25 Ağustos tarihinde corona virüsüne yakalandığını duyuran, 1 Eylül tarihinden itibaren hastanede izlem altında tutulan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hastalığıyla ilgili son durumu Habertürk canlı yayınında anlattı.

Covid-19 hastalığıyla bugün 3. haftayı geride bıraktığını belirten Babacan, "İlk hafta birçok insanda yaşanan şikayetlerim vardı ama evde geçti ilk hafta. 2. hafta hastanede devam etti tedavi. Yaklaşık 1 haftadır evdeyim" dedi.

"ÇEMBER HERKESE DOĞRU DARALIYOR"

Hastalığa nasıl yakalandığını anlatan Babacan şunları söyledi:

* İlk bulgular ateş, vücut ağrıları, ekrem ağrıları, kas ağrıları şeklindeydi. İlk gün bunları hissedince test yaptırdım. Test pozitif çıktı.

* Şikayetler çok ağır olmadığı için 1 hafta evde tedavi oldum. Şikayetler artmaya başlayınca 8 gece hastane süreci yaşadım. Çoğu hastaya göre hafif geçti. Çok yoğun şikayetlerim yoktu.

* Ağır şikayetleri olan hastaları yan odalarda gördüm. Çevremizde epey yaygınlaşmaya başladı hastalık. Gittikçe çember herkese doğru daralıyor.

* Bu süreçte sağlık çalışanlarımızın ne kadar büyük fedakarlıklarla çalıştıklarını gördüm. Bizzat şahit oldum. Kendi hayatlarını büyük riske atarak büyük çaba gösteriyorlar. Hepsine minnettar olmamız lazım.

"GENEL MERKEZDE BAŞKA POZİTİF YOK"

Yakın çevresinde ilk başta kimsede hastalık tespit edilmediğini belirten Babacan, şu ifadeleri kullandı:

* İlk ben hastalandım. Bizim genel merkezimiz Temmuz ayında açıldı.

* Genel merkezimize yoğun bir ziyaretçi trafiği var. Tedbirlere dikkat ediyor olsak da yine de yüzde yüz korunma siyasette biraz zor oluyor.

* Teşkilatlanma sürecimiz devam ediyor. Bütün bu süreçte genel merkezimizin yoğun bir trafiği var.

* Çok şükür benden başka genel merkezde testi pozitif çıkan kimse olmadı. Şu ana kadar hastalanan bir tek benim.

BABASI YOĞUN BAKIMDA, KAYINPEDERİ TEDAVİ GÖRÜYOR

Hastalığı atlatan aile üyeleriyle ilgili konuşan Babacan, "Eşim ve küçük oğlum benimle beraber aynı gün hastalandılar. İkisi de bir haftada atlattı. Kızımızı izole bir yerde tuttuk. Çekirdek ailemizde 3 kişiyle sınırlı tutabildik" dedi.

Babacan, kayınpederinin de corona virüsü nedeniyle tedavi gördüğünü, babasının yoğun bakımda hastanede olduğunu açıklayarak, "Bizim ailede bu hastalık var. Ankara oldukça zor bir tablo gösteriyor. Hastanelerde yoğun bakımlar dolu. Ankara'da vaka sayısı çok yüksek" ifadelerini kullandı. Babacan, babasının şu anda kontrol altında tutulduğunu belirtti.

"ÇOK TEHLİKELİ BİR VİRÜS"

"İnsanların 3'te 2'si bir şekilde bu hastalığa kapılacak diye bir veri var. O 3'te 1 içinde kalmak için herkesin yoğun çaba göstermesi lazım" diyen Babacan, "Çok tehlikeli bir virüs. Bütün metabolizmayı etkiliyor. Bütün vatandaşlara dikkat edin diyorum" ifadelerini kullandı.

Babacan, şöyle devam etti:

* Ben elimden geldiği kadar tedbir aldım. Mart ayından bu yana kendi arabamı kendim kullandım.

