Tüm dünyada sosyal medya Wayfair olayıyla çalkalanıyor. ABD’de internet üzerinden ev eşyaları satan Wayfair için son günlerde suç iddiaları gündeme geldi. Bir paylaşım sitesinin ortaya attığı iddiaya göre Wayfair'de insan kaçakcılığı, ürün isimleri aracılığı ile yapılıyor.

WAYFAİR OLAYI İDDİASI NEDİR?

Wayfair’in adının insan kaçakçılığı ile anılmasının nedeni olarak şirketin sattığı ürünlerin fiyatı ve adlandırılması gösteriliyor.

Henüz resmi bir dayanağı olmamasına rağmen başta Reddit ve Twitter tarafından büyük destek bulan iddialar birçok ülkeden kullanıcının dikkatini çekti. Sitede oldukça yüksek rakamlarla satışa sunulan ürünlerin, kayıp çocukların ismini taşıdığı fark edilmesi tartışma yarattı.

İddianın ortaya atıldığı kişilerce Wayfair’ın ürün satmadığı insan ticareti yaptığı ve ürün satışının ise buna paravan olduğu söyleniyor. Ancak bu iddialar ise firma tarafından reddedildi. Ardından ise Wayfair, ürünleri siteden kaldırdı ve isimlendirme konusunda bir sorun olduğunu bu yüzden de ürünlerin kaldırıldığını açıkladı.

WAYFAİR AÇIKLAMA YAPTI

Bir kullanıcının “komplo teorisi” başlığı altında ortaya attığı iddiada Wayfair’in sattığı pahalı dolap markalarının isimlerinin kaybolan çocukların isimleri olduğu öne sürüldü. 10 bin dolardan pahalıya satılan dolapların hem Wayfair hem de üçüncü parti satıcılar tarafından satıldığı belirtilirken, dev şirketin insan kaçakçılığı ve çocuk ticareti için paravan olarak dolap satışını kullandığı üstelik bu şekilde mesajlaştıkları da öne sürüldü.

Yaşananların ardından Wayfair gündeme gelen dolapların satışını durdurma kararı aldı. Şirket, iddiaları ortadan kaldırmak için böyle bir adım attıklarını duyururken, “Elbette bu iddialarda hiçbir gerçeklik payı yok. Bu dolaplar endüstriyel kullanıma uygun olduğu için bu denli yüksek fiyatta satılıyorlar. Ürünleri siteden kaldırma sebebimiz ise bu dolapların isimlerini değiştirmek, daha kapsamlı ve detaylı bir ürün tanımı yazmak ve ürünün daha iyi fotoğraflarını çekmektir” açıklamasını yaptı.

AKILLARA PIZZAGATE’İ GETİRDİ

Büyük boyutlardaki saklama üniteleri aracılığıyla çocuk kaçakçılığı yapıldığı iddiası ise akıllara 2016’daki “Pizzagate” komplo teorisini gündeme getirdi. 2016 yılındaki başkanlık seçimleri öncesinde Demokratların adayı Hillary Clinton’ın seçim kampanyasını yürüten John Podesta’nın gizli yazışmaları ortaya çıkmıştı. Seçim arefesinde gündeme gelen iddiaya göre Podesta, gizli bir şekilde şifreli yazışarak birçok üst düzey Demokrat Parti yetkilisinin bir pizza restoranı üzerinden insan ve çocuk kaçakçılığı ve seks ticareti yaptığı öne sürülmüştü.

Kısa süre içerisinde yalanlanan ve gerçek olmadığı ortaya çıkan iddia hem ABD kamuoyunun hem de uluslararası kamuoyunun gündemine oturmuştu.