31 Mart yerel seçimlerinden önce alay ediyorlardı halbuki…
Mesela AKP’li Cumhurbaşkanı, mitinglerde, gayet alaycı hatta küçümseyen bir ifade ile şöyle diyordu:
-Kimseyi bulamadılar, İstanbul’un kenarında bir ilçenin başkanını aday yaptılar!..
Kenar ilçenin Başkanı” adı takıldı hemen… Reis’in deyişiyle Binali Yıldırım’ın karşısında esamesi ile okunmazdı; büyük makamlara gelmiş, ağırlığı olan, dünya liderlerince bile tanınan bir devlet adamının karşısında hiçbir hükmü yoktu!..
Yanaşma kalemler işareti alınca “Vurun abalıya” misali giydirmeye başladılar; aşağılamak için akla hayale gelmedik yalanlar ürettiler, bir “Kenar mahallenin gülü” demedikleri kaldı. Beylikdüzü’nde ve diğer “kenar ilçelerdeki” insanları nasıl rencide ettiklerini düşünmediler bile… Çok da iyi yaptılar!.. Başlangıçta yalnızca İstanbul’un yüzde 16’sı tarafından ancak tanınan Ekrem İmamoğlu kısacık sürede tüm Türkiye’de ve dünyada tanındı, iyi mi!
İktidara yakın ancak biraz olsun vicdanı olan yazarların da teslim ettiği üzere, kendi becerisi, samimiyeti ile halkın sevgisini kazanmış olan İmamoğlu, yanaşmaların sayesinde de daha çok tanınmış, ilgi odağı olmuştu.. Reis’e yaranalım derken, her partiden oy alan bir kahraman yaratmışlardı!..
-Kenar ilçenin başkanı, İstanbul’u söke söke aldı, mosmor oldular!..

Aslını yüceltir be birader!..


Yüksek Seçim Kurulu’nun, kargaları bile güldüren, vicdanları ise kanatan “seçim yenileme” kararının ardından, yalnızca Büyükşehir Belediye Başkanı’nın seçileceği yeni İstanbul seçimi süreci başladı…
İşte bu süreçte İmamoğlu, bir gencin yürekten söylediği bir cümleden, herkesin ağzına adeta yapışan bir slogan yarattı:
-Her şey çok güzel olacak!..
Umut veren, yürek ferahlatan, gülümseten bu slogan anında tuttu… Milyonlarca insan sosyal medyada bu “hastagı” kullanmaya başladı… Ancak bu durum iktidar cenahını hiç de mutlu etmedi… Önce FETÖ çamuruna başvurdular; neymiş, bu slogan ilk defa FETÖ’nün müritleri tarafından kullanılmış, demek ki İmamoğlu da aynı yolun yolcusuymuş!..
-Kimse yemedi tabii!..
Bir de üstüne o gencecik çocuğun seçim otobüsünün yanında koşarken “Her şey çok güzel olacak Ekrem abi” diye haykırışının görüntüleri ortaya çıkınca iyiden iyiye kepaze oldular!.. Ne yapacaklarını şaşırmışlardı… İşte tam da bu sırada bir gezisi sırasında, bir kadının “Her şey güzel olacak başkanım” diye bağırışına AKP’li Cumhurbaşkanı aynen şu yanıtı verdi:
-Daha da güzel olacak!..
O da ne; İmamoğlu’nun sloganı üzerine bir “daha” sözcüğü eklenerek AKP’nin Genel Başkanı tarafından sahiplenilmişti!.. Ardından ne görelim; Binali Bey de Twitter hesabında aynı sloganı “hastag” formunda kullanmaya başlamış!..
-Pek yaratıcı olmuştu doğrusu!
Ancak olmuyordu işte; iğreti duruyor, İmamoğlu’nun avantaj hanesine yazılıyordu!..
-Bir başka yol bulunmalıydı…

Adını bile anmayın!


En kolayını buldular:
-YASAKLAMAK!..
İstanbul’da Soma cinayetinin 5. yılı için düzenlenen yürüyüşte, “Her şey çok güzel olacak” pankartına polis tarafından el konuldu. Gerekçe sorulduğunda ise polis amirinin cevabı şu oldu:
-Valilik yasakladı!..
Yürüyüş serbest ancak o pankart yasaktı, onu bırakırlarsa yürüyebilirlerdi… Öyle yapmak zorunda kaldılar, ancak ortalık ayağa kalktı… Gazeteciler durumu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordular ve şu şahane yanıtı aldılar:
-Bir kelime bütününe, cümle bütününe yönelik yasaklama söz konusu değildir!..
Siz bir şey anladınız mı?.. Ama ardından gelen iki sözcük gayet anlaşılırdı:
-İnisiyatif valiliktedir!..
Şimdi anlaşılmıştı!.. Önce mazbatası, ardından sloganı çalınan Ekrem İmamoğlu’nun “yasaklama komedisi” sonrası bu kez adı da yasaklandı sayın seyirciler!.. Şaka yapmıyorum; Abdülkadir Selvi daha önceki gün köşesinde yazdı:
-Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti milletvekillerine şu talimatı verdi: “İmamoğlu’nun adını anmayın, CHP Adayı deyin. İmamoğlu’nu değil CHP’yi ön plana çıkarın. CHP ön plana çıktıkça oyları düşüyor…
Şu taktiğe bakar mısınız!.. Adamcağızın sloganından sonra adı da yasaklandı, iyi mi!.. Peki, tutar mı?
-Bu saatten sonra asla!..