Bahçeli, “Türkiye, NATO üyeliği olmak üzere tüm organizasyonlarla bağını sorgulamalı” dedi


NATO, Sovyetler’in dağılmasının ardından işlevini yitirdi ve Amerika’nın arka bahçesi oldu


2007’deki, PKK’nın Dağlıca saldırısının arkasında ABD’nin olduğu herkes tarafından biliniyor


Bugün... Dağlıca saldırısını yöneten terörist Simi, Amerikalı generaller tarafından el üstünde


Devlet Bahçeli, ABD’yi açık açık hedef aldı.


1 - Bu çıkışın MHP’den gelmesi şaşırtıcı oldu...Çünkü… 1980 öncesinde ve sonrasında ABD’yle ilişkileri sıcak olan bir ideolojinin savunucusuydular!
Milliyetçi Hareket’in lideri Devlet Bahçeli dün muhtarlarla İstanbul buluşmasında iktidardan daha net ifadeler kullandı ve ABD’yi hedef aldı. O cümleleri okuyalım: “... ABD ile yaşanan S-400 anlaşmazlığı derinleşirken günden güne boyut değiştiriyor. Müttefiklik, kırılma noktasına kadar gelmiş bulunuyor. Şunu herkesin bilmesinde yarar vardır. Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. 6 Haziran 2019 tarihinde Milli Savunma Bakanımıza gönderdiği, ardından da sızdırılan lekeli mektubu gündemin en önemli konusudur. Bu mektup maksatlıdır. Bu dil emperyalist ve zorba bir dildir. NATO, ABD arka bahçesi, demir yumruğu, onu alıp bunu atacağı küresel bir organizasyon değildir. Eğer böyleyse Türkiye, NATO üyeliği başta olmak üzere tüm organizasyonlarla bağını sorgulamalı, bağımlılık yaratan tüm organizasyonlarla ilişiğini kesmelidir.”
Bahçeli’nin bu ifadeleri aslında Türkiye’nin, ABD ve NATO ile ilişkilerini sorgulama noktasında geç kaldığının kanıtı! Neden mi? Çünkü... Kopuş aslında 2007’de başladı... Anlatalım...

Dağlıca’da kaçırılan 8 askerimiz.

ABD, 8 askerimizi Erdoğan’ın Bush’la görüştüğü gün verdi!


2 - Tarih 21 Ekim 2007... Kuzey Irak’tan gelen yaklaşık 150 kişilik bir PKK’lı terörist grubu, sınıra 4 kilometre uzaklıkta olan Dağlıca Komando Taburu’na ağır silahlarla saldırdı. Yeşiltaş Komando Taburu ve Dağlıca Komando Taburu arasındaki Avaşin Çayı’nın üzerinden geçen terörist grup, Şehri Köprüsü’nü 15 kilo C-4 ve A-4 tipi patlayıcılarla havaya uçurarak iki tabur arasındaki ulaşımı engelledi. 12 asker şehit oldu, 8 asker ise kaçırıldı.
Genelkurmay Başkanlığı, 4 Kasım 2007’de, 21 Ekim 2007 tarihinden beri haber alınamayan 8 Türk askerinin TSK bünyesine katıldığı açıkladı.
Tarih 3 Kasım 2007...8 asker, 3 Kuzey Irak’a giden DTP milletvekilleri Aysel Tuğluk, Osman Özçelik ve Fatma Kurtulan’a 4 Kasım sabahı bir protokolle erken saatlerde PKK tarafından teslim edildi. Askerler, K.Irak’ta Hakkari Çukurca’ya 10 kilometre uzaklıktaki Zap kampından serbest bırakıldı. Teslim protokolü yapılırken uzakta bir yerde ABD’liler gelişmeleri dürbünle izliyordu... Sonra... ABD askeri yetkilileri devreye girdi. Heyet, askerlerimizi Erbil havaalanına götürerek ABD’lilere teslim etti. Irak Savunma Bakanı Abdülkadir Muhammed Casim ve Irak’taki koalisyon güçlerinin Komutanı General David Petraeus’un da bulunduğu bir uçak, askerleri Musul Havaalanı’na nakletti.

ERDOĞAN-BUSH GÖRÜŞMESİ

Buradan ABD helikopteriyle sınırda bulunan Bamerni Havaalanı’ndaki Türk Özel Kuvvetler Timi’ne ulaştırılan askerler, Diyarbakır’daki 7. Kolordu Komutanlığı’na getirildiler. Askerlerin teslim edildiği 3 Kasım 2007 tarihinde Başbakan Tayyip Erdoğan da ABD Başkanı Bush’la görüşüyordu. Yani... Aslında PKK ile protokolü yapan ABD’ydi... Neden mi?

