Hükümet ve sendikalar ‘İstihdam Kalkanı’ projesi kapsamında kıdem tazminatlarında işçi aleyhine pek çok düzenleme içeren ‘Tamamlayıcı Emeklilik Düzenlemesi’ için görüştü.

Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak dün işçi ve işveren temsilcileriyle yeni düzenleme hakkında toplantı yaptı.

İşçi ve işveren sendikalarının düzenlemeye sıcak bakmadığı biliniyor. İşte yeni kıdem tazminatı düzenlemesi hakkında bilinenler.

1) Düzenleme ne?

Tamamlayıcı Emeklilik Düzenlemesi çalışanların kıdem tazminatı için iş verenin aylık ayırdığı primin bir kısmının bir fonda toplanması düzenlemesine verilen isim. Düzenlemeye göre işçinin kıdem tazminatını oluşturan aylık brüt maaşın yüzde 8,33’lük kısmının yüzde 3’ten bir miktar fazlası oluşturulacak fona aktarılacak. Yani işçinin 11 günlük kıdemi devlet fonuna aktarılırken kalan 19 günlük kıdeminin sorumlusu yine işveren olacak. Üzerinde durulan başka bir formüle göre ise çalışanın katkı zorunluluğu olmadığı seçenekli bir formül üzerinde duruluyor.

2) Ne zaman yürürlüğe girer?

Yeni kıdem tazminatı düzenlemesinin 2021 yılından önce yürürlüğe girmesi beklenmiyor.

3) Mevcut çalışanların kıdemi etkilenecek mi?

Sistemin mevcut çalışanların kıdem tazminatı haklarını etkilemesi beklenmiyor. Düzenlemenin yeni işe girenleri kapsaması üzerinde duruluyor.

4) Para ne zaman çekilecek?

Düzenlemede en fazla tepki çeken unsurlardan biri işten kovulan vatandaşın kıdem tazminatının ilgili kısmını çekmeye 60 yaşından önce hak kazanamayacak olması. Evlilik ve ilk konut alımı gibi istisnai durumlarda biriken kıdemin sınırlı olarak çalışana verilmesi öngörülüyor.

5) Sendikalar ne diyor?

Sözcü’nün edindiği bilgilere göre dün Ankara’da hükümet tarafı sendikalar ile görüştü ve bu görüşmede sendikalar düzenlemeye net bir biçimde karşı olduklarını söyledi.


SEZGİN ÖZCAN: ORTADA ÇÖZÜM BEKLEYEN BİR SÜR KONU VAR

Sözcü gazetesi sosyal güvenlik yazarı Sezgin Özcan konu hakkında sozcu.com.tr'ye açıklamalarda bulundu.

Kıdem tazminatının 30 yılı aşkın bir süredir tartışılan bir konu olduğunu söyleyen Sezgin Özcan, "Bugün bu konunun gündeme gelmesi bana garip geliyor. Ortada tartışılması gereken, çözüm bekleyen bir sürü konu var. Ancak 2022 yılında yürürlüğe girmesi, gereken bir konu tartışılıyor. 2019 yılının ikinci yarısında da benzer tartışmalara şahit olmuştuk. Her defasında küçük değişiklikler yapılarak gündeme getiriliyor. İktidar selden kütük kapmak mı istiyor yoksa kasap et koyun can derdinde mi? İktidarın gerçek düşüncesinin ne olduğunu bilemiyorum. Şimdi önerilen sistem de diğerlerinden çok farklı değil." dedi.

İLGİYİ BAŞKA TARAFA ÇEKMEK İÇİN ATILAN BİR ADIM


İşçi ve işveren taraflarının düzenlemeyi kabul etmek istemediğini hatırlatan Özcan, "Bu düzenlemeyi işçi tarafı kabul etmiyor. Çalışanın maaşından prim kesilmesine itiraz ediyorlar. İşveren de 30 gün karşılığında 8.5 gün prim ödemek istemiyor. Diyeceğim şu ki; bu bana göre bugünün konusu değil. İlgiyi başka tarafa çekmek için atılan bir adım. 2023 yılında seçime gidecek bir iktidarın hem işçi hem de işveren tarafının karşı çıktığı bir uygulamayı 2022 yılında devreye alması bana pek mantıklı gelmiyor." açıklamasında bulundu.