AYRIMCILIK OLMAMALI: Hedefim ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insanları herhangi bir sebepten kategorize etmeye karşı mücadele etmek. Heyecanlıyım ve almış olduğum sorumluluğun farkındayım. Buna layık olmak için tüm gücümle çalışacağım. Ben o listede başörtülü olduğum için değil, çalışkanlığım ve azmimle yer aldım. Bundan sonra da sahada çalışmaya devam edeceğim.
YOLDAŞLARIMLA BİRLİKTE: Parti Meclisi üyesi yoldaşlarımla birlikte çalışmaya devam edeceğim. Gençlerin ve kadınların sorunlarına yönelik çalışmalar yürüteceğim. Hukukçu kimliğimle çalışacağım. Kadına karşı şiddetin ve eşitliği ortadan kaldıran her türlü girişimin karşında yer alacağım.
KORKMADIM: Türbanlı bir kişi olarak Parti Meclisi’ne girmek beni korkutmadı ya da yormadı. Ama bir insanın herhangi bir şekilde kategorize edilmesi üzücü. Ben CHP’de yeni değilim, önceden beri yer alıyorum. İlçe başkan yardımcılığı yaptım. Gençlikle birlikte çalıştım. Hukuk ve örgütlenmeden sorumlu oldum. Sokakta çalışmalar yürüttüm. Şimdi beni bu göreve layık gördüler, hedefim PM’deki görevimi layıkıyla yapmaktır.
İKTİDAR YOLCULUĞU: Yaklaşık bir ay önce Genel Başkanımızdan bu öneri geldi. Hem kadın, hem de gençlerin karar mekanizmasında yer alması, iktidar yolculuğumuzda fayda sağlayacak. Ben öncelikle bir insanım. Beni avukat Sevgi Kılıç olarak mesleğimle, CHP’li kimliğimle görmelerini isterdim. Kategorize edilmenin toplumumuzu bölmekten başka hiçbir çıkarı yok. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde CHP’yi iktidara taşımak için mücadele vereceğiz.
‘ATAMIZIN BiZE SAĞLADIĞI HAKLARI KULLANAMIYORUZ’
CHP’li Kılıç avukat olmaya; çocukluğunda, Süreyya Ağaoğlu ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk arasında geçen hukuk sohbetini öğrendikten sonra karar verdiğini anlattı.
‘KABUL EDİLEMEZ’
Sevgi Kılıç, “Kadınlar, Atamızın bize verdiği hakları bugünlerde kullanamıyor. Kullanamamamızın nedeni, bu hakkı bize tanımamaları. Toplum içinde ikinci sınıfa atılmamız” dedi, kadına yönelik şiddet ve ayrımcı tavırla ilgili şunları söyledi: “Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin her geçen gün artığı Türkiye’de ayrıştırıcı söylemlerden vazgeçilmesi gerekiyor. Tartışmaya açılan İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi de kabul edilemez. Biz bugün kadına karşı şiddetin önlenmesi noktasında İstanbul Sözleşmesi’ni nasıl daha etkin hale getiririz mücadelesi verirken, sözleşmeden çekilmeyi konu etmek son derece yanlış ve kabul edilemez. Bu yönde de mücadele etmeye devam edeceğiz.”