hürriyet Emlak olarak amacımız sektör içerisinde yer alan tüm paydaşlarımız ve müşterilerimize yönelik oluşturduğumuz ekosistemi daha da geliştirmek ve güçlendirmek. Bunu yaparken en önem verdiğimiz nokta müşterilerimiz nezdinde en güvenilir ve şeffaf olmaya devam etmek. Emlak ofislerinin, bireysel üyelerin ve kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak birçok ürünü “Türkiye’de ilk” olarak hizmete sunduk. Kullanıcıların aradıkları gayrimenkulü sadece bulmayı değil, o gayrimenkulü edinmeye giden yolculuğu kolaylaştırmayı hedefliyoruz.