Can ÖZÇELİK, Fatma VURGUN/İSTANBUL

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun “Cumhurbaşkanına hakaret, Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılama, halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından yargılandığı dava İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. CHP üyeleri, sanatçılar ve vatandaşlar İstanbul Adliyesine gelerek Kaftancıoğlu’nu yalnız bırakmadı.

“ŞAHSİ MESELEMLE İLGİLENMEM AYIP OLURDU”

Duruşmada, savunmasını hazırlayamadığı için ek süre talep eden Kaftancıoğlu, “İddianame bana geç tebliğ edildi. Duruşmanın zamanı da erkendi. 6 aydır seçim çalışması yürütüyorum. Bu yüzden savunma hazırlayamadım. Dava konusu tweetlerin üzerinden 6-7 yıl geçmiştir. Toplumsal sorumluluğumun bu derece yoğun olduğu bir süreçte şahsi meselemle ilgilenmem ayıp olurdu bence. Bu nedenle savunmamı hazırlamak için süre talep ediyorum” dedi.

MAHKEME SÜRE TALEBİNİ REDDETTİ

Mahkeme heyeti ise bu talebi “savunma için makul süre verildiği” gerekçesiyle reddetti. Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, Canan Kaftancıoğlu’nun savunma yapıp yapmayacağını yeniden sordu. Kaftancıoğlu seçim süreci nedeniyle savunma hazırlamak için avukatlarıyla görüşemediğini ifade ederek süre talebini yineledi.

REDDİ HAKİM TALEP ETTİLER

Kaftancıolu’nun avukatları da müvekkillerine ek süre verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “savunma ve adil yargılanma hakkının kısıtlandığını be nedenle mahkeme heyetinin reddini” talep etti.

CUMHURBAŞKANI AVUKATININ KATILMA TALEBİ KABUL EDİLDİ

Duruşmada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı da katılma talebinde bulunarak, Kaftancıoğlu hakkında 25 Ocak 2018’de suç duyurusunda bulunduklarını ve açılan soruşturma neticesinde sanığın 12 Aralık 2018’deki savcılık ifadesinde biri hariç tüm tweetlerini ikrar ettiğini iddia etti.

ÖMER KAVİLİ DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDI

Bu sırada duruşma salonunda bulunan avukat Ömer Kavili, müşteki vekillerine, “müşteki nerede zarar gördü?” diye seslendi. Mahkeme Başkanı, Kavili’yi söz almadan konuşmaması yönünde uyardı. Avukat Kavili, Mahkeme Başkanı Akın Gürlek’e hitaben, “Kanun çiğniyorsun. Kanuna davet ediyorum. Silivri’de de aynısını yapıyorsun” diye bağırdı. Avukat Kavili, duruşma salonunda çıkarıldı.

MAHKEME BAŞKANINDAN MİLLETVEKİLİNE: “BURASI MECLİS DEĞİL”

Bu sırada bir milletvekili mahkeme heyetinin bulunduğu kürsüye yaklaşarak, usule ilişkin bir şey söylemek istedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı milletvekilini uyararak “Sayın milletvekili lütfen yerinize geçin. Burası Meclis değil” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti kalplere ilişkin ara karar vererek, Kaftancıoğlu’nun süre talebini kabul etti. Mahkeme savunmaların hazırlaması için sonraki duruşmaya kadar son kez süre verilmesine hükmetti. Tekrardan süre verilmeyeceğini söyleyen heyet, duruşmayı 18 Temmuz’a erteledi.

FOTO:SÖZCÜ -


DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA: BU DAVA SİYASİ

Duruşma öncesi Adliye önünde açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, il başkanlarının asla yalnız yürümeyeceğini belirterek, “Dün sayın Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı, bugün Canan Kaftancıoğlu hakim karşısına çıkıyor. Bugün burada sayın Altan Öymen, Fazıl Say, CHP yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız, il başkanlarımız, siyasi partilerin, sivil toplumun önemli temsilcileri buradayız. İl başkanımız sayın Kaftancıoğlu asla yalnız yürümeyecek. Kumpas davaları, kurgu davalar bir gün gelir çöker. Eren Erdem, SÖZCÜ Gazetesi ve Gezi davası gibi daha niceleri bütün bu davalar siyasi davalardır. Bu davalar ülkemizin adalete güveni sarsıyor. Siyasi davaların sürekli 37. Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görülmesini ısrarla takip ediyoruz. Nedense siyasi ve bazı davaların burada görülmesi, belli dosyaların belli heyetlere düşürülmesi anlamına geliyor. Bu dava siyasi bir davadır” dedi.

FOTO:SÖZCÜ


KAFTANCIOĞLU: HAKKIMDAKİ SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM

Duruşma sonrasında da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, adliye önünde açıklama yaptı.

Baştan sona hukuksuz bir süreçle karşı karşıya olduğunu dile getiren Kaftancıoğlu, "Hakkımdaki suçlamaları asla kabul etmiyorum. 6 yıl önce attığım tweetlerden dolayı, en önemlisi 31 Mart başarısından hemen sonra suçlanıyorum. Yıllar sonra bu söylemlerin dava konusu olmasının tek sebebi var. Biz kazandık. ve şimdi biz mevsimi başlıyor. Benim öncelikle bir insan, bir kadın, bir anne, bir hekim ve bir siyasetçi olarak toplumsal olaylara ilişkin tepkiler vermemden daha doğal bir durum olamaz” diye konuştu.

