Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Uluğ, Ege depremlerine ilişkin SÖZCÜ’ye değerlendirmelerde bulundu. Bugün Denizli ve İzmir’de meydana gelen depremlerin birbirinden bağımsız olduğunu söyleyen Uluğ, “Denizli, Büyük Menderes Nehri ile Küçük Menderes çöküntü havzası arasında yer alıyor. Orada çok sayıda aktif fay kırıkları var. Bu tür depremlerin olması gayet doğal. Önemli olan deprem ülkesi olduğumuzu unutmamak ve tedbir almak” dedi.

[old_news_related_template title="Ege beşik gibi sallandı: 3 saatte 10 deprem" desc="Merkez üsleri İzmir ve Denizli olan depremler tüm Ege ve Akdeniz bölgesini salladı. Saat 11.39'da Seferihisar açıklarında meydana gelen ilk depremden sonra İzmir'de 2.8 ile 3.2 arasında değişen büyüklükte 4 artçı sarsıntı daha yaşandı.  6 dakika arayla iki farklı noktada 4.2 ve 5.6 büyüklüğünde depremler yaşayan Denizli'de ise saat 14.19'dan bu yana 3 büyük artçı sarsıntı meydan geldi. Artçı sarsıntıların en büyüğü 3.8 olarak ölçüldü. Bu sarsıntıların dışında saat 16.30'a kadar bölgede büyüklüğü 2'nin altında olan 40'a yakın artçı tespit edildi. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/08/08/iecrop/deprem1_16_9_1565272561.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/ege-besik-gibi-sallandi-3-saatte-10-deprem-5273197/"]

İZMİR’DE HER AN 6.5 -7 BÜYÜKLÜĞÜNDE OLABİLİR

Uluğ, bugün meydana gelen İzmir depremini ise Seferihisar tarafından geçen Tuzla Fayı’nın tetiklediğini söyledi. Deprem bölgesi İzmir’deki bu hareketliliğin normal olduğunu belirten Uluğ, “İzmir ve çevresinde 12 aktif fay var. İstanbul’da bir tek Kuzey Anadolu Fayı var ve takip etmesi kolay. Fakat İzmir’deki çok sayıda fayı takip etmek çok zor. İzmir’de yıkım eşiği 6.5 olarak öngörülmektedir. Deprem bölgesi İzmir’de 6.5 -7 büyüklüğünde deprem her an olabilir. Her zaman söylüyoruz, bu büyüklükte deprem öldürmez, çürük yapılar öldürür. Depreme hazırlıklı olmalıyız” diye konuştu.

[old_news_related_template title="Deprem anında yapılması gerekenler" desc="Ege bölgesinde sabah saatlerinden beri devam eden hareketlilik, Türkiye'nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Ülkemizin büyük bir bölümü fay hatları ile dolu, deprem riski oluşturabilecek 485 aktif fay hattı bulunuyor ve 81 ilin 68'inden bu aktif fay hatları geçiyor. İçerisinden aktif fay geçen ilçe sayımız ise 400 civarında. Depremler sırasında panikle değil bilinçli hareket etmek gerekiyor. İşte AFAD'ın resmi sitesinde yer alan bilgilere göre deprem anında yapılması gerekenler..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/08/08/iecrop/eprem_16_9_1565268206.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/deprem-aninda-yapilmasi-gerekenler-5273181/"]

KORDON’DAKİ BİNALAR KANSER OLMUŞ

Geçmişte yaşanan büyük depremleri hatırlatan Uluğ, günümüzdeki tehlikeye dikkat çekti. Uluğ, “Doğu - Batı istikametli İzmir Fayı 1688 yılında büyük deprem üretmiş. Zemin 60 santimetre çökmüş, o günün koşullarında 25 bin kişi ölmüş. Örneğin, tam altından İzmir Fayı’nın geçtiği Kordonboyu’ndaki sekiz katlı yapıların büyük çoğunluğu depreme dayanıksız. Orada inceleme yaptım, bina kanseri vakaları ile karşılaştım. Deniz suyu binaların demirlerini çürütmüş. Yandaki yapıya yaslanarak durabilen apartman gördüm. Bu binalar burulma dalgalarına cevap veremez, depreme dayanamaz. Ayrıca Kordon’daki yapılar deniz dolgusu ile oluşturulan alan üzerine inşa edildiğinden zeminin yapılaşmaya elverişli olduğu söylenemez” dedi.

Uluğ, benzer durumun Karşıyaka ve İzmir Körfezi’nin tüm kıyı yerleşimleri için de geçerli olduğunu belirtti.

“BALÇIK ÜSTÜNE GÖKDELEN YAPILMASINA HAYRET EDİYORUM”

Başta Bayraklı ilçesinin denize yakın Yenikent mevkii ile Karşıyaka’nın Mavişehir Mahallesi olmak üzere yapılan gökdelenlerle ilgili olarak ise Uluğ, “Buralarda 50 katlı binaların yapımına nasıl izin veriliyor, nasıl yapıyorlar, hayret ediyorum. Bu bölgelerde zemin çok yumuşaktır, 300 – 350 metre derinliğe kadar balçıktır. Bu gökdelenlerin mühendisleriyle konuştum, sağlam yapı inşa ettiklerini anlattılar. Sen ne kadar sağlam yaparsan yap, arz kabuğunu kıran doğanın gücüne karşı dayanamazsın. Balçık zemin üzerine inşa edilen o binalar bir muhallebinin içindeki kürdan gibidir. Sallandığında kırılmasa bile yana devrilir” dedi.

İLK KEZ BÖYLE BİR UYARI YAPILIYOR

Prof. Dr. Atilla Uluğ bu açıklamalarının ardından özellikle Kordonboyu'ndaki binlerce apartmanın yıkılacağı ve balçık üzerine yapılan gökdelenlerin devrileceği uyarısı bir bilim insanı tarafından ilk kez dile getirilmiş oldu.