Baktılar ne yaparsan yap olmuyor, yeni bir ekonomi modeli geliştirdiler. Türkiye’yi bu krizden ancak Allah kurtarır diye düşündüler.

Muhtemelen mümkün olduğunca fazla din görevlisi istihdam edip ekonominin kurtulması için dua edecekler. Allah kabul etsin!

★★★

Diyanetin 2020 yılı bütçesi 11.5 milyar lira... Ne yapacak bu kadar çok parayla? Ne oldu “aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz” sözüne?

Parayla imanın kimde olduğu bilinmez derlerdi ama paranın kimde olduğu belli! O parayı şeytana versen salavat getirir, iman ederdi! Sorun kökten çözülür, kapatırdık Diyaneti...

★★★

Haksızlık da etmeyelim! Araştırdılar, geliştirdiler daha önce mekruh sayılan sigaranın 1400 yıl sonra haram olduğunu buldular, fetva verdiler. Tebrikler!

Yaklaşık 88 bin caminin bulunduğu Türkiye’de her yıl 600 yeni cami yapılıyor. Nüfusumuzun hemen hemen aynı olduğu şeriatla yönetilen İran’da 50 bin cami var! Ya Türkiye laik olmasaydı da şeriat ile yönetilseydi?

★★★

Diyanet’in aldığı paraya göre cami başına 130 bin lira düşüyor. Diyanet 150 bin kişi çalıştırıyor.

Diğer yandan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yüzde 35’i yine din öğretimine harcanıyor. Hesaba göre 44 milyar lira da oradan ayrılıyor!

★★★

Sadece Diyanet’in bütçe ödeneği için yılda kişi başı 144 lira ödüyoruz. Dört kişilik bir ailenin Diyanet’e zorunlu katkısı yıllık 576 liraya geliyor.

Peki ya camilerde toplanan yardımlar? Camiye gidersin, yeni cami yapmak, camiyi onarmak, camiyi büyütmek, halıları değiştirmek, klima taktırmak için her daim yardım toplarlar. Eskiden çıkışa kutu koyarlardı, şimdi sekmesin diye içeride topluyorlar.

★★★

Araştırma yapıldı, Türkiye’de yaşayanların en az güvendiği mesleklerin başında yüzde 11 ile siyasetçiler, ardından yüzde 12 ile din adamları geldi. İyi mi?

Güvenilmemesinin nedeni ikisi de siyasi! “AKP’ye vereceğiniz destek, yarın ruzi mahşerde beraat belgenizden biri olacak” denildi. Milli Piyango’dan çocuk evliliğine kadar fikri olan Diyanet görüş bildirmedi.

★★★

Kralını koruyan, onun yararına ve çıkarlarına göre fetva veren, semirdikçe semiren, yoksul halka sabretmesini söyleyen, kalabalıkları korkuyla kontrol eden Vatikan gibi diye düşünmeyin sakın! Alakası yok tabii ki...

★★★

Bakın birden aklıma Reza Zarrab geldi. Amerika’daki mahkemede; “Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon Euro rüşvet ödedim. Ayrıca 7 milyon dolar ve 2 milyon 465 bin lira ödedim” ifadesini vermişti.

Zafer Çağlayan, Muş’ta sevabına yaptırdığı caminin açılışında “Allah’ın bize verdiği imkanları Allah yolunda kullanmaya gayret ediyorum” demişti.

Ayrıntılara takılmayalım. Biri parasını verdiyse diğeri de yaptırdıysa bence cennettir, ikisinin de yeri! Sağ olsunlar büyük bir yükten kurtardılar bütçeyi...