“MESELENİN ÖZÜ: İSTANBUL’DA YANAN UMUT IŞIĞI”

Yazdıklarının suç olmadığını ifade eden Kaftancıoğlu öyle konuştu: “Ben yazdıklarımın ve söylediklerimin bir suç olmadığını tam tersi bu suçu işleyenlerin kamuoyu önünde açık, net göstermek ve teşhir etmek olduğunu düşünüyorum. Meselesinin özü şudur. İstanbul’da yanan umut ışığı birini rahatsız etti. O biri halktan, sandıktan karşılık bulamadığı için şahsım üzerinden toplumsal muhalefete göz dağı vermek istiyor. Bugün davaya konu olan suçlamalarla ilgili soruşturma dosyası İl Başkanı seçilmemden 2 gün sonra 15 Ocak'ta oluşturuldu. 31 Mart'tan sonra iddianame hazırlandı. 23 Haziran'dan sonra bugün de ilk duruşma gerçekleştirildi. Hiçte alışık olmadığımız bir şekilde yargı çok hızlı çalıştı ve bugün buradayım. Yaklaşık 1 yıldır hiç ara vermeden seçim çalışması içindeyim. Partimin il başkanı olarak sorumluluklarım var. Herhangi bir hukuki yönü olmasa da tamamen siyasi sahiplerle açılmış bir dava olsa da demokrasiye ve hukuka inandığım ve inanmak istediğim için tüm hukuki haklarımı sonuna kadar savunacağım, kullanacağım.”

49 sanatçıdan Kaftancıoğlu’na destek: Bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz FOTO:SÖZCÜ -Duruşmayı izleyenler arasında sanatçı Fazıl Say da vardı.


49 SANATÇIDAN KAFTANCIOĞLU'NA DESTEK

Canan Kaftancıoğlu'nun yargılandığı dava öncesi; Fazıl Say, Edip Akbayram, Müjde Ar ve Zülfü Livaneli gibi isimlerin bulunduğu 49 sanatçı “Canan Kaftancıoğlu 16 milyon insanın sesidir, bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz” başlıklı bir açıklama yaptı.

"İMAMOĞLU'NUN DEDİĞİ GİBİ SESİMİZİ DAHA DA YÜKSELTECEĞİZ"

Açıklamada  “25 yılın ardından İstanbul yönetimini kaybeden iktidar, dün nasıl Gazi ruhunu anlamaya yanaşmamışsa bugün de 31 Mart ve 23 Haziran’da da ortaya çıkan iradeyi analiz etmekte inatla uzak durmaktadır. İktidar, 23 Haziran iradesinin örgütlenmesinde büyük emeği olan Canan Kaftancıoğlu’nu intikamcı hislerle yargılamak istiyor. Kaftancıoğlu 31 Mart’ta halkın iradesine insanüstü bir çabayla sahip çıkmış, sarayın karşısında halkının yanında dimdik durmuş, büyük bir zaferin mimarlarından olmuştur. Bugün hapsedilmesindeki en büyük suçu da bu olmuştur. Bu nedenle İstanbul’u kaybedenler, Kaftancıoğlu üzerinden bize bedel ödetmek istiyorlar. Biz sanatçılar olarak İstanbul’da irademizin temsilcisi sayın İmamoğlu’nun da dediği gibi, sesimizi daha da yükseltiyoruz. Bugüne kadar her koşulda barışı ve kardeşliği savunan Kaftancıoğlu’nun hukuksuz bir şekilde yargılanmasına itiraz ediyoruz. Canan Kaftancıoğlu 16 milyon insanın sesidir, bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz.16 milyon İstanbulluyla birlikte seninleyiz Canan. Asla yalnız yürümeyeceksin.” ifadelerine yer verildi.

METNE İMZA ATAN İSİMLER

Açıklamanın altında imzası bulunan isimler şöyle; Akif Kurtuluş, Ali Haydar Timisi, Ali Rıza Binboğa, Aynur Haşhaş, Barış Atay, Belkıs Akkale, Buket Uzuner, Burhan Şeşen, Bülent Emrah Parlak, Cahit Berkay, Can Kolukısa, Derya Köroğlu, Edip Akbayram, Enver Aysever, Erdal Erzincan, Erdal Güney, Ercan Karakaş, Fazıl Say, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Güvenç Dağüstün, Hilmi Yarayıcı, Macit Koper, Melike Demirağ, Metin Uca, Mazlum Çimen, Müjde Ar, Moğollar, Nazlı Ongan, Nebil Özgentürk, Nejat Yavaşoğulları, Onur Akın, Orhan Alkaya, Orhan Aydın, Özgür Mumcu, Pınar Kür, Ragıp Yavuz, Redd, Rutkay Aziz, Sabahat Akkiraz, Sunay Akın, Şebenm Sönmez, Tilbe Saran, Vecdi Sayar, Yalçın Karayağız, Yasemin Göksu, Zeynep Altıok, Zeynep Oral, Zülfü Livaneli