İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri yapılmadan önce bu köşede ve Asaf Savaş Hoca ile birlikte, perşembe akşamları Bloomberg HT kanalında sunduğumuz “Ekonomik Görünüm” programlarında ısrarla “İşsizlik ve pahalılıkla mücadele belediye başkanlarının görev kapsamına girmez” diye yazdım ve konuştum. Yeni Başkan İmamoğlu’nun konuşmalarını izliyorum. Kendisi yine öncelikle “işsizlik ve pahalılıkla” mücadele edeceğini tekrarlayıp duruyor.

Bu kadar büyük bir seçim zaferi kazanarak akıllı olduğunu ispat etmiş bir kişinin ve mensubu olduğu CHP’li uzmanlarının herhalde bir bildikleri var diye düşünebilirim. Ama böyle düşünmüyorum. Dolayısıyla, ileride mahçup olma riskini üstlenerek yineliyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Belediye Meclisi’nin tamamı ona destek verse de “işsizlik ve pahalılıkla” mücadelede başarılı olamaz. Üzgünüm arkadaşlar!

PAHALILIK VE İŞSİZLİKLE MÜCADELE 

Eğer Ekrem İmamoğlu, Tunceli’nin Ovacık ilçesinde veya bir başka küçük kasabada belediye başkanı seçilseydi, belki bu konularda sınırlı da olsa bir başarı gösterebilirdi. Ama milyonlarca turistin ziyaret ettiği, dışa açık 15 milyon nüfuslu koskoca İstanbul’da işsizlik ve pahalılıkla mücadele etmesi imkansızdır.

Olsa olsa pahalılıkla mücadele ediyorum diye, kaldırımları, sokakları ve meydanlarını işgal edip, zararına mal satarak esnafla haksız rekabete girişen asalak “tanzim satış” tezgahları kurar veya işyerleri açar. İşsizlikle savaşıyorum diye de belediye kadrolarını şişirir. Taşeronlara yaptırılan hizmetleri, belediyenin kadrolu elemanlarına gördürmeye kalkarak, sendika ağalarının ağzına bakar olur.

“PAHALILIK/ ENFLASYON” VE  “İŞSİZLİK/BÜYÜME” MAKRO EKONOMİK SORUNLARDIR

Pahalılık, hane halkı gelirinin, fiyat artış oranından yani TÜFE ile ölçülen enflasyondan geri kalması demektir. Bizatihi enflasyon, pahalılık demek değildir. Nispi fiyat değişmeleri de enflasyon değildir.

İşsizlik “yapısal” bir olgudur. Halen yaşanan işsizlik artışı ise büyümenin yavaşlaması hatta gerilemesi neticesinde ortaya çıkan bir sonuçtur. Türkiye’de TC vatandaşları iş bulmakta zorlanırken, milyonlarca mülteci, iş bulmak için Türkiye’ye gelmekte ve geçimlerini sağlayacak iş bulabilmektedir. Son zamanlarda fabrika yangınlarında ölen işçilerin çoğunun sığınmacı olması bunun kanıtıdır.

Makro ekonomik sorunlarla mücadele etmek için makro ekonomik “silahlara/araçlara” ihtiyaç vardır. Bunlar esas olarak “para ve vergi” politikalarıdır. Bu araçlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın emrinde veya elinde yoktur. Dolayısıyla kimse İmamoğlu’ndan pahalılığı ve işsizliği düşürmesini bekleyemez. Ama başta yolsuzluk ve israfla mücadele olmak üzere, imar ve trafik düzenlenmesi ile su, kanalizasyon, toplu taşıma ve çöp toplama gibi belediye hizmetlerinin aksamamasını bekler.

Son söz: Makro sorunlar, makro önlemlerle çözülür.