Her yıl 1 milyondan fazla turistin rafting yapmak için gittiği Manavgat'ın Köprülü Kanyon rafting merkezindeki Beşkonak, Bozyaka, Karabük, Altınyaka, Karadağ, Çay ve Burmahan mahallelerinde oturanlar ev, iş yeri ve tarlarına geçen yıl Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü yetkilileri tarafından ecrimisil ve ceza zabtı tutanakları tutulduğunu belirterek, tutanaklarla ilgili de tarlalara 400 liradan 10 bin liraya kadar, evlere 10 bin liradan 80 bin liraya kadar, iş yerlerine ise 110 bin liradan 490 bin liraya kadar değişen miktarlarda kesilen cezaların aralık ayında tebliğ edildiğini kaydetti.



"BU ARAZİLER BİZE DEDELERİMİZDEN, ATALARIMIZDAN KALDI"

Çok sayıda kişi, 'Bu araziler bize dedelerimizden atalarımızdan kaldı. Burası Osmanlı Devleti döneminde de vardı' diyerek basın açıklaması yaptı ve yürüyüş düzenledi. Bugün öğle saatlerinde, kalabalık bir topluluk protesto amacıyla mahalle merkezinde bir araya geldi. Mahalleli adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Hasan Ali Toşur, Beşkonak bölgesindeki halkın yüzyıllar boyunca aynı yerde yaşadığını belirterek, "Atalarımızdan bize miras olarak kalan bu güzide yurdumuzu, bizler de bizden sonra gelen nesillere aynı şekilde bırakacağız. Fakat Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün uygulamış olduğu farklı uygulamalar, bizi altından kalkamayacağımız kadar zor durumda bırakıyor" dedi.



Basın açıklamasının ardından Beşkonak rafting merkezine giden yolu kapatan grup, çeşitli sloganlar atarak mahalle sınırlarındaki demir köprüye kadar yürüdü. Burada oturma eyleme yapmak isteyen grup, jandarma tarafından ikna edildi.



"YETKİLİLER BU SIKINTILARIMIZI DUYSUN"

Basın açıklaması ve yürüyüşe katılanlardan Mehmet Aydın, Köprülü Kanyon Milli Parkı'nın 38 bin hektarlık bir alanı kapsadığını, ilk ilan edildiğinde bu kadar olmadığını, daha sonra köylerini de içine alarak genişlediğini söyledi. Milli park nedeniyle tapulu arazilerinde dahi hiçbir şey yapamadıklarını anlatan Mehmet Aydın, "Yetkililer bu sıkıntılarımızı duysun. Cumhurbaşkanımız, Orman Bakanımız bu milletin sürekelerini ve evlerini milli park dışına çıkarsın. Milli park 38 bin hektar, 8 bin hektarı bizim tarlamızın içinde. Biz tarlalarımızı, evlerimizi istiyoruz. Biz başka bir şey istemiyoruz. Milli Park yerinde dursun. Köprülü Kanyon'dan yukarıda dursun" dedi.

"ÇARE BULUNMASINI İSTİYORUZ"

Milli park nedeniyle insanların ev yapamadığını, evlerine çivi bile çakamadığını, tarlalarını ekemediğini, bu nedenle nüfusun her geçen gün azaldığını söyleyen Mehmet Aydın, "Buradan göç başladı. Gençler ev yapamaz oldu. Biz yetkililerden sorunlarımıza çare bulunmasını istiyoruz. Kemer'de, Saklıkent'te, Beyşehir'de olduğu gibi burada da sürekelerimiz ve evlerimizin olduğu yerden milli parkın kalkmasını istiyoruz" diye konuştu.

"EVİN İÇİNDE MİLLİ PARK OLUR MU?"

Beşkonak Mahallesi'nde oturan Ali Tombul (80), bir köyün tarihinin mezarlıklardan anlaşılabileceğini belirterek, mahallenin mezarlığında açıklama yaptı. Beşkonak'ın tarihinin çok eskilere, Osmanlı dönemine dayandığını söyleyen Tombul, "Bu köy Osmanlı döneminden kalma bir köydür. O zamanlar, Konya vilayet, Antalya kaza, Beşkonak ise nahiyedir. Bilebildiğim benim dedemin, dedesinin, dedesi de buralı. Benim dedem hacca deveyle gitmiş. Biz onların torunuyuz. Milli park zulmet, gecesi de zulmet, gündüzü de zulmet. Ama şuna dua ediyoruz ki gelen memurlar yardımcı oluyor. Ama bu memleketin içinde, evin içinde milli park olur mu? Olmaz, biz bunu istemiyoruz. 30 milyar, 50 milyar, 60 milyar hesapsız ceza geldi. SİT alanına girmişim diye bana da geldi. Benim dedemin dedesinden kalan bir yer bu ırmağın kenarında. Dedemden babama kalmış, babamdan da bana kaldı" dedi.

"NEFES ALMAMIZ ARTIK ZOR"

Beşkonak Mahallesi'nden Muharrem Kılınç da bahçesine ektiği patlıcan için ceza kesildiğini belirterek, "Geçen sene milli parklar yetkilileri geldi, şu patlıcana 401 lira para cezası kesti. Yani 20 metrekare yere patlıcan ekemiyoruz. Ev yapamıyoruz, odun getiremiyoruz. Nefes almamız gerçekten artık zor" diye konuştu. DHA