İkide bir “Her ülkenin milli gelir büyümesi kendi parasıyla ölçülür” veya “Büyüme oranı dolarla ölçülemez” kuralını işlediğim için özür dilerim. Bunu bilhassa yapıyorum. Çünkü AKP karşıtı iktisatçılar bile “AKP iktidarının 6. yılı olan 2008’de kişi başına milli gelir 2002’ye kıyasen (gerçekte %40 dolayında artığı halde, cari dolar fiyatıyla) 3 katına çıktı” deyince tepem atıyor.
Aynı kişiler, aynı yöntemle 2018’de kişi başına milli gelirin 2008’deki büyüklüğün en az %10 altına düştüğünü söylüyor. Yani diyorlar ki: Her ne kadar son 10 yılda, kişi başına milli gelir her yıl kabaca reel olarak ortalama %2.5 artmış olsa da dolar hesabıyla 10 yıl öncesinin altına düşmüştür. Bu mantıksız öğreti “belleklerden silinmeden” (İngilizcesi de-learning) hiçbir ekonomik konu doğru anlaşılamaz.

HEM TOPLAM, HEM DE KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR 2018’DE DE ARTMIŞTIR

Sabunlama varsa günahları boynuna; Türkiye İstatistik Kurumu 2018’in milli gelir büyüme rakamlarını bir süre sonra açıklayacak. Yapılan tahminlere göre 2018 yılının dördüncü çeyreğinde GSYİH (milli gelir diye okuyun), “hacimsel olarak” 2017’nin aynı dönemine göre azalmıştır. Bu azalmanın %2.5 dolayında gerçekleşmesi bekleniyor.
İç piyasa ise muhtemelen %5 kadar küçülmüş olacak. Ama dördüncü çeyrekte “cari açık” 2017’nin aynı dönemine göre azaldığından GSYİH daha az gerilemiş olacaktır. 2018’in ilk 9 ayında sağlanmış olan büyüme sayesinde, benim tahminim 2018 yılının tamamında, milli gelirimiz toplamda %2.6, kişi başına hesapta da %1.5 kadar büyümüş çıkacaktır.
Bunlar zincir endeks yöntemiyle, enflasyondan arındırılmış “reel” büyüme sayılarıdır. Ama oransal olarak daha az “cari açık” verildiği ve kamu özellikle savunmaya daha fazla para sarf ettiği için “milletin geliri” (tüketim ve yatırım harcamaları) azalmıştır. Bu “fakirleşme” özellikle 2018’in ikinci yarısında kendini iyice belli etmiştir.

AKP, KAZANIN DOĞURMADIĞINI DA KABUL ETMELİDİR

GSYİH sayıları yayımlanıp, 2018 gibi kötü bir yılda dahi Türkiye’nin milli gelirinin artığı ilan edilince AKP’liler çok sevinecektir. Ama bu sevinçleri kursaklarında kalacaktır. Çünkü çok sevdikleri “cari dolar fiyatına” göre yapılan hesaplar, milli gelirin büyümeyip küçüldüğünü gösterecektir.
AKP’lilere tavsiyem, bu “cari dolar” hesabına itibar etmemeleridir. Esasen “cari dolar fiyatına” göre yapılan ayrı bir hesap yoktur. TL ile yapılan hesaplar dolara tercüme edilir. Birinde büyüme, diğerinde küçülme çıkması mantıksızdır. Bu bir “tercüme hatasıdır”.
Hesabın doğrusu orijinal olanıdır. Bence AKP’liler, Euro, dolar karşısında uzun süre 1.35 dolayında gezindikten sonra, 1.05 düzeyine indiğinde “Almanya’nın, Hollanda’nın veya Fransa’nın milli geliri %22 düştü diye makale yazan tek bir iktisatçı varsa, gösterin” desinler.
İngiliz Sterlini 2018 başında 1.42 dolardı. Şimdi 1.25. Ayrıca, acaba İngiliz gazeteleri bugünlerde, İngiliz vatandaşlarının geliri %12 düştü diye başlık atıyor mu? diye sorsunlar. AKP’liler, ödünç aldığı kazanı, “Öldü” diyerek iade etmeyip, “kazanın doğurduğuna inandın da, niçin şimdi öldüğüne inanmıyorsun” diye çakal komşusuyla kafa bulan Nasrettin Hoca’yı hatırlamalıdır.
İktisatçılar da milli gelir büyümesi veya küçülmesini, dolarla ölçme hatasında ısrar etmesin artık.
Son söz: Hatayı kasten yapan, hesaptan şikayet edemez.