Ataköy’de, halkın malı olan deniz kıyısında, rant yağmacılarının “rezidans” adı altında diktikleri ucube beton yığınları, İstanbul’a ihanetin en utanç verici belgeleri arasında yer alıyor.
İstanbullular şundan hiç kuşku duymasınlar:
Büyük deprem riskine rağmen, yer yer denizin bittiği noktadan başlamasına, bazı bölümlerde de dolguyla kazanılan alanlarda yükselmesine göz yumulan bu heyula yapılara izin verenler, sadece kamu vicdanında yargılanmakla kalmayacaklar, günü geldiğinde bağımsız yargı önüne çıkmaktan da kurtulamayacaklar!..

★★★

Şimdi okuyacağınız mektubun sahibi başarılı bir pilot.
Özel bir havayolu şirketinde çalışıyor. Vaktiyle Atatürk Havalimanı”na yakınlığı nedeniyle tüm birikimini yatırıp, üstüne de borçlanarak, Ataköy’den deniz gören bir ev satın almış. Ancak kısa süre sonra hemen önlerinde heyula yığınlar yükselmeye başlamış. Ve bir süre sonra satılırken “asla kapanmaz” denilen deniz manzarasının yerini, “İstanbul’a ihanetin anıtı” olarak tanımladığı bu betonlar almış!

★★★

Ataköy’de olup biten imar katliamını şöyle anlatıyor:
“Değerli Uğur Abi;
Bildiğiniz gibi Ataköy sahilleri 2013 yılından itibaren TOKİ tarafından her türlü hukuk ihlalleri yapılarak talan edildi. Öyle ki, beklenmekte olan büyük İstanbul depreminde kullanılacak olan toplanma bölgesi ile deprem sonrası kurulacak seyyar hastane yerleri bile, ranta kurban edilerek yağmalandı.
Sahiller bu şekilde bitirildikten sonra şimdi de sıra Ataköy’ün çarşılarına geldi!..

★★★

TOKİ tarafında Ataköy 1’nci Kısım Çarşısı’nın bitişiğindeki yeşil alanın bir kısmına yol açılarak kalan kısmı bir şahsa önceden satılmıştı.
İddialara göre TOKİ’den bu parseli alan şahıs önce devlete parselden geçen yol için dava açtı.  Ödediğinden daha fazlasını geri aldığı gibi oraya lüks bir otel inşa ettirdi.
Sonra otelinin bitişiğindeki Ataköy 1’nci kısım Çarşısı’nda bulunan dükkanları teker teker satın alıp kiracıları da çıkartarak, halkın gözünde çarşıya mezbelelik görüntüsü vermeye çalıştı.

★★★

Seçimlerden önce Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ile Ataköy 1’nci Kısım Derneği olarak görüşüp, yaklaşmakta olan tehlikeden kendisini haberdar ettik. Çarşının bulunduğu yerde imar değişikliği yapılmayacağına dair söz de aldık.
Bülent Bey’in bu sözlü desteğine dayanarak her türlü baskıya ve cazip tekliflere direnip dükkanlarını malum şahsa satmayan birkaç onurlu insanla mücadelemizi sürdürürken, ne yazık ki aynı Bakırköy Belediyesi’nden aldığımız tebligatla yıkıldık!.. Zira o tebligatla sözde deprem riski taşıyan tek katlı dükkanların ağustos sonuna kadar boşaltılmaları, aksi taktirde elektrik, su ve doğalgaz gibi altyapı bağlantılarının sonlandırılacağı bildiriliyordu!..

★★★

Değerli Uğur Abi,
Sizin de bildiğiniz gibi sarı öküz Ataköy sahilleriydi. Ama maalesef sarı öküz, herkesin gözü önünde bağıra bağıra gitti. Şimdi sıra, ülke mimarisine örnek alınması gereken, içerisinde kuşların yuva yapıp şarkılar söylediği Türkiye’nin ilk toplu konut projesindeki “yeşil öküze” geldi.
Umudumuz, büyük beklentilerle desteklediğimiz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur. Onun çarşıda kesilen ağaçlarla birlikte yuvaları yok edilen kuşların yaktığı ağıtları duyup ses vereceğine yürekten inanıyoruz. Bakırköy Belediyesi’nin yıkım kararını onaylamak yerine, kamu adına müdahale etmesini ve yepyeni güzelliklerin ilavesiyle burayı bir “rehabilitasyon örneği” haline getirmesini bekliyoruz.
Ekrem Başkanımıza Ataköy’de yaşayan tüm canlılar adına sesleniyor, zorlu görevinde başarılar diliyoruz...”