Sinan Onuş 27 yıllık gazeteci. BBC’den TRT’ye kadar çok yerde çalıştı.
Mesleğe yanımda başladığı için bana “şefim” diye hitap eder!
Meslektaşı Mehmet Akif Ersoy ile yazdığı kitabı “şefim mutlaka okumalısın” diye gönderdi: “Hatice Cengiz Anlatıyor: Cemal Kaşıkçı Hayatı- Mücade­lesi-Sırları”
Hatice Cengiz-Cemal Kaşıkçı ilişkisini çok merak ettiğim için kitabı soluksuz okudum. Hatice Cengiz’in anlatımla­rında hayli özel bilgiler var:
Erzurumlu bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1982 yılında Bursa’da doğdu. Beş kardeşler. Babası fırın­cıydı...
Bursa İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra Mısır’a gitti; El Ezher Üni­versitesi’ne kaydoldu.
Çok okuyordu; İngiliz kadın seyyah- casus Gertrude Bell’in yaşamı­na hayrandı.
Üç yıllık Mısır deneyiminin ardından 2006’da İstanbul’a döndü.
Bazı iş denemeleri oldu. Turizm firmalarında çalış­mak ve rehberlik yapmak gibi... 2010’da İstanbul Üniver­sitesi İlahiyat Fakültesi İslami İlimler Bölümü’nü kazandı. Ardından yüksek lisans için Sabahattin Zaim Üniversitesi Temel İslami Bilimler Bölümü’ne kayıt yaptırdı. Mezhepler konu­sunda araştırma yapmak için 2016’da Umman’a gitti. “Mezheplerarası Bir Arada Yaşam Modeli: Umman” başlıklı tezini 2017’de tamamladı ve me­zun oldu.
Bu kez Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’nde Tarih Bölümü’nde doktoraya başvurdu.
Hatice Cengiz’in geleceğe dair hayali; hem akademi­ye devam etmek hem de araştırmacı gazeteci olmak­tı. Dış Politika dergisine ilk makalesini yazdı...
O günlerde Cemal Kaşıkçı ile tanıştı...

Sıra gecesinde başladı


Tarih: 6 Mayıs 2018.
Al Sharq Forum İstan­bul’da “Orta Doğu ve Ku­zey Afrika Bölgesinde Yeni Güvenlik Düzenlemelerine Doğru” başlıklı toplantı düzenledi. Konuklardan biri Cemal Kaşıkçı idi.
Hatice Cengiz, Cemal Kaşıkçı ile röportaj yap­tı ama hiç bir yerde ya­yınlatamadı. (Suudi yöne­timini eleştiren bu röportaj kitapta var.) Durumu maille ABD’de yaşayan Kaşıkçı’ya bildirdi. Şu yanıtı aldı:
“Hatice, önemli değil. Gayretlerini anlıyorum, takdir ediyorum. Türkiye’ye geldiğimde daha uzun konuşabiliriz. Yakın zaman­da geleceğim.” Kaşıkçı bu e-postaya “Son görüşme­miz bir başlangıç” notu­nu da düştü!
Temmuzda İstanbul’da buluştular. Kaşıkçı tekrar ABD’ye döndü. Telefon­laşmaya başladılar. Kaşık­çı, ağustosta yine İstan­bul’a geldi. Hatice Cengiz, her cuma günü Türk-Arap Medya Derneği’nde yapı­lan sıra gecesine Kaşık­çı’yı davet etti. İlişki bu gece başladı.
ABD’ye dönüşünde mesaj attı: “Sağ salim geldim. Bir sonrakinde iki kişi dönmeyi arzu ediyo­rum!”
Kaşıkçı 10 Eylül’de bu kez oğlu Abdullah ile İstanbul’a geldiğinde, Türk-Arap Medya Derne­ği’nde Hatice Cengiz’i ba­basından isteyip medeni durumunu anlattı. Suudi Arabistan’da dört evli­lik yapmıştı. Dört çocuğu da ilk eşindendi ve bu eşi Dubai’de yaşıyordu.
Babası kızının güvencesi için bir daire ve mehir/ “başlık parası” istedi.
Kaşıkçı daireyi 25 Ey­lül’de aldı. Daire 250 bin doların üstünde olduğu için Türk vatandaşı ola­bilirdi. Öneri geldiğinde “Türk vatandaşı olursam üzerime daha çok gelirler. Bana zaten ‘Türkiye’nin adamı’ diyorlar” yanıtını verdi. Özellikle Cidde’de bankacı olan büyük oğlu Salah’ın başına kötü bir şey gelmesinden korku­yordu...
Zaten kısa bir süre önce Amerikan vatan­daşlığı için başvurmuştu.

Öldürüleceğini düşünmüyor


Kitapta Cemal Kaşıkçı ile ilgili enteresan bilgiler var:
-Afganistan’da kalaşni­kof ile çekilmiş fotoğrafını şöyle açıkladı: “1989’da Afgan cihadını desteklerken gazetecilik yapıyordum. Ci­hatçı değildim ama onla­rı destekliyordum. Savaş­madım. Silahı elime, fotoğraf çektirmek için aldım. Otuz sene geçti. Herkes değişti. Ben de değiştim...”
-Önce “İslamcı” son­ra “liberal” ve “Arap Ba­harı” ile Müslüman Kar­deşler sempatizanı olmuştu! “Arap Baharı”ndan hâlâ umutluydu...
-Suud krallığı, ABD’nin S. Arabistan’da “Arap Baha­rı” ayaklanması çıkaracağın­dan korkuyordu. Kaşıkçı’nın 2013’teki Mısır askeri dar­besine karşı çıkması ilişkileri tamamen yıktı. Yazı yazması yasaklandı.
-Kaşıkçı ABD’ye git­ti. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Direk­törü Nihad Awad’ı ziyaret ederek, “Arap Dünyası İçin Demokrasi Şimdi” (DAWN) adlı “düşünce kulü­bünü” kurdu.
-Washington Post’u Arap­ça çıkarmak için toplantılar yaptı.
-Uluslararası toplantı­lara daha çok katılmaya başladı. En son 29 Ey­lül’de Londra’da Orta Doğu merkezli “Middle East Monitor” adlı kuruluşun Filistin Konferansı’na katıldı. 1 Ekim’de İstanbul’a döner­ken Hatice Cengiz’e “Şu an uçaktayım, sana geliyorum. Seven, âşık ve tutkulu” diye mesaj gönderdi.
-Öldürüleceğini hiç dü­şünmüyordu; “İstenmeyen adam olsaydım emekli maa­şımı keserlerdi” diyordu...
-2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan Konsolos­luğu’ndan çıkamadı! Dört aydır cesedi bulunamıyor...
Hatice Cengiz’in Erdo­ğan ile Trump’la konuş­ması gibi detaylar kitaba kalsın; meraklılara tavsiye ederim...