İlker Başbuğ

“ABD’nin Heron’u PKK’lı teröristlere hizmet etti”


3 - Tarih 19 Ekim 2011...Hakkari’deki Dağlıca Motorize Taburu’nun eski Komutanı Onur Dirik, Fatih Altaylı’nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programının konuğu oldu.
Saldırı sırasında görüldüğü öne sürülen Heron (İnsansız Hava Aracı) ile ilgili olarak Dirik şunları söyledi: “Yukarıda bir şey vardı. Bizde Heron yoktu o zaman. Amerikan Heronları vardı sadece. Hatta emir verilmişti, düşman değil diye, müttefikimiz diye. Bu aracın varlığı kesin. Yanılma yok bu konuda. Çatışma sırasında sis dağılmıştı. Gece 00.30 sıralarında görüldü. Çok belirgin bir şeydi. Kobralar gelmeden 1-1.5 dakika önce kaçtı. Çünkü kobraların geldiğini görüyordu. Bu teröristler 10-20 km’lik bir alanda eylem yapıyor, 5-6 ayrı unsur kullanıyordu. PKK’nın o kadar geniş alanda koordine sağlamaya ihtiyacı var. Heron, PKK’lılara hizmet ediyordu. Açık net, PKK’ya hizmet ediyordu.”
Peki Ergenekon kumpasında PKK’lı Şemdin Sakık’ın ifadeleriyle Silivri’de hapis yatan Genelkurmay eski Başkanı Org. İlker Başbuğ, Dağlıca’yı nasıl anlattı?

Taraf Gazetesi, Dağlıca saldırısından sonra kuruldu


4 - 15 Şubat 2019’da söyleşimizde şu tespitlerde bulundu Başbuğ: “... Hakkari’de Dağlıca Karakolu’na yapılan saldırı çok önemli. O saldırı, terör örgütünün yapısına baktığınız zaman çok koordineli bir saldırıdır. Dağlıca’nın, sadece PKK tarafından planlanıp, organize edildiğini düşünmüyorum. Mutlaka dış destek var. ABD’nin desteği olduğunu düşünüyorum. Özellikle saldırıdan sonra yaşananlar basit olmadığını gösteriyor. Ancak...  Dağlıca’dan sonra yaşananlar bunun taktiksel değil stratejik olduğunu ortaya koydu. Bu yüzden PKK tek başına yapmadı. 21 Ekim saldırısından sonra medyada TSK’ya karşı korkunç bir propaganda başladı. ‘TSK silahlı mücadelede başarısızdır’ demek istediler.”
Başbuğ’un ‘propaganda başlattılar’ cümlesi çok önemli. Çünkü...Dağlıca saldırısından 25 gün sonra Taraf Gazetesi kuruldu (15 Kasım 2007) ve TSK’yı hedef alan yayınlar başladı. 12 Haziran 2007’de başlayan Ergenekon süreci de devam ediyordu… Peki... Dağlıca’nın emrini veren kimdi?

Joseph Votel, IŞİD karşıtı koalisyonun Facebook’tan bu fotoğrafları paylaşmıştı.

ABD’li generallerin yakın dostu Dağlıca’nın emrini veren Azad Simi


Azad Simi... 1992’de Suriye’de terör örgütüne katılan Kobani doğumlu Simi, uzun süre Kuzey Irak’ta kaldı. 2007 ile 2011 arasında terör örgütünün Hakkari sorumlusuydu. Vatan Gazetesi’nin haberinde Simi şöyle anlatıldı: “... Simi’nin 2007’de 12 askerin şehit edildiği Dağlıca karakolu, 2008’de 17 şehidin olduğu Aktütün Karakolu ve 2011’de Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde 25 askerin şehit edildiği saldırıları planlayan ve yürüten isim olduğu belirtiliyor.”
Bu kadar değil... PKK’nın Suriye kolu YPG’nin başına ABD tarafından Simi getirildi. 2018 Nisan ayında ajanslara düşen bir fotoğraf vardı. ABD Merkez Kuvvetler (Centcom) Komutanı Joseph Votel’le görüşmüş ve el sıkışırken görüntülenmişti.
Yine soralım: Dağlıca saldırısının arkasında kim var?