CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Ekonomide çarkların bir an önce dönmeye başlamasının gerekliliğine vurgu yapan Öztrak, çarkları döndürmenin ön koşulunun da ekonomide güveni sağlamak olduğunu kaydetti. Öztrak, şöyle konuştu:

Temmuz'da ekonomik güven endeksi yüzde 3,3 düşmüş, tüketici güveni yüzde 2, reel kesim güveni yüzde 3 gerilemiş. Peki güvenmeyen, güveni sürekli gerileyen insanlarımız nasıl tüketecek, nasıl yatırım yapacak? Son 1 yıldır güven veren kadrolar eliyle güven uyandıracak bir program uygulamaya konmadı. Bu 1 yılı prim tedavisiyle, pansumanla geçirdik. Neredeyse her 1,5 ayda bir paket açıklandı. Açıklanan her paketten sonra da işler daha kötüye gitti. Hatırlayın ne diyordu damat? 'Şubat, Ocak'tan; Mart, Şubat'tan; Nisan hepsinden iyi olacak. Rakamları verdim, artan işsizlikle, iflaslarla, ödenmeyen çeklerle, senetlerle milleti bu kadar zamanda perişan ettiler. Ekonomi kalp krizi geçirmiş, hasta yoğun bakıma düşmüş, tansiyon sıfıra yaklaşmış. Damat 'ödemeler dengesinde cari işlemler fazlası vereceğiz' diye seviniyor. Ekonomi daralıyor, üretim, yatırım durmuş, işsizlik artıyor, ithalat da bütün bunlarla geriliyor. Dolasıyla konjonktürel olarak ödemeler dengesi fazla verme noktasına doğru gidiyor, Bakan ise 'dengeleniyoruz' diyor."

'O GÜVEN GERİ GELMEZ'


Öztrak, eski Merkez Bankası Başkanının ekonomideki kötü gidişin günah keçisi yapılarak görevden alındığına işaret ederek, "Böylece kötü gidişin sorumluluğundan kurtulacaklarını sandılar. Şimdi bir de yeni Başkana vasi tayin etmişler, Merkez Bankası’nın güvenilirliğini zaten yerle bir ettiniz, bu yapılan işlerle Merkez Bankası'nın güvenilirliğini iyice bitiriyorlar. Aslında ekonomi ciddiyetsizliği kaldıracak durumda değil, sıkıntı büyük. Diğer yandan fırsatlar da var. Küresel ekonomide bizim gibi ekonomiler için fırsat pencerelerinin açıldığını görüyoruz. Dış ekonomiler yeniden parasal gevşemeye gidiyorlar, faizlerini düşürecekler. Ama öyle gözüküyor ki bu fırsat da bu iktidar kadrolarının yetersizliğine kurban edilecek. 'İşler düzeliyor' havası basıyorlar, mevcut yıpranmış güven vermeyen kadroların yeniden güven vermesini sağlayacaklarını zannediyorlar. Bir kere güveni yitirdiğiniz andan itibaren o güven geri gelmez" dedi.

'ÇİFTÇİ EZİLİP KALDI'


Aslında ekonomik olarak tüm vatandaşların çok ciddi sıkıntı içinde olduğunu vurgulayan Öztrak, "Ama bu sıkıntılardan en fazla etkilenen kesimlerin başında da çiftçilerimiz geliyor. Bu iktidar elinde iki Trakya'dan daha büyük bir alan artık ekilip biçilmiyor. Bu iktidar iş başına geldiğinde 140 litrelik traktör deposu 191 liraya doluyordu, bugün 897 lira. Çiftçiler ürün maliyetleri ile girdi maliyetleri arasında ezilip kaldı" diye konuştu.

'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA MÜTALAA EDİLMİŞTİR'


Öztrak, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlerle ilgili kararıyla ilgili de şunları söyledi: "AYM üzerinde sözde birtakım bilim adamları ciddi bir baskı oluşturma gayreti içinde. Hatırlayacaksınız bu bildiri ilk yayınlandığında CHP olarak biz de bu bildirinin içeriğine katılmadığımızı söylemiştik. Ama bu bildirini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmiştik. AYM de bu bildirinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi konusunda bir karar verdi. Ama karara dönüp baktığımız zaman Başkan dışında 16 üye 8'e 8. 8 üye aslında bilim insanlarının imza atmaları nedeniyle özgürlüklerinden mahrum kalmalarını doğal karşılamıştır; tabii son derece üzücü. Bildirinin içeriğine katılırsınız katılmazsınız, biz de bu bildirinin içeriğine katılmadığımızı başta ifade ettik; ama sonuç itibarıyla bu bildiri ifade özgürlüğü kapsamında mütalaa edilmiştir AYM tarafından."