Ne demişti Kılıçdaroğlu?
“Türkiye’nin çok ağır bir bunalımdan geçtiği böyle bir ortamda seçime gitmeyi doğru bulmuyoruz. Ülkeyi bu hale getirdiler, bakalım bu halden çıkaracaklar mı, çıkarmayacaklar mı? Onlara zaman tanımak lazım!”
AKP iktidarının sorunları çözecek hali mi kaldı? Nasıl çözecek ki?
Bugün AKP huzursuz, karışık, bitik bir partidir. “Tek Adam Sistemi” nedeniyle çözüm üretme yeteneğini kaybetmiştir.
Ülkede 20 milyon insanımız açlık sınırında yaşıyor. Konut sektörü battı, tarım battı, işsizlik ürkütücü boyutlara ulaştı. Nasıl çözülecek bu sorunlar?
Kılıçdaroğlu erken seçim istemiyor ama isteyen CHP’liler de var... Mesela İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin:
“Fırtına patladı, kaptan ne yapacağını bilmiyor. Türkiye kayalıklara sürükleniyor. Bu gidişatı tersine çevirmenin yolu sandıktan geçiyor. Acilen erken seçim yapılması şart” diyor. Haklıdır ve aklın yolu birdir!



Son dönemlerde 3 büyük değerimiz zarar gördü ve acımasız tartışmalara konu oldu.
Bunlar “Dindarlık, Diyanet ve Demokrasimiz”
Hz. Muhammed bir sözünde: “Gün gelecek camiler cemaatle dolacak ama o camilerin içindeki hiç kimsenin duası kabul olmayacak” demiştir. Peygamber konuşursa işte bu kadar net ve öngörüsü yüksek konuşur.
İslami kesimin önde gelen yazarlarından Nazif Ay, yaptığımız sohbette yaşanan durumu şöyle özetledi:

★★★

“Yıllardır uyarılar yapıyor ve İslam dünyasına büyük felaketlerin çökeceğini söylüyordum. Tespit ve yorumlarımı çok sivri bulanlar, son günlerde İslamcı kanatta seslendirilen gerçeklere şahit oldukça ne derece doğru verilerle hareket ettiğimi itiraf etmeye başladı. Özetle şöyle diyordum:
‘Din ile umarsızca oynamayın, çünkü gerçek din konuşmaya başladığında ilk olarak asalak ve din bezirgânlarını hedefine koyar. Dini şahsi çıkar için kullandıkça, manevi değer hazinemiz olan din büyük yaralar alır.
Bunun hesabını Allah’a kimse veremez. Dini bilime düşman olarak kullanırsanız, Tanrısızlık (Ateizim) ile Din tanımazlık (Deizm) akımları güç kazanır.’ demiştim.
Artık lütfen ve Allah hakkı için, din ile ve samimi dindar ile uğraşılmasın. Herkes dinin temiz yakasından elini çeksin! Din, siyasete, şahsi menfaate ve her türlü ikbale araç yapılmasın.
Aksi halde Türk kültürünün mayalarından olan dinin güzellikleri ile birlikte pek çok değerimiz telafisi mümkün olmayan deformasyonla karşı karşıya kalacak ve bu manevi deprem taraflı tarafsız herkesi üzecek.

★★★

Dinin etkisi kaybolursa kültürümüz kaybolur. Dinin güvenilir kaynakları yerine hurafeler takip edilirse dinin arzuladığı ahlâklı insan tipi yetişemez.
Ahlâklı dindar kalmadığında ise ibadetler geçersiz olur. Camiler tıklım tıklım dolar ama içlerinde Allah’ın hoşnut olacağı tek kişiyi bulamazsınız. Çünkü camideki cemaat bir insan metabolizması gibidir, bir organa kanser bulaştığında tüm beden zarar görür.”

Kaçırılan çocuklar!


Güneydoğu’nun huzura kavuşması, PKK terör örgütünün etkisiz hale getirilmesiyle mümkün olacak.
Diyarbakır HDP İl Binası önünde PKK’nın kaçırdığı çocukların gözü yaşlı aileleri eylem yapıyor. Oğlunun dağa kaçırıldığını söyleyen bir kadın tarafından başlatılan eyleme katılan ailelerin sayısı 33’ü buldu.
PKK’ya bölge halkından gelen ilk örgütsel tepki bu...
Oturma eylemine, milletvekilleri, sanatçılar ve sivil toplum örgütleri destek veriyor.
Duyarlı Kürt yurttaşların artan tepkileri PKK’nın bölgede lanetle anılmaya başladığını göstermesi bakımından çok önemli!

TEBESSÜM

Çamurdan siyasetçi...


Cenk Tuncay’dan bir fıkra:
Siyasetçinin biri yol kenarında da oynayan bir çocuk görüyor. Ve soruyor:
“Burada çamurla ne yapıyorsun evladım?”
“Siyasetçi yapıyom amca...”
“Nasıl yapıyorsun?”
“Su koyuyom, çamur koyuyom, azıcık da kedi boku koyuyom, oluyo...”
Adam kızıyor:
“Bir daha siyasetçi yapma sen!”
“N’apiyim amca başka bişi yapmayı bilmiyom ki...”
“Öğretmen, doktor falan yap.”
Birkaç gün sonra aynı siyasetçi, çocuğu aynı yerde görüyor:
“Yine ne yapıyorsun burada?”
“Öğretmen yapıyom amca...”
“Öyle mi? Nasıl yapıyorsun peki?”
“Su koyuyom, çamur koyuyom, oluyo...”
“Niçin kedi boku koymuyorsun?”
“Eee, bok koyunca siyasetçi oluyo amca...”

GÜNÜN SÖZÜ


Düşünceyi yenemeyen iktidarlar, düşüneni yok etmeye çalışırlar!