* Ne şoförümüz ne koruma amirimiz arabada olmadı bulaşma olmasın diye. Genel merkezde son derece dikkatli olduk ama ihtimali sıfırlayamıyorsunuz. Ne olursa olsun tedbirde hiçbir taviz vermemek lazım.

"TEST ÜCRETSİZ OLMALI"

Türkiye'de salgın yönetimini değerlendiren Babacan şöyle konuştu:

* Türkiye genelinde salgın yönetimi konusunda yapılabilecek çok şey var.

* Öncelikle test konusunun, sağlık sigorta sisteminin bu kadar yaygın olduğu bir ülkede testin ücretsiz yapılabilmesi lazım.

* İnsanların test derdi olmaması lazım. Pozitif çıkanların her türlü şahsi izolasyona hemen girmeleri lazım. Çok önemli ama maalesef gerçekleşmiyor.

* Ciddi ücretlerle test yapılıyor. Pozitif çıkanların hızlı tespiti ve izolasyonu önemli.

"GİRESUN'DAKİ GÖRÜNTÜLER HÂLÂ GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE"

"Hükümet tedbir alıyorsa da tedbirlere kendilerinin uymadığını görüyoruz" diyen Babacan, "Valilik açıklama yapıyor ama bizzat Sayın Cumhurbaşkanlığı başkanlığında yapılan toplantılarda uyulmuyor. Giresun'daki görüntüler hâlâ gözümüzün önünde. Karar alanların önce kendileri uyması lazım ki vatandaşımız ikna olsun" ifadelerini kullandı.

"SON DERECE YANLIŞ BİR YÖNETİM"

Babacan, şöyle devam etti:

* Veriler konusundaki şeffaf olmayan durum büyük bir problem.

* Salgınla ilgili veriler zamanlıca, şeffaf bir şekilde doğru olarak paylaşılmadı. Başlangıçta bu fena değildi.

* Son aylarda açıklanan verilere güven kalmamaya başladı. Pek çok ankette, kamuoyu yoklamasında vatandaşlarımızın yarıdan fazlası artık güvenmiyor.

* Süreç yönetiminden çok hükümet açısından algı yönetimi haline geldi. Ekonomide bunu görüyorduk. Rakamlarla verilerle oynanıyordu.

* Sağlıkla ilgili rakamlarla oynanması, sanki durumun olduğundan dahi iyi gösterilerek halka suni bir moral verilmeye çalışılması son derece yanlış bir yönetim.

* Gerçekler olduğu gibi açıklanacak ki durumun ne kadar vahim olduğu vatandaşlarımız tarafından anlaşılsın.

"BİLİMSEL ARAŞTIRMA YAPMAK YASAK"

COVID-19 salgınıyla ilgili bilimsel bir çalışma, araştırma yapılamadığını belirten Babacan, şunları söyledi:

* Bilimsel araştırma yapıp yayınlamak isteyen akademisyenler bunu yayınlayamıyor, yasak.

* Özel izin alınmadan COVID salgınıyla ilgili bağımsız akademik araştırmalar yapmak şu anda Türkiye'de mümkün değil.

* Araştırmalardan en çıkacağıyla ilgili endişeler var. Farkların büyük olacağından korktukları için buna izin verilmiyor.

"MUHALEFET ARADI, İKTİDAR ARAMADI"

Hastalığı süresince siyasetçilerden aldığı telefonların sorulması üzerine Babacan, "Enteresan bir şekilde muhalefet partilerinin genel başkanlarının tamamı aradılar. İktidar tarafındaki iki parti var. İki genel başkandan herhangi bir telefon gelmedi" dedi.

[old_news_related_template title="Dünya Sağlık Örgütü: Corona virüsü son salgın olmayacak!" desc="Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlara göre DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, corona virüsünün son salgın ya da küresel acil sağlık durumu olmayacağını söyledi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/09/14/iecrop/dso-genel-direktoru-depophoto-12_16_9_1600105486.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/dunya-saglik-orgutu-corona-virusu-son-salgin-olmayacak-6037810/"]